Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AYŞE ÖZYILMAZEL

Beyaz kanatlı prens Justin

Konu başlığımız şu: Asla, asla deme!
Kahramanımız; 1994 doğumlu 'Tek Kişilik Beatles' sıfatını çıtır kızların çığlıklarıyla omuzlamış, bebek suratlı Justin Bieber.
Dürüst olmam gerekirse; her şey aklıma gelirdi de, Justin Bieber konseri için İstanbul'dan kalkıp Berlin'e gideceğim aklıma gelmezdi.
33 yaşına gelmiş, popun kralı Michael Jackson'la büyümüş biri olarak; takdir edersiniz ki, Justin Bieber da kimdi yani!
Ve fakat bazı şeylere sırtınızı dönmeniz, gözünüzü kapatmanız imkansız.
Ortalık Justin'le yıkılıyor.
YouTube'da videolarının en yakın rakibini üçe-dörde katlamak suretiyle tıklanması, sanal ortamda şarkılarının tırlar dolusu indirilmiş olması, kendi neslini avucunun içine alması; hiç de yabana atılacak bir durum değil.
O bir yıldız!

YAŞ ORTALAMASI 10

Berlin'e gelmeden önce "Biraz hazırlık yapayım" dedim, birkaç Bieber şarkısı üstüne, bir de belgeseli 'Asla Asla Deme'yi patlattım.
Sonuç: Valla kendisine bayıldım.
Ve artık bilgilerimi toplamış şekilde konser alanı 02 World'ün kapısındayım.
Konsere mi geldim, okul müsameresine mi belli değil. Yaş ortalaması 10.
Eh olacak o kadar, kitle bu!
Kızlar en şık kıyafetlerini giymiş, Justin şapkalarını, tişörtlerini çekmiş, saçlarını ahenkle dans ettirip gelmişler.
Kapıda dikilen anne-babalar ise ayrı bir tez konusu.
Mesela önümdeki 7-8 yaşlarındaki kız ağlarken, annesinin ne yapacağını şaşırmış halini görmenizi isterdim.
Kız niye ağlıyordu? Soruya verecek cevabım tek; Justin aşkı için.
Binlerce çıtırın heyecan seline kapılarak salona giriyorum.
Oradan da Diamond Circle'a.
Nedir Diamond Circle?
Sahnenin önüdür, konunun kapandığı yerdir, Justin'in ahanda burnunun dibidir.
Hemen kendime kaynaşacak bir grup buluyorum. Justin'i onlardan duymak istiyorum.
Kaynaştığım beşli; Türk. Yanlarında anneleri ve babaları da var. Bir anne, bana bakıp gülerek; "Neler çektiğimizi bir bilseniz" diyor.
Grubun tek erkeği Yiğitalp, kızlarımız Berfin, Deniz, Selmin ve Lal.
Hepsi 13 yaşında.
Diyorum; "Kızlar bu Justin'in nesini seviyorsunuz?"
"Saçını", "Ayy çok yakışıklı", "Muhteşem o, harika, mükemmel!"
Nesi mükemmel?
"Her şeyi; sesi, görüntüsü, şarkı sözleri..."
"Fazla güzel Ayşe, fazla güzel!
Peki kızlar böyle de, bizim Yiğitalp neden Justin'ci acaba?
Şöyle diyor Yiğitalp: "Justin'in giyimine, stiline, saçlarına ve şarkılarına bayılıyorum."
Hızımı alamayıp fırsat varken bir soru daha soruyorum:
"Madem en öne kadar geldiniz, konserden ne bekliyorsunuz?"
Cevapları net: Justin'e dokunmak, onunla göz göze gelebilmek, Justin'in tişörtünü çıkartması ve tabii ki gecenin şanslı kızı olarak Justin'in sahnesine çıkabilmek.
Ve o anda ışıklar kararıyor, deminden beri konuştuğum ekip için son kullanım tarihim doluyor.

YAŞASIN BIEBER'GİLLER

Çığlıklar eşliğinde, beyaz, ağı düşük pantolonu, beyaz atleti, beyaz ceketi ve havalı ayakkabılarıyla Justin; beyaz kanatlı prens olarak uça uça sahneye iniyor.
Bana da tüm konseri şaşkınlıkla izlemek kalıyor.
Evet! O matematiği kusursuzca yapılmış bir yıldız. Gitar, davul ve piyano çalıyor.
Sesi çok iyi. Sahnede klişe pop yıldızı mesajlarını esirgemiyor.
Bu rüzgar devam eder mi, hayranlarının istediği gibi ileride taklit ettiği Michael Jackson'ın yerine geçer mi; işte onu bilemiyorum.
Biraz daha dans, biraz daha sahne ve bolca hit şarkıya ihtiyacı olduğu kesin.
Tabii şimdilik bunun bir önemi yok.
19 yaşındaki bu çocuğa sempati duymamak imkansız.
Yaşasın Bieber'giller.
2 Mayıs'ta Garanti Bonus'un sponsorluğundaki Justin İstanbul konserinde buluşmak üzere.
Bence zamanı yakalamak ve gençlerin deli gibi peşinden koştuğu bu çocuğu tanımak gerek. Fırsat bu fırsat.
Neymiş?
Asla, 'asla' deme; Justin'i es geçme!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA