Eveet kızlar! Müjdemi isterim; son iki haftadayız, sonra bir bakmışız Haziran.
Şu ana kadar yaza hazırlandınız hazırlandınız, eğer hazırlanamadıysanız yapacak bi' şey yok.
Bence acayip diyet programlarıyla sinirlerinizi alt üst edeceğinize, hemen konuya makas atıp başka taktiklere başvurun. İşte tavsiyelerim:
1. Çevrenizdeki 36 beden arkadaşlarınızla aranıza mesafe koyun. Türkçe'si; görüşmeyin kardeşim. İncecik bellerine, çırpı bacaklarına bakıp bakıp kendinizi kötü hissetmeyin. Öyle bir muamele çekin ve aniden yok olun ki, kız 'Acaba ona ne yaptım?' diye düşünmekten ince ipli bikinisinin tadını çıkaramasın.

KİLOLU VE MUTLU!
2. Kilolu ve iştahlı kadınların mutlu olduğu üzerine konuşmalar hazırlayın. Diyelim ki, sahilde yanınızdan fıstık gibi bir kadın geçti; patlatın konuşmayı!
Onun yemek yemediği için nasıl sinirli olduğunu anlatın ve neşesizliğinden dem vurun. İtalyan kadınlarınının makarna ve şarapla nasıl erkekleri ellerinde tuttuklarının altını çizin. Erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer falan. Döktürün yani...
3. Bunlar tutmadı mı? O zaman gurmeliğe soyunduğunuzu açıklayın. 'Yeni tatlar keşfediyorum şekerim', ana cümleniz olsun. İnternette birkaç yemek blog'una dadansanız, yeterli bilgiyi toplarsınız.
Böylece siz yemek yerken kimse sizi kınayamaz.
4. İnadına dar ve seksi kıyafetler giyin. 'Türkiye'nin en güzel kadını benim' edalarında dolaşın. Balık etli veya kilolu ünlüleri gözünüzün önüne getirin. Adele'den ya da mutfağın kraliçesi Nigella'dan, seksilik adına ne farkınız olabilir ki... Güzellik; zayıflık mı yani? Kimse gık diyemez!
5. Acayip gözlükler, takılar ve aksesuvarlarla dikkatleri başka yöne çekin.
Şakayı bir kenara bırakırsak...
Uzun lafın kısası; kendinizi sevin. Kaç beden olursanız olun gülümsemeyi, hayatı dolu dolu yaşamayı, güneşin keyfini çıkarmayı ihmal etmeyin.
Erkeklere gelince... Sizi seven adam zaten sizi sever; bedeninizi değil. Keyfinize bakın; yazlar böyle saçma dertlerle harcanmayacak kadar çabuk geçiyor.