Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Baba olmanın anlamı...

Fatih Vural'ın Aksiyon dergisi için Prof. Dr. Mim Kemal Öke ile yaptığı röportajın derlemesini Zaman gazetesinde okuyunca allak bullak oldum. Babalar gününe denk gelen müthiş bir öykü...
Anne ve babalar için hayatlarındaki en önemli varlıkların çocukları olduğuna dair cümleler kurmama gerek yok herhalde. Çocuğun en küçük bir hastalığı bile, aileler için 'olağanüstü hal' ilanı demektir.
Peki, bu rahatsızlık Öke'nin kızı Nazlı'da olduğu gibi Down sendromu ise...
Öke,
Nazlı'nın bir Down sendromlu olarak doğmasının, kendilerine verilen bir ceza olduğunu düşünmüş başta...

BAŞTA HAYATA KÜSMÜŞ
"Nazlı doğduğunda çok bocaladım. Ben ki içki içmeyen adamım, beni Nişantaşı'nın köşelerinde viski şişeleriyle bulmuşlar! (Gözleri doluyor)... Tanrı'ya küsmüştüm. O küslüğüm nedeniyle, eşimin zorlamasıyla cuma namazına gittim. Bir anda hayallere daldım. Bir uçurumun ucunda duruyordum... Karşıya geçmek için yan duran, keskin bir bıçağın üstünden geçmem gerekiyordu. Hep sarışın ve mavi gözlü bir kız çocuğum olsun isterdim. Ona büyüyünce İskoç etek giydireyim, saçlarını iki yandan at kuyruğu yapayım isterdim.
O kız karşımdaydı. 'Baba, tut elimi, ben seni karşıya geçireceğim' dedi. Elini uzattı ve çekti. Birden kendime geldim..."
Öke,namaz biter bitmez, koşarak eve gitmiş ve Nazlı'ya sarılarak ağlamaya başlamış.
O gün, Nazlı'nın babası olduğunu gerçekten anlamış ve o anda "Bundan sonra bütün hayatımı Nazlı'ya adıyorum" demiş...
Bir dönem TV programlarının vazgeçilmez ismi Öke, çocuğunun eğitimi ve sağlığı için yıllarca ekrandan uzakta kalmış.
Öke Ailesi çok zor günler geçirmiş ama sabır ve sevgi meyvelerini vermiş.
İngilizce ve Türkçe eğitim veren bir okuldan mezun olan Nazlı, artık Hayrünnisa Gül'ün öncülük ettiği 'Eğitim Engelleri Aşar' kampanyası doğrultusunda babasıyla birlikte Anadolu'yu karış karış dolaşıp konferanslar veriyormuş.
Konferanslarda babasıyla ve davullarıyla ritim performansı sergiliyormuş. Ayrıca iyi bir fasıl ustası olmuş.
'CAMI AÇIK BIRAK ÖLSÜN'
Röportajda beni en çok etkileyen bölüm ise; özel hastaneden bir doktorun Öke'ye verdiği tavsiye: "Nazlı'nın bağışıklık sistemi zayıf. Camı açık bırakın, hallolur (ölür)..."
Öke bu lafı duyunca kim bilir neler yaşadı...
Şu anda bu satırları yazarken bile gözlerim doldu. Allah hepimizi ayrı bir sınavdan geçiriyor. Öke'ninki de belki de en zor sınavlardan.
Öke şimdi "Nazlı'yla birlikte başka bir noktaya geldim ben. İnsanı, evreni farklı bir gözle görmeye başladım. Her zaman ben Nazlı'yı eğitirim sanılır; ama o beni eğitiyor..." diyor.
Aksiyon'u mutlaka alın, müthiş bir röportaj ve insanlık öyküsü sizleri bekliyor.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA