Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Türkiye, Akdeniz ülkesi mi?

Geçtiğimiz hafta dünyanın sayılı meme kanseri uzmanlarından biri olan Amerikalı Doktor Alexander J. Swistel, Medica kliniğinin 10'uncu kuruluş yıldönümü şerefine İstanbul'da bir sunum gerçekleştirdi.
Aynı sunumda, Swistel'in görev yaptığı ABD New York Presbiteryen Hastanesi Weill Cornell Tıp Fakültesi'nden başarılı kardiyolog Variender P. Singh de konuştu.
Ve ben bu iki değerli doktorla söyleşi yapma fırsatı buldum. İkisi de Türkiye'yi çok iyi araştırıp gelmişler.
Dr. Swistel, dünyada en çok göğüs kanserinin görüldüğü ülkenin Amerika olduğunu, ancak son yıllarda Türkiye'de kansere yakalanma oranında büyük bir artış gözlemlediklerini ve bu artış oranının Amerika'ya göre bile fazla olduğunu söyledi.
Kanser vakalarındaki yükselişte çevre kirliliği, sağlıksız iş ve yaşam koşulları gibi birçok faktörün etkisi olabileceğinden bahsetti ve bu konuda mutlaka kapsamlı bir araştırma yapılması gerektiğini belirtti.

KANSERİ DONDURMAK
2007 yılında Amerika'nın en iyi doktoru seçilen Dr. Swistel ile Weill Cornell Tıp Fakültesi'nin geliştirdiği yeni bir kanser tedavi yöntemi olan 'cryoablation' hakkında da konuştuk. 'Cryoablation'a kısaca kanserli hücreyi dondurarak öldürme yöntemi diyebiliriz.
Henüz deneme aşamasında olan ama yakında tedavi olarak kullanılacak bu yöntemle ameliyat gerekmeksizin, ince bir tel tüple kanserli hücre dondurularak yok ediliyor.
Ancak bu tedaviyi uygulamada da erken teşhis çok önemli. Çünkü bu 'cryoablation', henüz büyümemiş, fazla yayılmamış kanserli hücreler üzerinde uygulanıyor.
Doktor Singh ise Türk insanının yaşadığı kalp rahatsızlıklarında öncelikle sigaranın etkisinden bahsetti.
Türkiye'de sigara kullanım oranının Amerika'ya göre üç kat fazla olduğunu, özellikle erkeklerin çok sigara içtiğini, Amerika'da erkeklerin yüzde 20'si sigara kullanırken, aynı kötü alışkanlığın Türk erkeklerinde yüzde 60'a yaklaştığını açıkladı.
Dr. Singh, kalp rahatsızlıklarında önemli rol oynayan obezitede ise Amerikalı erkeklerin daha kötü durumda olduğunu vurguladı: Türkiye'de erkeklerin yüzde 14'ü aşırı şişmanken, Amerikalı erkeklerde bu oran yüzde 25'e çıkıyormuş.

KADINLARIMIZ ŞİŞMAN
Öte yandan şişmanlıkta Türk kadınları, Amerikalı hemcinslerini geride bırakmış. Kadınlarımızın yüzde 30-35'i aşırı şişman. Amerikalı kadınlarda ise bu rakam yüzde 20-25 civarında.
Dr. Singh'i dikkatini çektiği bir diğer ayrıntı ise; Türk erkeklerinin gençken aktif bir spor yaşamı varken, yaş 30'a geldiğinde sporu bırakması. Dr. Singh'e Türk erkeklerinin Lig TV'de maç izleyerek spor yaptığını söylediğimde güldü tabii ki. "Spor yapma kültürünüz çok düşük. En azından bir egzersiz türünü hayatınızın rutini haline getirin. Ya da en azından günde yarım saat yürüyün" dedi.
Dr. Singh'i en çok şaşırtan ise Türkiye'nin bir Akdeniz ülkesi olmasına rağmen insanlardaki kolesterol oranının çok yüksek olması: "Nasıl Akdeniz ülkesisiniz şaşırıyorum. Zeytinyağını az kullanıyorsunuz, yemekleriniz çok yağlı ve genelde hayvansal yağlar tercih ediyorsunuz. Bu da kalp rahatsızlıklarının oluşmasında önemli bir etken. Bir de Türkiye'de Akdeniz ülkelerine göre hayat çok hızlı ve stresli. Stres de kalbin en büyük düşmanlarından biri."

BİZİ STRES BİTİRİYOR
Ben de şakayla karışık "Çok çalışıyoruz. Bakın Yunanlar yan gelip yattı, ülke batmak üzere" dedim. O da "Çalışmak tabii ki önemli ama sizde stres çok yüksek. İstanbul trafiğindeki stresli ortam bile kalp rahatsızlığı için bir tehdit" diye cevp verdi.
Singh ve Swistel ile yaptığım söyleşilerden çıkardığım sonuç -çok klişe olacak ama- acilen yaşam stilimizi değiştirmemiz gerektiği. Yurt dışına çıkanlar, oralardaki hayatın, huzurlu akışına şahit olanlar beni daha iyi anlayacaktır.
'Yavaş yaşam' denen trend öyle bir anda olacak bir iş değil tabii. Lakin bir yerlerden başlamalıyız. Yoksa bu stres, kötü beslenme ve kötü çevre faktörleriyle biz kanser ve kalp hastalıklarında daha çok rekor kırarız.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA