Nur Serter polemiği çıkınca, bir gazeteci olarak ben bile "Ya kimdi bu Nur Serter?" dedim. Sorarım size; bu ülkede kaç kişi, dizinin konusunu gazeteden okuyup Nur Serter ismini fark eder?
Nur Serter konuşmasa kimsenin aklına bile gelmeyecek bu hata. Serter bu küçük yazım hatası için yapımcıyı arasa anında düzeltilecek bir hata; düzeltildi de zaten!
Ama Nur Serter ne yaptı? Basını ayağa kaldırdı, gördüğü her mikrofona konuştu. Komplo teorisi de şu: Hani 1998'de öğrencileri başörtülerini çıkarmaları için üniversitede kurduğu 'ikna odası' vardı ya... Güya dizideki Nur karakteri de genç kızları fahişe olmaya ikna ediyormuş ve böylece kendisi yıpratılmaya çalışıyormuş! Vallahi yazarken gülüyorum.
Bir de Nur Serter, "Tek endişem, bu olayla dizinin reklamının yapılması" diyor. Bu hatanın kasıtlı olduğunu, böylece dizinin reklamının yapıldığını düşünenler de var.

ARTIK O BİR MAZLUM!
İlahi Nur Hanım, bu dizinin afişleri bir aydır billboard'larda; yazılı ve görsel medyada sürekli reklamı yapıldı. Sizin isminizle mi reklam yapacaklar? Ya da yaptılarsa, afişlere, ilanlara, TV reklamlarına dünyanın parasını harcamaya ne gerek vardı?
Hem de sizin isminizi kullanıp kendilerini zora sokma pahasına reklam yapacaklar öyle mi?
Bence asıl reklamı Nur Serter yaptı.
Artık ismi zavallı türbanlı kızları başörtülerini çıkarmaları için psikolojik baskı yapan rektör olarak anılmayacak. Artık o da bir mazlum, bir ezilen. Tabii yerseniz!
Evet, bir harf hatası olsa da bu talihsizlik yüzünden Serter'den özür dilenmeli ama asıl özrü bu polemiği kullanıp Türkiye'nin en büyük medya kuruluşlarına ağır ithamlarda bulunanlar dilemeli.
Ayıp etiniz, hem de çok!