Başbakan Tayyip Erdoğan, partisinin Sivas mitinginde muhalefete ağır yüklendi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye, Öcalan'ın yargılanması ile ilgili süreci anımsatarak, "Sizler onun idamının durdurulmasının altına imzayı koymadınız mı?" diye sordu. Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na da seslenirken, "Tereciye tere satma" uyarısında bulundu ve "12 Eylül'de Sayın Kılıçdaroğlu kendi durumunu düşünsün, çünkü 13 Eylül'de sıkıntısı var" dedi. Erdoğan, şu mesajları verdi:
YAZICIOĞLU'NU ŞİİRİYLE ANDI:
25 Mart'ta Kahramanmaraş dağlarında Sivas bir yiğidini kaybetti. Merhum Muhsin Yazıcıoğlu kardeşim, memleket, millet sevdası içinde Hak'ka yürüdü. O gün sadece Sivas değil, Türkiye ağladı. Kendisini burada memleketi Sivas'ta bir kez daha rahmetle yad ediyorum. Mekânı cennet olsun, Allah ondan razı olsun. Muhsin kardeşimin, 12 Eylül zindanlarında yazdığı şiir adeta bir ağıda dönüştü ve yüreklerimize nakşoldu.
O DA EVET DERDİ:
Muhsin kardeşimiz 12 Eylül'ün zulmünü yaşadı. Zaman zaman kendisiyle paylaşırdık, bize de anlatırdı. Ben inanıyorum ki bugün hayatta olsaydı, hiç tereddüt etm e d e n bu anayasa değişikliğine, 'evet' derdi.
MAHALLE BASKISI
Kendi arkadaşlarına, ülküdaşlarına baskı yapıyorlar. Sanatçılara, sivil toplum örgütlerine, il başkanlarına, milletvekillerine baskı yapıyorlar. Genel Başkan diyor ki 'kim ki bu değişikliğe evet derse hakkımı ona helal etmeyeceğim." Bizi baskı yapmakla, mahalle baskısı yapmakla suçlayanlar; yani CHP, MHP, BDP asıl baskıyı millete kendileri yapıyorlar. CHP, MHP, BDP'nin halkoylaması kampanyaları birbirini aratmıyor.
GEL 'EVET' DE
Sayın Genel Başkan, bu millete tere satma. Bu millet her şeyi iyi biliyor. Tereciye tere satılmaz. CHP'nin yargıyı nasıl siyasallaştırdığını çok iyi biliyor. Yargının CHP'nin nasıl arka bahçesi olduğundan söz edemiyor. Bunu şahsen ben yaşadım. Bana cezayı kesen Yargıtay'daki ceza kurulları başkanlarının daha önce CHP'nin üst kurullarında nasıl yer aldıklarını biliyoruz. Sen kimi aldatıyorsun. Onların zihniyetlerini de çok iyi biliyoruz. Yargının siyasallaşması tehlikelidir. O zaman sen de gel anayasa değişikliğine 'evet' de. Doğru söylüyorsun, tuzun kokması iyi değildir. O zaman sen de gel 'evet' de.
ONLAR GÖRÜŞTÜLER:
Acaba bizden önce MHP, DSP, ANAP bunlar bölücü terör örgütünün başıyla görüşmediler mi? Kiminle? Kendileri görüşmez ama kim görüşür, istihbari kurumlar, Adalet Bakanlığı'nın yetkilileri görüşüyor, ama görüşürler. Devletin ilgili kurumları onlarla bu tür görüşmeler yapar. Sayın Bahçeli, merhum Ecevit, Sayın Yılmaz, sizler onun idamının durdurulmasının altına imzayı koymadınız mı? Bu idamın o zaman nasıl önlendiğini, nasıl ertelendiğini, kimler tarafından ertelendiğini benim milletim çok iyi biliyor.
KENDİ DÜŞÜNSÜN:
Bunlar hiç anayasayı konuşuyor mu? Anayasa'nın içinde ne var ne yok konuşmuyorlar. Çünkü darbe anayasasını savunacak yanları yok. Parlamento'da oy kabinine girmediler. Kürsüye çıktılar, anayasa ile ilgili metni konuşmadılar. Başka şeylerle meşgul oldular. 12 Eylül'de Sayın Kılıçdaroğlu kendi durumunu düşünsün, çünkü 13 Eylül'de sıkıntısı var.