''Şantaj ve askeri casusluk'' iddialarına ilişkin 56 sanık hakkında hazırlanan iddianamede, oluşturulan suç örgütünün yaklaşık 5 bin kişinin kişisel verilerini hukuka aykırı olarak kaydettiği öne sürüldü.
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Fikret Seçen tarafından hazırlanan iddianamede, 28 Nisan 2010'da emniyet birimlerine gelen bir elektronik mektup ihbarında, Vika, Dilara ve Gül isimli kişiler elebaşılığında bir fuhuş çetesinin yurt dışından kadın getirerek zorla fuhuş yaptırdığı, bu çete içerisinde 18 yaşından küçük kadınların da bulunduğu ve fuhuş yaptırılan kadınların uyuşturucu bağımlısı haline getirildiğinin bildirildiği anlatıldı.
Söz konusu suç örgütüne yönelik başlatılan soruşturma kapsamında, örgüt ile bağlantılı şüphelilerin kullandıkları telefonların dinlenmesi sonucunda örgütle irtibatı belirlenen şüpheliler İbrahim Sezer ve Zeki Mesten'in TSK mensubu olduklarının ve özellikle Sezer'in bu fuhuş çetesinden sık sık fuhuş amaçlı kadın temin ettiğinin belirlendiği kaydedilen iddianamede, Sezer'in Kadıköy'deki ikametini fuhuş amaçlı kullandırdığı, şüpheli Zeki Mesten'in de diğer bir fuhuş örgütüyle irtibatlı olduğu, çetenin fuhuş yaptırdığı kadınları Mesten'e tedavi ettirdiği ve hamile kalan kadınlara kürtaj yaptırdığı ifade edildi.
Sezer ve Mesten'in bazı telefon görüşmelerindeki konuşmalarına yer verilen iddianamede, yürütülen soruşturma kapsamında fuhuş amaçlı yer temin ettikleri ve fuhuş organizasyonlarıyla irtibatlı oldukları anlaşılan şüpheliler Aykut Çağatay Tekerek, Fatih Alpogan, İbrahim Sezer ve Zeki Mesten'in ikametlerinde de arama yapıldığı, çok sayıda bilgi, belge, doküman ve dijital veriye el konulduğu kaydedildi.
İddianamede, 4 Ağustos 2010'da, 155 Polis İmdat hattına gelen bir ihbarda, ''TSK içerisindeki bir fuhuş çetesinin özel olarak kiraladığı evlerde, temin ettikleri kadınlarla üst düzey komutanların, subayların ve hatta öğrencilerin fuhuş yapmasını sağladığı, bu çete içerisinde Burak Çetin, Mehmet Irak, Emrah Karaca, Yahya Sezer ve Alpay Aksu'nun bulunduğu, bu kişilerin fuhuş amaçlı kadınları Vika ve Nona Burdilli isimli kadın satıcılarından temin ettikleri ve bu kişilere ait Kocaeli'de fuhuş amaçlı kullanılan 3 ayrı adres olduğunun'' öne sürüldüğü anlatıldı.
POŞETTEKİ KİRLİ İÇ ÇAMAŞIRLARI
Belirtilen adreslerde yapılan aramalarda çok sayıda bilgi, belge, doküman ve dijital veriye el konulduğu kaydedilen iddianamede, aramada ayrıca, delil poşeti şeklindeki poşetlere konulmuş üst rütbeli komutanlara ait olduğu iddia edilen kirli iç çamaşırları ve benzer eşya ele geçirildiği aktarıldı.
Söz konusu adreslerde ele geçirilen dijital materyallerin ve dokümanların incelenmesi sonucunda, Halil Can Ekince'nin ikametinden elde edilen dijital veriler arasında toplam 7 bin 654 adet ''yasaklanan bilgileri temin'' suçu kapsamında kalan ve niteliği itibariyle gizli kalması gereken belgeler bulunduğu belirtilen iddianamede, Ekince ile diğer örgüt üyeleri arasında herhangi bir irtibat tespit edilemediğinden eylemine ilişkin tahkikat evrakının ayrıldığı bildirildi.
İddianamede, ''Şüpheliler İbrahim Sezer, Zeki Mesten, Tamer Zorlubaş, Mehmet Seyfettin Alevcan ve Yücel Çipli'nin yöneticiliğinde fuhuş, şantaj ve tehdit amaçlı bir suç örgütü oluşturulduğu, bu suç örgütünün devlet güvenliğine ilişkin belge temin etmek ve saklamak, casusluk faaliyetlerinde bulunmak, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek, kişilerin sesini gizlice kayda almak ve kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydetmek eylemlerini gerçekleştirdikleri anlaşılmıştır'' denildi.
Şüphelilerin adreslerinde yapılan aramalarda ele geçirilen dijital verilerde yer alan çocuk, hayvan ve şiddet içerikli pornografik fotoğraf ve görüntülerle ilgili olarak evrak tefrik edilip, suç yeri Cumhuriyet başsavcılıklarına görevsizlik kararıyla gönderildiği ifade edilen iddianamede, şüphelilerden elde edilen gizli belgelerin devletin güvenliğine ilişkin bilgiler içerdiği, ayrıca tespit tutanakları ile müştekilerin beyanlarında özel hayatın gizliliğiyle ilişkili bilgilerin yer aldığı hususları göz önüne alınarak, bu dosyaların adli emanete alındığı kaydedildi.
Elde edilen tüm delillerden, şüpheliler İbrahim Sezer, Zeki Mesten, Tamer Zorlubaş, Mehmet Seyfettin Alevcan ve Yücel Çipli'nin, çevresine topladıkları diğer şüphelilerle birlikte suç örgütü kurdukları ve ayrı ayrı hücre yapılanmasına girdikleri, ancak örgüt kapsamındaki tüm faaliyetleri birlikte koordine içerisinde gerçekleştirdikleri belirtilen iddianamede, ayrıca şüpheliler Ali Sabri Sanal, Mehmet Kutlu, Mehmet Aygün, Şafak Yürekli, Fahri Can Yıldırım, Kemalettin Yakar ve Birdem Çetinkaya'nın örgüte bilerek ve isteyerek yardım ettikleri öne sürüldü.
EN STRATEJİK KURUMLARDA ÖRGÜTLENME
İddianamede, şöyle denildi:
''Suç örgütünün, yaklaşık 5 bin kişinin kişisel verilerini hukuka aykırı olarak kaydettikleri ve saklandıkları, değişik kurumlarda görev yapan binlerce kişi hakkında toplanan bu detaylı bilgilerin, ancak ciddi bir hiyerarşik yapılanmaya sahip, örgüt mensupları arasında eylem ve görev paylaşımı bulunan, azami ölçüde gizliliğe dikkat edilen bir suç örgütü tarafından gerçekleştirilmesinin mümkün olduğu, buradan hareketle, öncelikle bu suç örgütünün TSK, TÜBİTAK, HAVELSAN ve GES Komutanlığı gibi devletin en stratejik kurumlarında örgütlenerek ayrı hücre yapılanmalarına gittiği, gizliliği ön planda bulunduran örgütün özellikle telefon görüşmesi yapmamaya özen gösterdiği, yukarıda belirtilen kurumlardaki örgüt mensuplarının birbirleriyle irtibatlı oldukları, diğer hücre yapılanmasındaki örgüt mensuplarını tanımadıkları ya da irtibat kurmadıkları, bu hücrelerin başındaki örgüt yöneticilerinin kendi bölümlerinde uzman ve etkin şahıslar oldukları, örgütün amaçları doğrultusunda alınan kararları örgüt üyelerine ulaştırdıkları ve örgüt mensuplarının özellikle çalıştıkları kurumlarda elde ederek kendilerine getirdikleri her türlü bilgi, belge ve materyalleri aynı zamanda örgütün arşivini de saklayan İbrahim Sezer'e gönderdikleri, örgüt mensuplarının özellikle şantaj amaçlı gizli görüntü elde edilmesi, casusluk faaliyetlerine yönelik gizli belge temin edilmesi, yine örgütün kullanmayı planladığı kişilere kadın ve yer temin edilmesi, örgüte düşman veya dost olan veya örgüt tarafından kullanılabilecek kişilerin belirlenmesi, ayrıca bu kişilerle ilgili kişisel verilerin kaydedilmesi işlemlerini yürüttükleri, örgüt mensuplarının, Kocaeli ve İstanbul'da faaliyet gösteren bir kısım fuhuş çeteleriyle irtibatlı olduğu, bu çetelerden çevrelerinde önemli yerlerde görev yapan askeri personele fuhuş amaçlı kadın temin ettikleri ve örgüte ait evlerde fuhuş yapılmasını sağladıkları, evlere yerleştirdikleri gizli kamera düzenekleriyle bu kişilerin kadınlarla cinsel ilişkilerini gizlice kaydettikleri ve daha sonra şantaj amaçlı kullandıkları, şüphelilerin şantaj amaçlı temin ettikleri ve sakladıkları bu materyallerle istifa etmesini ya da emekli olmasını istedikleri askeri personele şantaj yaparak emekli olmasını, bazen de terfisini engellemek istedikleri kişilerin görev yaptığı kuruma ihbar ve posta yoluyla göndererek hakkında soruşturma başlatılmasını temin ettikleri ve böylelikle terfi etmesini engelledikleri, şüphelilerden ele geçirilen dijital verilerde yer alan gizli belgelerin mahiyeti, sayısı, bu hususta örgütün talimatları ve özellikle elde edilen belgelere ilişkin tutulan notlar göz önüne alındığında, özellikle devletin stratejik kurumlarına sızan örgüt mensuplarının çalıştıkları kurumlardan elde ettikleri devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri bağlı bulundukları örgüt yöneticilerine ulaştırdıkları, kendilerine bu belgeyi getiren ancak örgüt üyesi olmayan kişilere ücret ödedikleri, özellikle TÜBİTAK tarafından TSK için yürütülen ve ülke yararına gerçekleştirilen projeleri durdurmaya, yavaşlatmaya veya engellemeye çalıştıkları, casusluk faaliyeti kapsamında elde ettikleri bazı belge veya projeleri yabancı ülkelere pazarlamayı planladıkları, eylem ve faaliyetlerine devam etmek amacıyla çalıştıkları kuruma alınacak elemanlar arasına örgüt mensuplarını veya örgüte yakın kişileri yerleştirmeye çalıştıkları anlaşılmıştır.''
''Şantaj ve askeri casusluk'' iddialarıyla ilgili hazırlanan iddianamede, TSK'da güvenli telsiz haberleşmesini sağlamayı amaçlayan projeyle ilgili ele geçirilen bir notta, ''Dağ kadrosu için tehlikeli, hava, yer haberleşmesi kriptolu olacak, durduralım, hiç olmazsa yavaşlatalım, kripto kodlarını ele geçirmeliyiz'' gibi ifadelerin yer aldığı belirtildi.
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, sanık İbrahim Sezer'in Kadıköy'deki evinde yapılan aramada el konulan DVD'de yer alan ve sanıklardan Ebru Nilhan Bozkurt tarafından oluşturulduğu anlaşılan ''Ebru Nilhan'' isimli klasörde, ''Topel görüntü'' başlığıyla 6 adet video dosyası olduğu ve bu dosyalarda TSK'ya ait savaş ve nakliye uçaklarının apronda park edilmiş haldeyken gizlice çekilmiş görüntüleri ile uçak bakım atölyeleri ve uçak hangarlarına ait görüntülerin bulunduğunun anlaşıldığı kaydedildi.
Söz konusu video dosyasındaki görüntülerin, ''açıklanması yasaklanan ve niteliği itibariyle gizli kalması gereken'' görüntüler olduğunun tespit edildiği aktarılan iddianamede, ''Topel görüntü-önemliii'' adlı metin belgesinde, ''Tüm saha sorumluları Haziran 2010 sonuna kadar birliklerden önemli yerlerin görüntülerini kamera kaydı yaparak, kuryeler aracılığıyla bana ulaştırsın, görüntülere açıklayıcı not eklemeyi unutmayın. Gerekli cihazları Erkan Demir'den temin edebilirsiniz'' şeklinde Zeki Mesten'in talimatı olduğu belirtilen notun bulunduğu dile getirildi.
''Topel görüntü'' adlı klasördeki görüntülerin sanık Ebru Nilhan Bozkurt'a bağlı hareket eden kişiler tarafından gizli bir şekilde çekildiği ve daha sonra Bozkurt tarafından örgüt yöneticisi Zeki Mesten'e teslim edildiği belirtilen iddianamede, Mesten'in de bu verileri İbrahim Sezer'e gönderdiğinin anlaşıldığı aktarıldı.
Bozkurt'un suç örgütü üyesi olduğu, örgüt yöneticisi Mesten'in talimatlarıyla birden fazla TSK personeli ve sivil şahıslar hakkında kişisel verileri hukuka aykırı şekilde kaydettiği, video görüntüleriyle gizli belgeleri temin ederek örgüte teslim ettiği sonucuna varıldığı ifade edilen iddianamede, örgüt yöneticisi olduğu iddia edilen sanıklardan Tamer Zorlubaş'ın da Araştırma Merkez Komutanlığında yürütülen faaliyetlerle ilgili değerlendirmeler yaptığı, bu çerçevede kendisine bağlı örgüt üyelerine faaliyetleri karşılığında yapılacak ödemelerin veya ödüllendirmelerin nasıl olacağını organize ettiği ve tüm bunları sanık İbrahim Sezer'e bildirdiğinin anlaşıldığı kaydedildi.
YÜCEL ÇİPLİ
İddianamede, sanık Emrah Küçükakça'dan ele geçirilen bir CD'de ''Proje Sav San'' adlı şifresi çözülen klasörde, TÜBİTAK Başkanlığı tarafından TSK'nın çeşitli birimlerinde kullanılmak üzere üretilen ''Arge98'' projesine ait çeşitli verilerin bulunduğu ve bu isimde bir klasör olduğunun görüldüğü aktarılarak, söz konusu klasöre konulan ''gorkem0987654321'' şifresiyle ilgili çalışmalarda, şifrede yer alan ''görkem'' adının, sanıklardan TÜBİTAK'ta Daire Başkanı olan Yücel Çipli'nin oğlu Görkem Çipli olduğunun anlaşıldığı dile getirildi.
Ele geçirilen CD'deki söz konusu klasörde bulunan dijital verilerde, GES Komutanlığı, Araştırma Merkez Komutanlığı, TÜBİTAK, Havelsan ve Aselsan gibi kurumların geliştirdiği ve TSK'nın yürütmekte olduğu birçok proje ve sistemden bahsedilerek, ülke güvenliğiyle alakalı bu proje ve sistemlerin ''durdurulması, engellenmesi ya da yavaşlatılması'' gerektiğine dair notların yer aldığı ve bu kurumlar ile Savunma Sanayi Müsteşarlığında çalıştığı anlaşılan yaklaşık 4 bin 300 kişiye ait özel bilgilerin de hukuka aykırı olarak kaydedildiği anlatıldı.
İddianamede, ''TÜBİTAK içerisinde faaliyet gösteren örgüt üyelerinin elde etmeye çalıştığı projelere ulaşmak maksadıyla TÜBİTAK çalışanlarına çeşitli menfaatler temin ettikleri ve örgüt menfaati çerçevesinde bazı çalışanlara işe girerken yardımcı oldukları veya yürüttükleri faaliyetlere engel olabileceğini düşündükleri şahısların özel yaşamlarıyla alakalı verileri kaydettikleri yönünde notlar olduğu anlaşılmıştır'' denildi.
Söz konusu klasörde yer alan ''prj list.xls'' adlı excel belgesinin 6 Kasım 2007'de ''Yücel'' adlı bir bilgisayar kullanıcısı tarafından oluşturulduğu ve 24 Eylül 2009'da da son olarak kaydedildiğinin anlaşıldığı aktarılan iddianamede, sanık Yücel Çipli'nin 27 Ekim 2010'da polise verdiği ifadede, bilgisayarının kullanıcı adının ''yucelcipli'' olduğunu beyan ettiği ve bu durumun, belgenin sanık Yücel Çipli tarafından oluşturulduğunu net olarak ortaya koyduğu ifade edildi.
TERÖRLE MÜCADELE PROJELERİNİN DURDURULMASI GEREKTİĞİNE DAİR NOTLAR
Sanık Yücel Çipli'nin, Genelkurmay Başkanlığı, TÜBİTAK, Savunma Sanayi Müsteşarlığı, Havelsan ve Aselsan'a ait birtakım gizli projelere ait belgeleri, kendisine bağlı olarak hareket eden örgüt üyeleri Aysam Akses, Cüneyt Hakan Bağcıoğulları ve Merdan Metin ile örgüte yardım eden Ali Sabri Şanal'dan temin ederek, örgütün kurye faaliyetlerinde de çalışmaları olan Ekrem Saltuk Baysal'a verdiğinin anlaşıldığı belirtilen iddianamede, ''Söz konusu 'prj.list' isimli excel belgesinde, TSK'nın, ülke güvenliği ve terörle mücadele amaçlı gerçekleştirmeye çalıştığı birçok proje ve sistemlerden bahsedildiği, bu proje ve sistemlerin yanına, konuyla ilgili değişik açıklamalar ve değerlendirilmeler yazıldığı, özellikle ülke güvenliği ve terörle mücadelenin daha etkin yapılmasını amaçlayan proje ve sistemlerin durdurulması, engellenmesi ya da yavaşlatılması gerektiğine dair notların yazılı olduğu görülmüştür'' ifadesi kullanıldı.
''Milsec-3'' adlı, TSK'da güvenli telsiz haberleşmesini sağlamayı amaçlayan projeyle ilgili bir notta, ''Dağ kadrosu için tehlikeli, hava, yer haberleşmesi kriptolu olacak, durduralım, hiç olmazsa yavaşlatalım, kripto kodlarını ele geçirmeliyiz'' ile başka bir notta ''Kesinlikle sekteye uğratılması gereken bir proje, geçişler sekteye uğrayabilir, trafik ve taşımacılığa dikkat... dağ kadrosu sert çıkıyor'' gibi ifadelere yer verildiği anlatılan iddianamede, Yücel Çipli'nin oluşturduğu ''2007-2009-projeleri.xls'' adlı excel belgesinde, ''Sheet2'' adlı çalışma sayfasında gizlenmiş bir şekilde yer alan notlarda da Birdem Çetinkaya adının karşısında ''yabancı bir ülkeye bilgi sızdırdığı'' yönünde açıklamaların yer aldığının anlaşıldığı aktarıldı.
İddianamede, şu ifadelere yer verildi:
''Şüpheli İbrahim Sezer'den ele geçirilen flash bellekte bulunan 'Doouments' isimli klasördeki 'notlarim.xls' isimli excel dosyasının, 'notlarım' isimli çalışma sayfasında, 'Birdem Çetinkaya'ya ulaştırılacak gizli belgeler paketi ücret 3 bin dolar'' yazdığı tespit edilmiştir. Emrah Küçükakça'dan ele geçen 'g.kore-cn-235_Simulator' isimli belgenin şüpheli Yücel Çipli tarafından kaydedilmiş olması, Çipli tarafından yazıldığı anlaşılan Birdem Çetinkaya ile ilgili notlar ve diğer bir örgüt yöneticisi olan İbrahim Sezer tarafından da aynı konuyla alakalı notlar tutulması birlikte değerlendirildiğinde, Yücel Çipli'nin suç örgütü tarafından yürütülen casusluk faaliyetleri içerisinde yer aldığı net olarak anlaşılmıştır.''
YURT DIŞINA SATILMASI PLANLANAN BELGELERE KURYE
Sanık Yücel Çipli'nin görev yaptığı birimdeki kişilerle ilgili çalışmalar yaptırdığı ve elde ettiği bu verileri kaydedip örgütün arşivine koyduğunun açıkça ortaya çıktığı anlatılan iddianamede, ele geçirilen ve incelenen notlarda, örgütün özellikle TÜBİTAK ve Aselsan'da kadrolaşmaya çalıştığı, bu yolla kurumlarda üretilen projeleri elde etmeyi planladığı, bu amaçla kurumda çalışan bazı kişilere kadın ve para temin edildiği, örgüt üyelerinin etkin görevlere getirilmesi amacıyla kurslara gönderilmesi veya kurum içinde kayrılması yönünde çalışmalar yapıldığı, özellikle halen devam eden bazı davalarda teknik raporların lehlerine düzenlenmesi amacıyla bilirkişilerin mensuplarından atanması planlarının yapıldığı ve özellikle gizliliğe azami ölçüde dikkat edilmesi için kriptolu telefon kullanılması yönünde örgüt üyelerinin uyarıldığının anlaşıldığı ifade edildi.
İddianamede, sanıklardan Birdem Çetinkaya'nın casusluk faaliyetleri kapsamında yurt dışına satılması veya gönderilmesi planlanan gizli belgelerin yerine ulaştırılması hususunda kurye olarak görevlendirildiği, ancak soruşturma aşamasında somut olarak gönderdiği bir belgenin tespit edilemediği ve Çetinkaya'nın örgüt üyesi olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek maddi menfaatler karşılığında yardım ettiğinin anlaşıldığı belirtildi.
TUĞAMİRAL ŞAFAK YÜREKLİ VE FAHRİ CAN YILDIRIM
İddianamede, sanıklara ait evlerde yapılan aramalarda el konulan verilerin incelendiği ve sanık Tuğamiral Şafak Yürekli'nin suç örgütünün yöneticilerinden olan sanık İbrahim Sezer ve suç örgütü üyeleri Emrah Küçükakça, Deniz Mehmet Irak ve Burak Çetin ile irtibatlı olduğu, ilgili yerlere gönderilmek üzere örgüt üyelerine bazı CD ve ''gizli'' ibareli askeri belge ve sunumları ulaştırdığının anlaşıldığı anlatıldı.
Sanık Deniz Mehmet Irak'a ait bir hard diskin içerisinde, ''Ben bizzat kendim, deniz, gönderilecekler'' adlı belge ile ''Şafak Alb'' adlı klasörün de olduğunun görüldüğü belirtilen iddianamede, söz konusu ''Şafak Alb''adlı klasörde 11 adet ''gizli'' ibareli, askeri içerikli belge ve sunu dosyaları olduğu, bu sunu ve belgelerin Şafak Yürekli adlı kullanıcı tarafından oluşturulduğu ve ''Deniz'' adlı kullanıcı olan sanık Deniz Mehmet Irak tarafından son olarak kaydedildiğinin tespit edildiği aktarıldı.
Şafak Yürekli tarafından oluşturulduğu anlaşılan 12 gizli askeri belgenin, Genelkurmay Başkanlığından gelen yazıya göre, ''Açıklanması yasaklanan ve niteliği itibariyle gizli kalması gereken'' belgelerden olduğunun anlaşıldığı belirtilen iddianamede, sanık Yürekli'nin temin ettiği gizli belgeleri örgüt üyelerine vermek suretiyle örgüte bilerek ve isteyerek yardım ettiği sonucuna varıldığı anlatıldı.
İddianamede, sanık İbrahim Sezer'in Kadıköy'deki evinde yapılan aramada el konulan flash belleğin adının ''f can'' olduğunun tespit edildiği ve yapılan incelemede 4 adet word dosyasının ''Can Yıldırım'' adlı kullanıcı tarafından oluşturulduğunun belirlendiği aktarılarak, ''dosyalar'' adlı klasördeki ''Pire.doc'' ve ''Deniz Kuvvetleri.doc'' adlı word belgelerinde, Fahri Can Yıldırım ile ilgili internetten alındığı değerlendirilen bazı haberler olduğunun görüldüğü de dile getirildi.
Söz konusu flash belleğin sanık Fahri Can Yıldırım'a ait olduğu ve sanık İbrahim Sezer'e gönderildiğinin anlaşıldığı belirtilen iddianamede, flash bellekteki pornografik içerikli video dosyalarının bulunduğu klasör isimlerinin ''f can yıldırımın getirdiği 1.arşiv'' şeklinde belirtildiği, bu klasördeki bazı video dosyalarıyla sanık İbrahim Sezer'in adresinde yapılan aramada ele geçirilen ve Fahri Can Yıldırım'a ait olduğu anlaşılan ''F Can'' adlı flash bellek içerisindeki video dosyalarının aynı olması hususları birlikte değerlendirildiğinde şüpheliler arasındaki örgütsel irtibatın açıkça ortaya çıktığı aktarıldı.
İddianamede, sanık Yıldırım'ın askeri okulda hakkında disiplin işlemi yapılan bazı öğrencilerin atılmasını engellemek amacıyla girişimde bulunduğu ve bunu örgüte ilettiğinin anlaşıldığı vurgulanarak, Yıldırım'ın örgüt yöneticisi İbrahim Sezer ile irtibatlı olduğu, elinde bulunan bazı bilgi ve görüntüleri dijital ortama kaydederek örgüt yöneticisi Sezer'e ilettiği ve böylece örgüte bilerek isteyerek yardım ettiğinin anlaşıldığı anlatıldı.
İddianamede, aralarında iş adamı Sadettin Saran'ın da bulunduğu 14 şüpheliyle ilgili olarak, şüphelilerin suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olduklarına veya bu örgüte bilerek ve isteyerek yardım ettiklerine dair haklarında kamu davası açmayı gerektirecek nitelikte somut ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığı belirtildi.
''Şantaj ve askeri casusluk'' iddialarına ilişkin hazırlanan iddianamede, şüpheli İbrahim Sezer'den ele geçirilen flash bellekteki dosyada, örgütün yapmayı planladığı faaliyetlerin maddeler halinde sıralandığı belirtildi.
İddianamede, şüpheli İbrahim Sezer'in Kadıköy'deki adresinde, üzerinde ''EBRU yüzbaşı'' ''Deniz Harp Okulu kızlar'' yazılı etiket yapıştırılmış bir dosya ele geçirildiği, dosyada Deniz Harp Okulu öğrencisi oldukları anlaşılan 7 kadına ilişkin kimlik bilgileri, bazılarının fotoğrafları, fotoğrafların arkasında da kadınların fiziksel özelliklerine ve cinsel yaşantılarına ilişkin bilgiler bulunduğu kaydedildi.
''KIZLAR.doc'' isimli word dosyasında ise, benzer mahiyette notlara yer verildiği, bu notun hemen altında da Deniz Harp Okulunda öğrenci olan kızlara ait fiziksel özelliklerin ve cinsel yaşantılarıyla ilgili geniş kapsamlı, araştırma ve gözlem sonucunda hazırlanan notların yazılı olduğunun tespit edildiği anlatılan iddianamede, şüpheli Yekdane Ebru Ercüment'in Deniz Harp Okulunda okuyan bazı bayan öğrenciler hakkında çeşitli bilgi ve fotoğraflar temin ederek, bu bilgileri dijital ortamda ve doküman olarak İbrahim Sezer'e gönderdiği sonucuna varıldığı aktarıldı.
Bu konudaki bilgilerin de şüpheli Selin Topal tarafından Ercüment'e verildiğinin tespit edildiği kaydedilen iddianamede, özel hayatları ve cinsel yaşamlarıyla ilgili bilgiler yazılı olan 8 Deniz Harp Okulu öğrencisinin, alınan ifadelerinde, Topal'ı aynı okulda okudukları için tanıdıklarını, kendileri hakkında genel bilgilere sahip olabileceğini beyan ettiklerine yer verildi.
''YAPILACAKLAR.DOC''
Sezer'den ele geçirilen flash bellekteki ''yapılacaklar.doc'' isimli dosyada örgütün yapmayı planladığı faaliyetlerin maddeler halinde sıralandığı belirtilen iddianamede, şöyle denildi:
''(2010 Yüksek Askeri Şura'da terfi edebilecek tüm albay, tuğ, tümlerin listesi çıkarılacak). (Bu şahıslar hakkında form düzenlenecek). (Ailesi problemli olanlar ile yakınlarından, ast ve emir subaylarından bilgi alınacak). (Seks ve eğlence eğilimleri tespit edilecek). (Teklif yapabilecek personel teklif edilecek). (Lüks ve kontrolü elimizde olacak yerler ayarlanacak). (Kameraların kalitesine dikkat edilecek. Hiçbir masraftan kaçınılmayacak). (Elde edilen her bir görüntünün fiyatı ve pazarlanmasına ait durumlar tekrar görüşülecek) ve bunların altında ise örgüt üyeleri arasında çeşitli görev paylaşımlarının yazılı olarak yer aldığı, burada, (Kubilay bilgi toplayacak, formları düzenleyecek) şeklinde şüpheli Kubilay Şükrü Özdemir'e verilen görevin yazılı olduğu görülmüştür. Dosyanın teknik özelliklerine bakıldığında ise, 20 Eylül 2009'da 'K.Özdemir' isimli bilgisayarda oluşturulduğu, 10 Ocak 2010'da 'İ SEZER' isimli bilgisayarda son olarak kaydedildiği anlaşılmıştır.''
PRENSİPLER
İddianamede, şüpheli Zeki Mesten liderliğinde oluşturulduğu belirtilen hücre yapılanmasına ilişkin ise şu anlatımlara yer verildi:
''(Prensipler) isimli word dosyasına bakıldığında, Zeki Mesten'e bağlı hareket eden şüphelilerin dikkat etmeleri gereken hususlar hakkında yazılmış talimatlar olduğu anlaşılmıştır. Prensipler isimli dosyadaki notlarda, 'Grup sorumlularının dikkatine; bundan sonraki faaliyetlerimizde güvenlik ve gizlilik için aşağıda belirtilmiş olan hususlara aşırı hassasiyet göstermenizi istiyorum. Benimle kesinlikle hastanede irtibat kurmayın, çok özel durumlarda muayenehanede görüşelim', 'Randevu Taleplerinde' başlığı altında, 'Arayan kişiye kızlar tarafından referans isim sorulacak, referansını veremeyene gidilmeyecek, kızların hiçbir şekilde telefonu verilmeyecek, ancak sizlerde bulunabilir, kızlar, arkadaşlarınızın arabasına kesinlikle binmeyecek, kızları belirlenen evlere sizlere daha önceden verilmiş taksi plakasına sahip araçlar bırakacak', 'Görüntü Alınacak Eşler' başlığı altında, 'Şu dönemde fazlasıyla personel eşinin görüntüsü alınması lazım, elde edilecek bayanlara uygun kişiyi yönlendirelim, görüntü alma işi Hülya hanımların ok ile olmalı, (ilgili kişi size haber getirecek) iyi görüntüler elde edenlere çeşitli hediyeler ayarlayabiliriz (Ukrayna-Rusya gezisi, Antalya tatili, özel gece ..)' yazılı olduğu anlaşılmıştır.''
ŞANTAJ YAPILACAK KİŞİLERE İLİŞKİN YORUMLAR
Şüphelilerin birbirlerine gönderdikleri bazı mektuplarda, şantaj yapacakları kişilerin özel hayatlarına ilişkin getirdikleri yorum ve anlatımlara da yer verilen iddianamede, şüpheli Merdan Metin'in örgütsel konumuna ilişkin de şu görüşler aktarıldı:
''(Merdan Metin) isimli klasörde, TÜBİTAK'a ait gizli proje dosyalarının olduğu, bu dosyaların hemen yanında bulunan metin belgesinde söz konusu proje dosyaları ile ilgili kısa açıklamaların bulunduğu, bu klasördeki bazı belgelerin 'merdanm' isimli bilgisayarda oluşturulduğu ve son olarak 'yücel.çipli' isimli bilgisayarda kaydedildiği, dolayısıyla şüpheli Merdan Metin'in hazırladığı belgeleri Yücel Çipli'ye teslim ettiği belirlenmiştir.
Bu gizli belgelerin hemen yanında yer alan metin belgesinde; 'ARGE 98 kapsamında yapılan proje örnekleri'. 'Sayıştay denetimi muaf. İsteklere kapımız açık. Her türlü proje olabilir'. 'Merdan ve Ali Sabri Sanal takip ediyor. Onlarla irtibat kurulabilir'. 'Diğer klasörlerde pasif dinleme örnekleri var. Operatör desteği olmadan bir laptop ile dinleme yapılabiliyor' şeklinde bazı notlarla birlikte Volkan projesi ile ilgili olarak bazı açıklamaların yazılı olduğu tespit edilmiştir.''