Böylece darbe döneminde işkence gördüğünü belirterek Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuranların sayısı bin 500'e yaklaştı.
Diyarbakır'da Mehmet Akif Ersoy Tiyatro Salonu önünde bir araya gelen mağdurlar, Diyarbakır Adliyesi'nin önüne kadar yürüdü. Savcılara suç duyurusunda bulunmak için hazırladıkları dilekçelerle basın açıklaması yapan 95 mağdur, açıklamanın ardından darbeciler hakkında şik'yetçi oldu. Mağdurlar adına basın açıklaması yapan 78'ler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can, Diyarbakır Cezaevi Gerçeğini Araştırma ve Adalet Komisyonu olarak beraberinde 12 Eylül 1980 darbesinin mağduru olan 95 kişi ile birlikte, o dönemde yaşanan işkence ve kötü muameleye sebebiyet verenlerden hesap sorulması için bir kez daha adliye önünde olduklarını söyledi. Cezaevinde belirli bir askeri sistem içerisinde tutuklu ve hükümlülerin aşağılandığını, gayri insanî, zalimane bir tutumla karşılandığını anlatan Can, yaptıkları çalışmalarla her geçen gün daha fazla mağdura ulaşmaya çalıştıklarını kaydetti. İlk olarak 2010 yılının Ekim ayında 400'e yakın mağdurun dilekçe ile suç duyurusunda bulunduklarını hatırlatan Can, "Bu sayı daha sonra 700, sonrasında bini geçti. Şimdi 95 kişi daha savcılığa suç duyurusu yapıyor. Diyarbakır'ın bir bütün olarak cezaeviyle yüzleşmesini istiyoruz. Biz sadece Diyarbakır'da 5 bin tanığın olduğunu biliyoruz. Hepsinin de başvurması için çalışıyoruz." diye konuştu.
Diyarbakır Cezaevi Gerçeğini Araştırma ve Adalet Komisyonu üyesi Nimet Tanrıkulu ise tarihi bir adım atmanın bilinciyle bir kez daha adliye önünde olduklarını vurguladı. Tanrıkulu, "Diyarbakır 5 Nolu Askeri Cezaevi'nde yaşananlar Türkiye utancıdır. Türkiye'nin bu utançtan kurtulması için tüm faillerin kimliklerinin tespit edilerek cezalandırılması için buradayız." ifadelerini kullandı. Cezaevinde insanlığa karşı suç işlendiğini ve bu suçun zaman aşımına uğramayacağının kanunlarda yer aldığını anlatan Tanrıkulu şunları söyledi: "Mağdur-şikayetçiler olarak şikayetlerimizin dinlenmesi, ifadelerimizin alınması, gerektiğinde sunacağımız kanıtların kabul edilmesi için buradayız. 12 Eylül 1980 -1984 yılları arasında başta sıkıyönetim komutanı olmak üzere görev yapan tüm asker ve sivil cezaevi görevlilerinin, askerliklerini cezaevinde yapmış olan görevli erlerin, cezaevi idaresinde uygulamalar yapmaya yetkili kişilerin, doktorların ve kimlerin görev yaptığının tespit edilmesini ve eylemlerine uyan işkence suçu, insanlığa karşı suçlar, onur kırıcı ve aşağılayıcı suçlarından dolayı soruşturma açılmasına ve ilgi kişilerin cezalandırılması talebiyle buradayız."
Tanrıkulu, yürütülen çalışmalarla ilgili bir an önce dava açılmasını beklediklerini belirterek, bugüne kadar 500'e yakın mağdurun çağrıldığını ve işkencenin savcılar tarafından dinlendiğini kaydetti.
