Birinci Ergenekon davasının 202. duruşmasında Cumhuriyet gazetesine molotofkokteyli atılması dosyasının tutuklu sanığı Boğaç Kaan Murathan'ın çapraz sorgusu tamamlandı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada Murathan, Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu'nun "Ahmet İhtiyaroğlu'nu tanıyor musun?" sorusuna '2000'li yıllarda senede iki operasyon geçiriyorduk. Ahmet İhtiyaroğlu da Serkan Akça ile bize işkence yapan Adil Serdar Saçan'ın ekibindeydi" yanıtını verdi.
"ŞİKEYLE İLGİLİ BENİ NEDEN İFADEYE ÇAĞIRMADILAR ANLAMIŞ DEĞİLİM"
Sanık Boğaç Kaan Murathan'ın çapraz sorgusunun tamamlanmasının ardından sorguda adı sıkça geçen Sedat Peker söz aldı. Peker, "Cezaevinde yatarken bana Serdar Akça ile konuşmak için bazı iş adamları geldi. Serdar Akça hakkındaki şikayetleri geri almamı rica ettiler. Meslekten atılırsa çoluğu çocuğu aç kalır dediler. Bende onun avukatı aracılığıyla istediği yörüngede ifadeler verdim. Meslekten atılmadı. Öğrendim ki benim iftira attığımı iddia ederek, suç duyurusunda bulunmuş. Son günlerde kamuoyunda şike soruşturması söz konusu oldu. O konuyla ilgili beni nasıl ifadeye çağırmadılar anlamış değilim. Garibime gitti. Her dosyada bir numaralı sanık ben oluyordum. Sonradan öğrendim ki Serdar Akça organize suçlar bölümünden ayrılmış. O yüzden alınmadığımı anladım. Ben bu zamana kadar yaptığım her şeyi söylerim" dedi.
"BEN PARA KONUSUNDA ÇOK ŞANSLIYIM"
Tutuklu sanık Bedirhan Şinal'ın "Sedat Peker'in 3 milyar dolar serveti var" iddiasına ilişkin olarak da Peker, "Ben para konusunda çok şanslıyım. Ben ailem, akrabalarım varlıklı kişiler. Varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldim. Benim her zaman param oldu ve harcadım. 3 milyar dolar büyük para. Bu para sebebiyle ülkeler arasında savaşlar çıkıyor. Bende ekonomik olarak zor bir süreç yaşadım. Cezaevindeyken eşimin dostumun parasıyla geçindim. Kartal'da bir arsam vardı. 1.5 milyon dolar değerindeydi. Şu anda oraya Kartal Adliyesi kuruldu. 1,5 milyona satamadığım arsayı 20 milyon dolara sattım" şeklinde yanıt verdi.
"KENDİMİ YAŞLI HİSSEDİYORUM"
Peker İlhan Selçuk ile ilgili olarak da, "Allah'tan İlhan Selçuk ölmeden açıkladı. Bunları söylemeden ölseydi ne olurdu bilmiyorum. Benimde kendisiyle bir ilgim yoktur" dedi. Şike iddianamesinin bir numaralı sanığı Olgun Peker ile aralarında iki yaş olduğunu söyleyen Peker, "Benim için Olgun Peker'in manevi babası diyorlar. Kendimi yaşlı hissediyorum. Ben 71'liyim o ise 73'lüdür" diye konuştu. Tutuklu sanık Doğu Perinçek çapraz sorguda adının geçtiğini belirterek söz aldı. Kendisiyle görüşmek isteyen herkesle görüşeceğini belirten Perinçek, "Kendime güvenim tam ama Sedat Peker ile ne görüştüm ne de bir görüş talebiyle karşılaştım. Kendisine hiç bir yerde rastlamadım. Abdullah Gül ile de görüştüm. Görüşmeyi reddettiğim tek kişi Fethullah Gülen olmuştur. Çünkü Türkiye'yi bu günlere sürükleyeceklerini bildiğim için görüşmedim" dedi. Duruşma, 8 Aralık Perşembe gününe ertelendi.
SAÇAN'IN AVUKATINDAN AÇIKLAMA
Bu arada Boğaç Kaan Murathan'ın çapraz sorgusu esnasında "Kelebek Operasyonu kapsamında gözaltına alındığımda eski Organize Suçlar Şube Müdürü Adil Serdar Saçan ve Başkomiser Serdar Akça bana işkence yaptı" iddialarına ilişkin Adil Serdar Saçan'ın avukatı Serkan Günel de konuyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, "Gerek açık kaynaklar gerekse resmi kaynaklar araştırıldığında görülecektir ki Boğaç Kaan Murathan isimli kişinin Kelebek Operasyonu kapsamında İstanbul Organize Şube görevlilerince gözaltına alınma tarihi 2005 yılının Mart ayıdır. Ancak bu tarihlerde müvekkil Adil Serdar Saçan Organize Şube Müdürlüğünün herhangi bir biriminde görev almamaktadır. Müvekkil 2003 yılının Eylül ayında hakkında açılan soruşturma sonucu görevden uzaklaştırılmıştır. Müvekkil İstanbul Emniyeti Organize Suçlarla Mücadele Şubesini kuran ve aralarında Nesim Malki cinayeti, Albayraklar Holding, BİT'ler, Akbil, Adnan Oktar, Telekulak gibi operasyonların bulunduğu 600 operasyon yürüten 11 bini aşkın ifade almış bir kişidir. Kamuoyunda sırf husumeti olduğu kişiler tarafından iftira maksatlı üzerine atılan suçlamalar nedeniyle hakkında birçok dava açılmıştır. Müvekkilin adını karalamak için fırsat kollayan kişiler için bulunmaz nimet olan bu olay ile ilgili bir an önce gerçeklerin bilinmesi kamuoyunun yanlış yönlendirilmesinin de önüne geçecektir" denildi.
