Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, muhalefetin MİT yasasına yönelik eleştirilerinde ciddi olmadığını savunarak, "Bunların hiçbiri ciddi ve samimi değildir. Eğer öyle olsaydı, en az 200 kişilik muhalefet partisi milletvekillerinden sadece 60'ı aleyhte oy kullanmazdı" dedi. Arınç, CHP'nin MİT Yasası'nı Anayasa Mahkemesine götüreceğine ilişkin açıklamasıyla ilgili de "CHP, hiç olmazsa bu sözünü tutmalı ve anamuhalefet partisi olarak kendine tanınan müracaat hakkını kullanmalı" yorumu yaptı. İstanbul'da Sanat Akmerkez'deki Hüsn-ü Hat sergisinin açılışı sırasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Arınç, şu mesajları verdi:
'İNANMIYORUM'
(Muhalefetin, MİT Yasası ile ilgili eleştirileri) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu eleştiri ve endişelerine inanmadığını söyledim. Bu eleştirileri yapan muhalefet partisi ister CHP olsun, ister MHP, ister BDP olsun, bu eleştirilerinde ne kadar ciddi ve ne kadar samimi olduğunu göstermek için bu kanunun oylamasına katılması gerekirdi. Bunların hiçbiri ciddi ve samimi değildir. Eğer öyle olsaydı, en az 200 kişilik muhalefet partisi milletvekillerinden sadece 60'ı aleyhte oy kullanmazdı.
Sayın Kılıçdaroğlu bu kadar tehlike diyor, bu kadar eleştiri yapıyor, peki niçin 136 milletvekilinden sadece 30'u aleyhte oy kullanıyor da, 10'da 8'i dışarıda başka şeyler yapıyor.
Niçin 50-52 kişilik MHP'den 10 kişi aleyhte oy kullanıyor da, gerisi başka yerlerde duruyor.
Niçin 29 kişilik BDP'den sadece 2 milletvekili aleyhte oy kullanıyor.
Hem bu kanun vesilesiyle, hem de geçtiğimiz aylarda verilen gensorularda muhalefetin bu gayriciddi tutumunu görmüştük. Gensoru veriyor bakan hakkında, başbakan hakkında, fakat oylamasına bile katılmıyor. Muhalefet partileri bu konularda ne derlerse desin, milletvekillerinin tümüyle birlikte bu sözlerinin gereğini yapmadıkça bunların hiçbir söylediğine inanmayın.
TBMM yasama görevini hakkıyla yerine getirdi. AK Parti grubu, yüzde 80 oylamaya katıldı ve uygun bulduğu kanuna 'evet' oyu kullandı.
Keşke aksini de muhalefet partileri yapsaydı. Ama onlar da bu kanunun ve yapılmak istenen şeyin hukuka uygun olduğuna inanıyorlar. 10 kişiyi koyuyorlar Meclis'e kavga etsinler diye, geri kalanlar dışarıda keyfine bakıyor. Ne böyle muhalefet olur, ne böyle eleştiri olur.
(CHP'nin Anayasa Mahkemesine gitmesi) CHP hiç olmazsa bu sözünü tutmalı ve ana muhalefet partisi olarak kendine tanınan müracaat hakkını kullanmalı.
(AK Parti İstanbul Milletvekili Hakan Şükür'ün spor yorumculuğu yapması) Muharrem İnce, ben Meclis Başkanı iken Milli Eğitim Bakanlığına bağlı bir okulda ders vermek istediğini ifade etmişti. Biz de, 'MEB bir kamu kuruluşudur. Ona bağlı olan bir okulda yasalarımız gereğince ders vermeniz mümkün değildir' demiştik. Milletvekillerinin özel sektörde veya özel amaçlarla yaptıkları işlerde kanunda bir yasaklama olmadığını Meclis Başkanı bildiriyor. 'Yasak olmamasına rağmen, 'Etik açıdan veya siyasi açıdan bu yapılmalı mı?' derseniz,bu kişiye bağlı bir davranış olur. Mesela ben aynı durumda olsaydım, böyle bir şeyi yapmak istemezdim. Ama yasada kısıtlayıcı bir hüküm yok.
(Suriye'deki gelişmeler) Suriye'de yaşanan olaylarla ilgili üzüntü ve endişelerimi söyledim CHP ve MHP 'Suriye'nin iç işlerine karışmayın' dedi. Bir kandil gecesinde bir şehrin bombalanıp 500'e yakın ölü verilmesi Suriye'nin iç meselesi değil, bir insan hakları sorunudur. Bu konuda gerek Arap Birliği, gerekse BM kararlarının gereğini her zaman yerine getirecek bir hükümetiz.