Genel Kurul'da, BDP'nin, ''2012 yılı Nevruz kutlamalarında güvenlik güçlerinin orantısız güç kullanması'' ile ilgili araştırma önergesinin bugün görüşülmesi için verdiği grup önerisi ele alındı.
BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, Nevruz kutlamalarında polisinin ve yöneticilerin çok sert tutum takındığını savunarak eleştirilerde bulundu. Tan, Ahmet Türk'e atılan yumruğu hatırlattı ve Batman Valisi'ni eleştirdi, Tan, şöyle dedi:
"Batman'da da bir olay oldu ve bunun üstü örtüldü. Samsun'da aynı olay oldu, suçlu kimse yakalandı, hakim karşısına çıktı. Bir haftadır Batman Valisi mugalata yapıyor, 'elinizde kaset varsa getirin' diyor. Kendi elindeki kasetler oraya kadar çekimler duruyor, olay anı yok. Ahmet Türk çıktı şunu söyledi, dedi ki, eğer bu polis görev olarak beni dövdüyse poliste çıksın, Vali de çıksın devlette çıksın desin ki ben bu görevi buna verdim bu da dövdü. Vali kendi inisiyatifi ile bunu yaptıysa polis kendi inisiyatifi ile yaptıysa benim çağrıma karşılık siyaset ve hukukta sessiz kalıyorsa Vali benim şahsi muhatabımdır. Aynı Vali 2004'te Midyat Kaymakamıydı. Aynı uygulamaları Midyat'ta yaptı. Devlet bu olayı çıkarmalı, cinler yapmadı bunu. Bunu ortaya çıkarmıyorsa Vali de bu oyunun içindeyse o zaman şahsi hukuk devreye girecek. vali kendine dikkat etsin."
Meclis Başkanvekili Sadık Yakut da, "Tehditvari konuşamazsınız" diyerek milletvekilini uyardı.
Öneri üzerinde AK Parti Grubu adına söz alan Kırıkkale Milletvekili Oğuz Kaan Köksal, Tan'ın konuşmasını anımsatarak, sözlerine ''Türkiye Cumhuriyet Devleti çok büyük bir devlettir. Valisini de korur polisini de korur. Kimsenin devletin valisini tehdit etmek haddi de değildir, yapamaz da'' diye başladı.
Köksal'ın bu sözleri üzerine BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, yerinden kalktı ve parmağını sallayarak kürsüye yürüdü. Aydoğan, Köksal'ın kürsüde yanına kadar giderek ''kendine gel'' diye bağırdı. Köksal da Aydoğan'a ''Sen kendine gel. Bir şey söyleyeceksen kürsüde gelip söylersin'' karşılığını verdi.
Aydoğan'ı durdurmaya giden BDP Milletvekilleri ile AK Parti milletvekilleri arasında da kürsü önünde tartışma yaşandı. AK Parti Samsun Milletvekili Ahmet Yeni ile BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın birbirlerine ''haydut'' diye bağırdıkları duyuldu.
TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, birleşime ara verdi.
Verilen aranın ardından yerinden konuşan BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, ''Eski bir bürokrat burada kalkıp milletvekiline saldıranı koruyor. Bu kürsüde herkes Ahmet Türk'e yapılan saldırıyı onaylıyor mu onaylamıyor mu bunu söylemeli'' diye konuştu.
Yakut da Kaplan'a, ''Ben şahsen Türk'e yapılan saldırıyı kınıyorum. Aynı zamanda bir milletvekilinin güvenlik güçlerine yaptığı saldırıyı da kınıyorum. Buyurun aynı sözleri siz de tekrar edin'' kmarşılığını verdi.
Yeniden söz alan Köksal, ''Az önce olan olaydan dolayı üzüntülerimi ifade etmek istiyorum. Barıştan demokrasiden bahsedenler daha başında hatibin sözünü kesmek istiyor'' açıklamasında bulundu.
''Burası bakkal dükkanı değil, TBMM''
Öte yandan Genel Kurul'da Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ile Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç hakkında verilen gensoru önergeleri okundu.
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Kılıç hakkında verilen gensorunun tarihinin yanlış yazıldığını ifade ederek, buna tepki gösterdi.
İnce, ''Böyle bir şey olamaz. Sehven ne demek? Burası bakkal dükkanı değil, TBMM. Biz hangi tarihte verdiysek o tarihte yapmak zorundadır. AKP Grubu, Meclis Başkanlığı'nı yönetemez. Başkanlık irade kullanamıyor, parmağında oynatılıyor'' dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, ''Bahsedilen olayla ilgili AK Parti Grubu'nun bir müdahalesi söz konusu değil. Meclis Başkanlığı'nı biz yönetmiyoruz. Kendi iradesi vardır. Parti grubumuza yönelik bu ithamı kabul etmiyoruz'' diye konuştu.
