Tarihi 12 Eylül davasına, Türkiye'nin "Cumartesi Anneleri" eylemlerinden tanıdığı, oğlu Cemil Kırbayır 1980'de gözaltında ölen "Berfo Ana" lakaplı 104 yaşındaki Berfo Kırbayır'ın müdahillik talebinde bulunması ve duruşma salonunda söyledikleri damgasını vurdu. Duruşmanın ilk gününde Adliye binası dışında ambulansta bekleyen Kırbayır, dün kızı Fatma Gülmez ve yakınlarının yardımıyla güçlükle Ağır Mahkemesi duruşma salonuna çıktı. Kırbayır salona geldiğinde diğer müdahillerce alkışlandı. Duruşma salonunda bir süre dinlendikten sonra müdahillik talebi ile ilgili söyleyecekleri dinlenen Berfo Kırbayır zor anlaşılan Türkçe ile şunları söyledi: "Hemen çocuğumu kaybettin. Sana da büyük bir ceza verilsin. Evin yıkılsın Evren, yuvan dağılsın. Utanmaz, korkmaz. Sen benim ocağımı söndürdün. Senin de ocağın sönsün. Elin ayağın titremesin Evren." Berfo Kırbayır bu sözleri söylerken yorulunca biraz dinlenmek istedi ve yakınlarında da konuşmasını devam ettireceği izlenimi oluştu ama Mahkeme Başkanı Süleyman İnce, "Bu kadar yeterlidir. Meramını anlatmıştır" diyerek "Berfo Ana"nın sözlerini duruşma tutanağına şöyle geçirdi: "Oğlum Cemil Kırbayır 12 Eylül sonrasında gözaltına alındı daha sonra cesedi bile bulunamadı. Kenen Evren bunun sorumlusudur. Kendisini burada görmek ve dertlerimi ve tepkilerimi ona aktarmak istiyorum."
'BEN GELDİM O NEREDE?'
Yakınları, Berfo Kırbayır'ın, Evren'in duruşma salonunda olduğunu sandığını, olmadığını öğrenince de "Ben geliyorum o niye gelmiyor" dediğini söyledi. Ağır Ceza Mahkemesi'nin merdivenlerini güçlükle çıkıp inen Berfo Ana, bina dışında da, "Onlardan ölene kadar davacı olacağım" diye konuştu.
TİTREYEN ELLE İMZA
Okuma-yazma bilmeyen ve yaşlılık nedeniyle de imzasını atmakta güçlük çeken Berfo Kırbayır, kızı Fatma Gülmez ve kardeşi Torun Karakaya ile birlikle müdahillik dilekçesi verdi. Berfo Kırbayır'ın elinin titrediği imzadan da anlaşılan ortak dilekçede Cemil Kırbayır'ın 13 Eylül 1980'de gözaltına alındığı hatırlatılıp "Askeri darbe yapanların Cemil Kırbayır'ın ölümünden (işkence ile öldürülmesi) sorumlu oldukları açıktır. Bizler Cemil'in annesi, abisi, kız kardeşi ve dayısı olarak suçtan zarar gördüğümüz açıktır. Ayrıca darbe bizim yaşamımızda da telafisi olmayan ağır sonuçlar doğurmuştur."
'DAL'DA 130 GÖREVLİ VARDI
Duruşmada işkencede ölen Nurettin Öztürk'ün abisi müdahil Fahrettin Öztürk de kardeşinin gözaltına alındıktan sonra Ankara'daki "DAL merkezine" götürüldüğünü ve burada işkenceler sonucu hayatını kaybettiğini söyledi. Çeşitli makamlara müracaatta bulunduğunu ancak bir sonuç alamadığını ve dolaylı olarak tehdit ettiğini kaydetti. Öztürk, kardeşinin öldüğü dönemde "DAL merkezinde" 130 görevlinin bulunduğunu, bu kişilerin tespit edilerek ortaya çıkarılmasını talep etti.
ŞENDİLLER'E 'KATİL' SUÇLAMASI DAVA TUTANAĞINA GEÇİRİLDİ
Duruşmada farklı siyasi görüşteki müdahillerin beyanları dinlendi. İddianamede darbenin gerekçeleri arasında gösterilen Maraş olaylarının beraat eden sanığı Ökkeş Şendiller'in konuşmasından sonra salondaki ortam iyice gerildi. Ökkeş Şendiller beyanında, kendisinin de yargılanıp beraat ettiği Maraş olaylarının üzerindeki perdenin halen aralanmadığını, darbecilerin bilerek Maraş olayları gibi olaylara müdahile etmediklerini savundu. Şendiller'in konuşmasından sonra 12 Eylül döneminin mağdurlarından Oğuzhan Müftüoğlu'nun avukatı Sabri Kuşkonmaz söz aldı. Kuşkonmaz, Şendiller'in olayları yanlış aktardığını söyleyince Şendiller müdahale etti ve yanlışı düzeltmesini istedi. Avukat Kuşkonmaz bunun üzerine, "Düzeltiyorum, siz üzerinize alınmayın" deyince müdahillerden Cumhur Yavuz oturduğu yerden "üzerine alınsın. Katil o. Aksi halde nasıl olacak bu yargılama. O katil" diye karşılık verdi. Tartışma üzerine Mahkeme Başkanı Süleyman İnce, müdahale etti ve Cumhur Yavuz'un Şendiller'e yönelik "katil" sözünü tutanaklara geçirdi.
'MAL VARLIKLARINA EL KONULSUN'
Müdahil avukatlarından Müşir Deliduman, mahkemeye gelmeyen sanıklar Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya hakkında tutuklama kararı verilmesini talep etti. Deliduman, Evren ile Şahinkaya'nın mal varlıklarına el konulmasını da talep etti. Duruşmada, darbe öncesi CHP Sivas Milletvekili olan Azimet Köylüoğlu da polisin ve askerin evine zorla girdiğini, dokunulmazlığı olmasına karşın "silah kullanılacağı" ikazıyla gözaltına alındığını anlattı. İşkenceler gördüğünü dile getiren Köylüoğlu, sadece iki sanığın değil, o dönemde görev alan diğer kişilerin de yargılanmalarını istedi.
'ECEVİT SONUÇ ALAMADI'
Dönemin CHP Kahramanmaraş milletvekili Hüseyin Doğan ise darbenin bilerek, isteyerek hazırlandığını belirterek, Maraş olaylarında devletin bir hafta boyunca sessiz kaydığını, bilgi almak için Bülent Ecevit'in bir komutana telefon ettiğini ancak 'çaresizce telefonu kapattığına tanık olduğunu" söyledi.
VATAN HAİNLİĞİ SUÇLAMASI
Darbe döneminde CHP Çorum milletvekili olan Şükrü Bütün de Çorum olaylarının kanlı ihtilalin kilometre taşlarından biri olduğunu söyledi ve müdahillik talebinde bulundu. Mehmet Mustafa Yalçıner ise Kenan Evren'in, 'Faşizm ve halk düşmanlığı" ile yargılanması gerektiğini söyledi.
DAVA DÜNYADA YANKI BULDU
Financial Times: Ekonomi gazetesi, darbe sonrası, 1000'lerce kişinin tutuklandığını, yaygın işkence uygulandığını, yüzlerce insanın cezaevinde öldüğünü, 50 kişinin idam edildiğini hatırlatarak, "Türkiye, daha önce böyle bir şey hiç görmemişti" diye yazdı.
BBC: İngiliz yayın kurumu BBC, 1980 Darbesi'nin Türkiye'nin "en kanlı" darbesi olduğunun altını çizdiği haberinde Kenan Evren'in yargılanmasının Türkiye'de "büyük simgesel anlam taşıdığı" yorumunu yaptı.
New York Times: "Yaşlı Generaller, Şiddetli 1980 Askeri Darbesi Nedeniyle Yargı ile Karşı Karşıya" başlığı ile verdiği haberde darbe liderleri 94 yaşındaki Kenan Evren ve 86 yaşındaki Tahsin Şahinkaya'ya ömür boyu hapis cezası istendiğine işaret etti.
Deutsche Welle: Alman yayın kurumu haberinde "Sembolik olsa da, darbeci generalleri mahkûm etmek, ülkenin tarihinin karanlık bir olayı ile yüzleşmeye çalıştığının işareti olabilir" görüşü dile getirildi.
Le Figaro: Fransız gazetesi "Türkiye, Ordusu ile Hesaplaşıyor" başlıklı haberinde "1980 yılındaki kanlı darbenin sorumlularının yargılandığını" yazdı.