AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bazıları bu ülkede, millet iradesini tanımadı. Bazıları bu ülkede, TBMM'nin iradesini tanımadı. 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' diyen Gazi Mustafa Kemal'i tanımadı. Parlamentoda 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' yazıyor. Altında Gazinin imzası var tanımadılar. Ne dediler? 'Egemenlik bizimdir' dediler ve tankları yürüttüler'' dedi.
Erdoğan, partisinin Atatürk Spor Salonu'nda gerçekleştirilen Tekirdağ 4. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, belediyelerde hizmet anlayışını vatandaşların AK Parti'den gördüğünü ifade etti.
''Artık Tekirdağ büyükşehir oluyor. 2014 seçimlerine Tekirdağ büyükşehir olarak giriyor'' diyen Erdoğan, Tekirdağ'ın büyükşehir olmanın onurunu ve gururunu çok daha farklı şekilde yaşayacağını dile getirdi.
Başbakan Erdoğan, konuşmasında, Türkiye'de 1950 yılından bu yana 2002 yılına kadar 16 ayda bir seçim yapıldığını belirterek, bunun bir felaket olduğunu söyledi.
AK Parti iktidarının güven ve istikrarı sağladığını kaydeden Erdoğan, iktidara gelirken ''yolsuzluk'', ''yasaklar'' ve ''yoksullukla'' mücadele edeceklerini söylediklerini anımsattı.
Erdoğan, bu mücadeleyi büyük ölçüde başardıklarını da ifade etti.
''Siyasetin üzerindeki kara bulutlar''
Bu ülkede, siyasetin on yıllar boyunca vesayet altında olduğunu belirten Erdoğan, siyasetin üzerinde her zaman kara bulutların dolaştığını, siyaset dışı güçlerin, siyaset dışı odakların, millet iradesinin değil, kendi iradelerinin egemen olması için, siyasetin üzerinde her zaman gölge ettiğini söyledi.
Erdoğan, şöyle devam etti:
''Bazıları bu ülkede millet iradesini tanımadı. Bazıları bu ülkede TBMM'nin iradesini tanımadı. 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' diyen Gazi Mustafa Kemal'i tanımadı. Parlamentoda 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' yazıyor. Altında Gazinin imzası var tanımadılar. Ne dediler? 'Egemenlik bizimdir' dediler ve tankları yürüttüler. Bazıları, hükümetlerin, seçimle gelmiş, millet iradesiyle teşekkül etmiş hükümetlerin iradesini tanımadı. Bunlar, milleti her zaman küçümsediler.
Bunlar, millet iradesini, milletin tercihlerini her zaman küçümsediler. Milletin seçimlerle işbaşına getirdiği ve silah zoruyla, baskıyla, komployla, provokasyonla görevden uzaklaştırdılar. İşte bu anamuhalefetin zihniyeti CHP, son seçimlerden önce çağrısı neydi? 'Ordu göreve' diyordu. 'Ordu göreve' diyenlerin içinde bugün demokrasi kahramanı kesilenlerin bir çoğu var. Ne demokrasisi. Sizin demokrasi ile ne alakanız var. Şu anda bizi birçok şeyle eleştirenler önce Anıtkabir'e yürüyüp, 'ordu göreve' diyenler, kendinizi bir hesaba çekin bakalım. Biz hiçbir zaman bir intikamın, bir hesaplaşmanın peşinde olmadık. Dedik ki; hak tecelli edecektir. Yargı şu anda görevini yapıyor.
27 Mayıs 1960'da, milletin iradesiyle işbaşına gelmiş hükümet devrildi, Başbakan ve 2 arkadaşı idam edildi. Ne oldu? Ama onlar milletin nezdinde asla ölmediler.''
Menderes'i, Fatin Rüştü Zorlu'yu ve Hasan Polatkan'ı kimsenin unutmadığını dile getiren Erdoğan, ama onların idamına hükmedenleri bu milletin hiç hatırlamadığını söyledi.
Erdoğan, ''Niye? Çünkü onlar siliktiler'' dedi.
12 Mart 1971'de, aynı şekilde milletin yetki verdiği hükümete müdahale edildiğini belirten Erdoğan, ''12 Eylül 1980'de, bu kez yine demokrasi askıya alındı, yine millet iradesi tankların altında çiğnendi'' şeklinde konuştu.
''Darbeler intikam duygusuyla değil millet adına sorgulanıyor''
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Ne 12 Eylül, ne 28 Şubat, ne de diğer müdahaleler, intikam duygusuyla değil, milli irade adına, millet adına sorgulanıyor. Bu sorgulamalar, AK Parti için değil, millet için, Türkiye için, Türkiye'nin geleceği için, CHP'nin, MHP'nin de iyiliği düşünülerek yapılıyor'' dedi.
Erdoğan, partisinin Tekirdağ'daki Atatürk Kapalı Spor Salonu'nda gerçekleştirilen Tekirdağ 4. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, ne 12 Eylül'ün, ne 28 Şubat'ın, ne de diğer müdahalelerin, intikam duygusuyla değil, milli irade adına, millet adına sorgulandığını belirterek, şunları kaydetti:
''Bu sorgulamalar AK Parti için değil, millet için, Türkiye için, Türkiye'nin geleceği için, CHP'nin, MHP'nin de iyiliği düşünülerek yapılıyor. Şimdi biz, bütün darbelerle ilgili Meclis'te araştırma komisyonu kurulmasıyla ilgili başkanlığa teklifimizi verdik. Biz bu konularda kararlıyız. Türkiye'de bir daha bunların yaşanmasını istemiyoruz. Türkiye'nin istikbali bir daha karartılmasın diye bu yargılamalar yapılıyor.''
''6 sıfırı kaldıracağız dedik. 'Taksim Meydanı'na çıkar eşek gibi anırırım' diyenler oldu''
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Biz ne dedik? 6 sıfırı kaldıracağız dedik. Ne dediler? 'yapamazsınız'. Hatta 'Taksim Meydanı'na çıkar eşek gibi anırırım' diyenler oldu. Hatta köşe yazarlarından bu şekilde diyenler oldu. Şu anda utanmadan, sıkılmadın hala bu iktidara saldırıyor. Önce sen çık Taksim Meydanı'nda bir anır bakalım, görelim'' dedi.
Başbakan Erdoğan, partisinin Atatürk Kapalı Spor Salonu'nda gerçekleştirilen Tekirdağ 4. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada Tekirdağ ile AK Parti arasında her geçen gün daha da güçlenen bir ilişki olduğunu belirterek, partisinin her seçimde oylarını artırdığını söyledi.
Programı el verdiğince il kongrelerine katıldığını dile getiren Erdoğan, ''Tekirdağ, bizim adeta göz bebeğimiz. Biz Tekirdağ'a sevdalıyız. Tekirdağ'ın İstanbul'un gölgesinde kalmaması için 9.5 yıldır yatırımlar yaptık'' dedi.
Erdoğan, Tekirdağ'ın 6 milletvekilinden 2'sini AK Parti'ye verdiğini ifade ederek, ''AK Parti'nin hizmet anlayışında partizanlık yoktur. AK Parti'nin hizmet anlayışında, Türkiye haritasını farklı renklere bölmek, boyamak yoktur'' dedi.
İstanbul'a hangi hizmet veriliyorsa Tekirdağ'a da o hizmeti götürdüklerini belirten Erdoğan, ''Biz, Türkiye'yi topyekün sevdik. 81 vilayetiyle, 75 milyon insanımızı yola çıkarken 'her şey insan için' dedik, 'her şey Türkiye için' dedik. Öyle sevdik'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, 9,5 yıldır iktidarda olduklarını dile getirerek, ''3 Kasım 2002'de milletimiz bize hükümet etme görevini verdi. Ardından gelen 2 genel seçimde, milletimiz, oylarımızı artırarak, bize 'durmak yok yola devam' dedi. 18 Kasım 2002'de biz görevi devraldık'' dedi.
Başbakan Erdoğan, kendisine yönelik ''Türkiye seninle gurur duyuyor'' sloganları üzerine, şöyle devam etti:
''Biz sizlerle gurur duyuyoruz. Sizlerle beraber çıktık bu yola, inşallah devam edeceğiz sona. Hiç endişeniz olmasın. 18 Kasım 2002'den beri de heyecanla, coşkuyla, sevdayla ülkemize hizmet ediyoruz. Yalnız, burada çok önemli bir nokta var. Bakın, biz 18 Kasım 2002'de görevi devraldığımızda daha çocuk olan, 7 yaşında, 8 yaşında, 10 yaşında olan yavrular, kardeşlerimiz, bugün 16, 17, 18, 19 yaşlarına ulaştılar. Yani bugün, 20 yaşın altında olan genç kardeşlerimiz, Türkiye'nin nereden nereye geldiğini, yaşayarak tecrübe edemediler.
Aynı şekilde, 1990'lı yıllarda doğmuş, 1990'lı yıllarda daha çocuk olan, bugün artık 20'li, 30'lu yaşlarına ulaşmış kardeşlerimiz de, Türkiye'nin yakın tarihte yaşadığı olayları, yakın tarihinde yaşadığı badireleri tecrübe edemediler, etmediler.
Ben bugün Tekirdağ'da, özellikle bu genç kardeşlerimize, 15-30 yaş arasındaki gençlerimize Türkiye'nin nereden nereye geldiğini anlatmak, onlarla birlikte, genç yaşlı tüm kardeşlerimize geçmişi şöyle bir hatırlatmak istiyorum.
Bakın değerli kardeşlerim, hafıza-i beşer nisyan ile malüldür. İnsanoğlu hep unutur. Hatırlatmamız gerekiyor. Hatırlatalım ki 12 Eylül 1980'de ne olmuş, bunu herkes bilsin, hatırlatalım ki 28 Şubat 1997'de ne olmuş, bunu herkes bilsin. Çünkü sivil siyaset nerede, ne tür darbelere ne tür tokatlamalara muhatap olmuş bunu görsün.''
2002 öncesi ekonomi
Başbakan Erdoğan, 2002 öncesinde, yani AK Parti'den önce, Türkiye ekonomisi, son derece kırılgan ve istikrarsız bir süreç yaşadığını belirterek, Türkiye'nin çok uzun yıllar boyunca, enflasyon adında çok büyük bir problemle karşı karşıya kaldığını kaydetti.
1994 yılında, Türkiye'de yıllık enflasyonun yüzde 125, 1997 yılında yüzde 99, 2001 yılında yani DSP-MHP-ANAP koalisyon iktidarında enflasyonun yüzde 68 olduğunu hatırlatan Erdoğan, 2002'de göreve geldiklerinde ise enflasyonun yüzde 30 olduğunu anlattı.
Erdoğan, o dönemde alım gücünün bir ayda değiştiğini kaydederek, ''Cebinize koyduğunuz maaş, 1 ay içinde eriyip gidiyor, alım gücünü yitiriyor, cüzdanınızda duran paranız değerini kaybediyor. Hırsızlar bugünkü gibi değil, o dönem modern hırsızlar vardı, farkında olmadan cebinize giriyor, cebinizden parayı alıp götürüyor'' dedi.
6 ayda bir, senede bir, Türk Lirası'na bir sıfır eklendiğini de hatırlatan Erdoğan, o dönemde tuvalete 1 milyon liraya gider hale gelindiğini söyledi.
Erdoğan, yine o dönemde Darphanenin kesintisiz çalıştığını ve durmadan para bastığını da ifade ederek, karşılığı olmayan bir paranın basılmasının halka ihanet olduğunu belirtti.
Paradan 6 sıfır atılması
AK Parti iktidarının, on yıllar boyunca Türkiye'ye, Türkiye ekonomisine, sosyal hayata musallat olan kronik enflasyonu ortadan kaldırdığını ifade eden Erdoğan, ''Biz ne dedik? 6 sıfırı kaldıracağız dedik. Ne dediler? yapamazsınız. Hatta 'Taksim Meydanı'na çıkar eşek gibi anırırım' diyenler oldu. Hatta köşe yazarlarından bu şekilde diyenler oldu. Şu anda utanmadan, sıkılmadan hala bu iktidara saldırıyor. Önce sen çık Taksim Meydanı'nda bir anır bakalım, görelim. 6 sıfır gitti enflasyon patladı mı? Tam aksine çatladı. Tam aksine düştü ve tek haneli rakama düştü. Paramız kişilik kazandı'' dedi.
''Hasbelkader genel başkan oluverdi. Şimdi devamlı saldırıyor''
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''4 4 4 meselesi gündemdeyken gündeme bir şey getirdiler. 'Bu 20 milyar dolarlık bir yolsuzluk' diyor. Bunlarla, aslında muhatap alıp bir şey konuşmayacaksın. Çünkü bunlar maaşını almış, oturduğu yerde masada çalışmış. SSK'yı batırdı. Ondan sonra da sayın Baykal'ın başına bir olay gelmiş. Hasbelkader genel başkan oluverdi. Şimdi devamlı saldırıyor. Saldırarak bir şey elde etmeye çalışıyor'' dedi.
Başbakan Erdoğan, partisinin Atatürk Spor Salonu'nda gerçekleştirilen Tekirdağ 4. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, rahmetli Turgut Özal'ın döviz büroları açtığını da anımsatarak, paranın değeri olmadığı için maaşlarını alanların hemen döviz bürosuna koştuğunu anlattı.
Erdoğan, 2004 yılında, yaklaşık 40 yılın ardından, yüksek enflasyonun ilk kez tek haneli oranlara düştüğünü belirterek, ''Paradan 6 sıfırı attık, Türk Lirası'na itibarını iade ettik'' dedi.
Borçlanma faizinin 1991 yılında yüzde 80 olduğunu hatırlatan Erdoğan, ''Ey Kılıçdaroğlu, senin hayatında böyle bir siyasi geçmiş var mı? Sen bunları hiç takip ettin mi? Yok'' diye konuştu.
Erdoğan, 1994 yılında yıllık ortalama yüzde 158 olan borçlanma faizinin 1999 yılında yüzde 110 olduğunu anlatarak, ''Biz görevi devraldığımızda ise borçlanma faizi yüzde 63'tü. Bugün ne oldu? 'Faize ülkemizi mahkum etti' diyenlere ithaf olunur. Yüzde 63 borçlanma faizi ile devraldım, şu anda yüzde 8,5. Nereden nereye'' dedi.
Türkiye'nin büyümede de sıkıntılar yaşadığını hatırlatan Erdoğan, ''İşte biz, 2002 yılından bugüne kadar, küresel krizin en ağır seyrettiği 2009 yılı hariç, Türkiye ekonomisini sürekli büyüttük'' şeklinde konuştu.
''2023'de kişi başına milli geliri 25 bin dolara çıkartacağız''
2002 yılında Türkiye'nin toplam milli gelirinin 230 milyar dolar olduğunu ifade eden Erdoğan, ''Biz Türkiye'nin milli gelirini 3 kattan fazla arttırdık ve bugün, cumhuriyet tarihimizin en yüksek rakamına ulaştık. Nedir bu? 772 milyar dolar milli gelire ulaştık. Kişi başına milli gelir biz göreve geldiğimizde 3 bin 500 dolardı, şimdi 10 bin 444 dolara ulaştı'' diye konuştu.
Kişi başı milli geliri 2015'te 15 bin dolara çıkaracaklarını dile getiren Erdoğan, ''15 bin dolara çıkardığımız anda zaten Türkiye'yi tutana aşk olsun. Ondan sonra hedef 2023. 2023'de kişi başına milli geliri 25 bin dolara çıkartacağız. Bütün mesele öz güven. Kendimize inanacağız, yere sağlam basacağız'' ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Türkiye'nin büyümede Çin'den sonra ikinci sırada olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
''Şöyle son 40 yılın, 50 yılın, hatta cumhuriyet tarihimizin ekonomik göstergelerini önünüze koyun, inceleyin. AK Parti iktidarı döneminde elde edilen tarihi seviyeleri, rekorları gayet net bir şekilde göreceksiniz. Sadece ekonomide değil. 4 4 4 meselesi gündemdeyken gündeme bir şey getirdiler. 'Bu 20 milyar dolarlık bir yolsuzluk' diyor. Bunlarla, aslında muhatap alıp bir şey konuşmayacaksın. Çünkü bunlar maaşını almış, oturduğu yerde masada çalışmış. SSK'yı batırdı. Ondan sonra da sayın Baykal'ın başına bir olay gelmiş. Hasbelkader genel başkan oluverdi. Şimdi devamlı saldırıyor. Saldırarak bir şey elde etmeye çalışıyor. 20 milyar dolar Fatih Projesi'nde yolsuzluk varmış. Eğer bu iktidar yolsuzlukların iktidarı olmuş olsaydı biz göreve geldiğimizde derslik sayısı 334 bin adetti. Biz buna, 9,5 yılda, tüm cumhuriyet tarihimiz boyunca yapılmış derslik sayısının yarısından fazlasını, yani 170 bin yeni derslik ekledik. Böyle yolsuzluk olsa bunlar yapılabilir mi?''
Başbakan Erdoğan, 1 milyona yakın bilgisayarın okullara yerleştirildiğini ifade ederek, iktidara geldiklerinde Türkiye'de toplam 76 üniversite olduğunu, şimdi ise 165 üniversiteye ulaşıldığını kaydetti.
Tekirdağ'a üniversiteyi kendilerinin yaptırdığını dile getiren Erdoğan, CHP'nin bunu yapmamış olmasını da eleştirdi.
''Biz de ayrım, partizanlık yok'' diyen Erdoğan, 75 milyon vatan evladının tümünü kucakladıklarını söyledi.
Erdoğan, cumhuriyet tarihi boyunca, Türkiye genelinde 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapıldığını hatırlatarak, ''Biz, 9,5 yıl 15 bin kilometre bölünmüş yol yaptık. Yolsuzlukların iktidarında bunu yapılabilir misiniz?'' dedi.
''Bizim icraatımızın ulaştığı yere bunların hayalleri bile ulaşamaz'' diyen Erdoğan, Tekirdağ'a yapılan yatırımları anlattı.