'Alacaksanız beni alın talimat benim'
250'nin (CMK 250. madde) tartışılmasının nedeni MİT müsteşarımızın başbakanlığın iznine tabi olmasına rağmen şüpheli sıfatı ile çağrılmasıdır. Bu kabul edilebilir bir yaklaşım değil. Burada yargı her şeyi hatta yasayı bir kenara koyup yürütme alanına girme adımı atmış oldu. Eğer bir Başbakan olarak direkt bana bağlı müsteşarıma sahip çıkmazsam... Alacaksanız beni alın, talimatı veren benim. Talimat veren alınmaz. Talimatı veren benim. Alacaksanız beni alın. Tüm enstrümanlarımı kullanmam lazım. Bu madde haddinden fazla bir yetki doğuruyor.
'Yargıya güven azalıyor'
Tutuksuz yargılanabileceği halde tutuklu yargılanan insanlar var; bu gazetecidir, siyasidir kim olursa olsun. Bu insanların tutuksuz yargılanmaları mümkünken neden tutuklanarak yargılanıyor. Bu süreci bizim farklı bir şekilde yumuşatarak atlatmamız lazım. Bunlar ülkede yargıyı da sıkıntıya sokuyor. Yargıya güven ciddi manada artmışken şimdi azalmaya başladı. Bunları da görmemiz lazım.
'Engelli diye aldırmak ötanazidir'
Ben aynı kefeye koymadım. Sezaryen aslında kişinin kendi kararı değil. Avrupa'da böyle, tıp karar veriyor gerekiyor mu, gerekmiyor mu diye. Ama bizde özel hastanelerde sezaryen oranı yüzde 90'ların üzerinde. Devlet hastanelerinde yüzde 50. Kürtaja gelirsek, burada dini olmayan, ahlaki olmayan bir yorum var, "Vücut benimdir." O cenin oraya düştüğü zaman o bir candır. O zaman adam Boğaz Köprüsü'ne çıktığında bu vücut benimdir kendimi atıyorum dedirtme şansımız var mı? Biz burada yaşama hakkını savunmakla görevliyiz. Bunun gündem değiştirmekle alakası yok. Çocuk engellidir diye onu aldırırsak, bu ötanazidir. Zorunluluk hallerinin ayrı tutulması gerekir.
Barzani sabrın son demlerinde'
("Barzani ile temaslar Kandil'in sökülmesi gibi güvenlik politikalarını içeriyor mu?" şeklindeki soruya) Barzani bu işlerden çok rahatsız. Onlar da artık sabrın son demlerini oynuyorlar. Hatta biliyorsunuz Ulusal Kürt Kongresi'ni toplama niyeti de sadece bundan dolayıydı. "Biz silahı bırakmaları kendilerinden isteyeceğiz, çünkü Türkiye ile bizim aramızda herhangi bir sıkıntı olamaz. Bunu ortadan kaldırmalıyız" dediler. ("Mesut Barzani ve Neçirvan Barzani ile görüşmelerde Kandil'e yönelik somut talepler var mı" sorusuna) Olumlu gelişmeler var.
'Sezer atamalarımızı engelledi'
Cumhurbaşkanı farklı, başbakan farklı olduğu zaman orada ciddi sıkıntılar oluyor. Gel gör ki Anayasa Mahkemesi Başkanı iken (Ahmet Necdet Sezer) yerindelik konusundaki düşüncesini cumhurbaşkanı olduğu zaman göremedik. Yerindelik hakkımı maalesef birçok kez o kullandı. Yapmak istediğimiz atamaları engelledi. Ortaya bir gerekçe de konmadı, iade edildi. Bu bize zaman kaybettirdi. Şu anda cumhurbaşkanı ile adımlarımızı atıp hızla mesafe alıyoruz. Türkiye kazanıyor. Mesele bunu başarabilmek...
'Özal'ın düştüğü durum yaşanmamalı'
(Siz 2015'te Başbakan olmayacaksınız. Sizin için Cumhurbaşkanlığı daha cazip olmaz mı? sorusuna) Seçimler 5 yılda bir olursa hükümet daha iyi çalışır. Yaşadıklarımdan bu dersi çıkardım. Biz Sayın Özal'ın düştüğü durumun ülkemizde yaşanmamasını arzuluyoruz. Anayasa'da icranın başı Cumhurbaşkanıdır ama dışarıdan bakan Başbakan zanneder. Atamayı yapan da yetki veren de Cumhurbaşkanıdır. Artık halkın seçtiği bir Cumhurbaşkanı olacak. Ona göre de yetki ve sorumlulukları olmalıdır.