Genelkurmay Başkanlığı, terörle mücadeleye yönelik operasyonların tamamen uzman personelden oluşan taburlar tarafından yapıldığını belirterek, şehitlerin, kısa süreli eğitim görmüş, zorunlu askerlik sisteminden dolayı silah altına alınmış personelden olduğu şeklindeki yorumların doğru olmadığını bildirdi.
Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, basın yayın organlarında yapılan bazı yorumlarda, yeterli istihbarat alınamadığı, önceden duyum alınmasına rağmen terörist saldırılarına hazırlıksız yakalanıldığı, karakol ve üs bölgelerinin korunmasız olduğu, saldırıya uğrayan karakollara müdahalede geç kalındığı, askerlerin yeterli eğitim almaması nedeniyle çatışmalarda zayiat verildiği şeklinde ifadeler yer aldığı kaydedildi.
Bazen aynı basın yayın organında konunun günlerce gündemde tutulduğu, konu hakkında yeterli bilgiye sahip olmayan kişiler tarafından yazılan ve söylenenlerle kamuoyunda bilgi kirliliği ve yanlış algılamalar yaratıldığı ifade edilen açıklamada, yapılan yorum ve değerlendirmelerde, sağlıklı analizler yapılabilmesi ve kamuoyuna doğru bilgilerin aktarılabilmesi için İç Güvenlik Harekatı (İGH) hakkında bilinmesi gereken bazı temel konularda açıklama yapılmasına gerek görüldüğü belirtildi.
''Her gün onlarca duyum/haber alınmaktadır''
Duyumun ham bilgi, istihbaratın ise, teyit edilmiş bilgi olduğuna işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
''Her gün onlarca duyum/haber alınmaktadır. Alınan bu duyumların/haberlerin başka kaynaklardan da teyidi gerekmektedir. Teyit edilmemiş bir bilgi ile yapılan faaliyet kuvvet ve gayret israfına yol açacağı gibi birliklerin pusuya düşme ihtimalini de beraberinde getirebilecektir. Bu nedenle, duyumlar/haberler değerlendirildikten ve yorumlandıktan sonra istihbarata dönüştürülmektedir. Bütün dünya ordularında uygulanan ve askeri literatürde yer alan kural/sistem bu şekildedir. Duyumlar/haberler, Jandarmadan, Emniyetten, Milli İstihbarat Teşkilatından ve bölgede görev yapan birlikler tarafından, mahallinden alınmakta, ayrıca, telsiz dinleme ve kestirmeleri ile İnsansız Hava Aracı (IHA) görüntülerinden de istifade edilmektedir.
Operasyonlar; tamamen uzman personelden teşkil edilmiş, Genelkurmay Özel Kuvvetler Taburları, Kara Kuvvetleri Komutanlığının Komando Tugayları, Şırnak / Çakırsöğüt Jandarma Komando Tugayı ve Jandarma Özel Harekat Taburları ile uzun dönem askerlerden kurulu, ancak komando ve iç güvenlik eğitimi görmüş Jandarma Komando Taburları tarafından icra edilmektedir. 10 hafta iç güvenlik eğitimi görmüş personelden teşkil edilmiş piyade birlikleri ise geçici üs bölgesi tesis etmek, yol emniyeti almak ve keşif/gözetleme görevi gibi operasyonel olmayan görevler ile görevlendirilmişlerdir. Geçici ve Gönüllü Köy Korucuları tüm bu faaliyetlerde askeri birliklerle beraber görev almaktadır. Ayrıca, Polis Özel Harekat unsurları da faaliyetlere iştirak etmektedir.''
''Bazı üs bölgeleri sarp arazi kesimlerinde bulunmaktadır''
Açıklamada, uygulanan konsept gereğince, iç güvenlik eğitimi almış personelden oluşan piyade birliklerinin, kritik noktalarda üs bölgesi teşkil ederek, hem o kritik bölgeyi kontrol altında tuttuğu hem de operasyonel birliklerin yapacakları operasyonlarda onlara emniyetli çıkış arazisi sağladığı, operasyonel unsurların operasyon aralarında dinlenmeleri için gerekli imkanı temin ettiği anlatıldı.
Bu bölgelerin bir çoğunun, bahar aylarından itibaren tutulan ve mevsim şartlarının barınmaya müsaade etmemesi nedeniyle kışın terk edilen bölgeler olduğu vurgulanan açıklamada, ''Bu nedenle bu bölgelerde daimi bir tesis yapılmamaktadır. Hatta bazı üs bölgeleri helikopter dışında araçla ulaşım imkanı olmayan sarp arazi kesimlerinde bulunmaktadır. Buna karşın, sabit hudut karakollarının ve hizmet binalarının inşaatına yeniden yer seçimleri yapılarak başlanmış ve süratle tamamlanmasına çalışılmaktadır'' ifadesine yer verildi.
Saldırıya uğrayan bir noktaya yardımın, kuvvet göndererek olabileceği gibi ateş destek vasıtaları kullanılarak da yapılabileceği kaydedilen açıklamada, kuvvet gönderilmesinin çeşitli nedenlerle zaman alacağı hesaba katılan yerlerin öncelikle ateş altına alınmasının tercih edildiği belirtildi.
''Klasik teşkilat yapısı terk edildi''
Açıklamada, şu bilgilere yer verildi:
''İç Güvenlik Harekatına iştirak eden birliklerde, klasik teşkilat yapısı uzun bir süredir terk edilmiş, yerine teröristle mücadele tekniklerine uygun Tim/Kol yapısı uygulanmaktadır. Bu timler/kollar, Kara Kuvvetlerinin Dağ ve Komando Okulu İç Güvenlik ve Eğitim Tatbikat Merkezinde ve Jandarma Genel Komutanlığının Komando Okulu ve Eğitim Merkezinde 'Kol Bütünlüğü' içinde eğitim görmekte, kolca operasyona çıkmakta, kolca yatıp, kalkıp, yiyip içmekte ve kolca izine/terhise gitmektedir. Böylece birbirini yakından tanıyan personelin birlikte görev yapması sağlanmıştır.
İç Güvenlik Harekatında görevlendirilen helikopterler bölgelerinde harekatı yöneten sorumlu komutanlıkların inisiyatifinde görev yapmaktadır. Helikopterlerin görevlendirilmesi konusunda herhangi bir bürokratik veya hiyerarşik kısıtlama veya izin alma söz konusu değildir.''
Açıklamada, olay sonrası, oluş şeklini incelemek ve gerekli işlemleri yapmak için adli ve idari işlem olmak üzere iki yöntem uygulandığı ifade edilerek, şöyle devam edildi:
''Eğer vuku bulan olayda şehit var ise her iki işlem aynı anda başlatılmaktadır. Şehit yok ise idari soruşturma/araştırma yapılmaktadır. İdari soruşturma/araştırma sonunda; çıkarılan derslerin eğitime yansıtılması, eksik görülen tedbirlerin alınması ve kusuru görülen personelin idari yönden cezalandırılması yapılmaktadır. Adli soruşturma ise Savcılar tarafından yapılmaktadır. Şehitlerimizin, kısa süreli eğitim görmüş, zorunlu askerlik sisteminden dolayı silah altına alınmış personelden olduğu şeklindeki yorumlar doğru değildir. 6 Eylül 2012 itibariyle verdiğimiz şehit sayısı 88 olup şehitlerimizin 54'ü profesyonel askerdir.''
''Komutanlar ile Mehmetçik et ve tırnak gibidir''
Teröristle mücadelenin İl İdaresi Kanunu'na göre icra edildiği, buna göre ilin güvenlik ve asayişinden valinin sorumluğu olduğu bilgisine yer verilen açıklamada, ''Vali, ilin güvenliğini öncelikle kolluk kuvvetleri ile sağlar, bu kuvvetlerin yetersiz kalması durumunda bulunduğu ildeki askeri birlik komutanından kuvvet talebinde bulunur ve bu istek hemen yerine getirilir'' ifadelerine yer verildi.
TSK unsurlarının teröristle mücadelede kolluk kuvvetlerine destekle görevlendirildiği belirtilen açıklamada, şöyle devam edildi:
''Bu nedenle, yurt içinde teröristle mücadele faaliyetlerinin kamuoyuna açıklanması sorumluluğu valilere aittir. Ancak yurt dışı faaliyetlerde bulunma yetkisi TSK'ya verilmiştir. Bu faaliyetler hakkında açıklamalar Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılmaktadır.
Sıralı birlik komutanları, kendi sorumluluk bölgelerinde, birlik personeliyle üs ve karakollarda yan yana görev yapmaktadırlar. Komutanlar ile Mehmetçik et ve tırnak gibidir.
İnsansız Hava Araçları, uydudan alınan resimler gibi geniş bir alanı değil, kameraların özelliği nedeniyle 200X200 metrelik bir alanın resmini alabilmektedir. Bu nedenle geniş coğrafyada devam eden terörist faaliyetlerin tamamını aynı anda izleme imkanı bulunmamaktadır.
Güvenlik güçlerinin karakollarda ve üs bölgelerinde hareketsiz kaldığı yönündeki söylemler doğru değildir. Operasyonel unsurlarımız kırsalda aktif olarak görevlerini sürdürmektedir. Örneğin; 1 Nisan-1 Eylül 2012 tarihlerinde Hakkari bölgesinde 400, Şırnak bölgesinde 328, Siirt bölgesinde 114, Tunceli bölgesinde 132 operasyon icra edilmiştir. Şubat-Ağustos 2012 tarihlerinde 330 ölü, 10 yaralı, 33 yakalama olmak üzere yurt içinde 373 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Ayrıca, 24 terörist teslim olmuştur. Bu rakamlara yurt dışı dahil değildir.''
Açıklamada ayrıca ''2000 yılı öncesinde bölgede görev yapmış kişilerin yorumlarına yer verilerek kamuoyu yanlış bilgilendirilmektedir'' ifadelerine de yer verildi.
