Türkiye, Avrupa Birliği'yle donan üyelik müzakerelerini açmak için yeniden atağa kalktı. AB Bakanı Egemen Bağış, ocakta Rumların Başkanlığı devretmesiyle birlikte müzakere masasına dönmek için Avrupa turuna çıktı ve turun ilk durağı olarak AB'de en güçlü desteği veren ülkelerin başındaki Portekiz'i seçti. Portekiz, ekonomik krizden en çok etkilenenlerin başında gelse de, AB Bakanı Bağış'ı en üst düzeyde ağırladı. Bağış. Portekiz Cumhurbaşkanı Cavaco Silva'yla Cumhurbaşkanlığı Sarayında buluştu. Başbakan Passos Coelho'yla Başbakanlık konutunda uzun bir görüşme yaptı. Dışişleri Bakanı Paulo Portas ise iki gün boyunca Bağış'ı öğle ve akşam yemekleri dahil hiç yalnız bırakmadı. Bağış, Lizbon Üniversitesi'nde de 2 saat kalabalık bir dinleyici topluluğuna hem Türkiye'deki siyasi ve ekonomik gelişmeleri hem de ekonomik krize rağmen neden Türkiye'nin AB hedefinden vazgeçmediğini anlattı. Bağış, Lizbon'da da iki gün boyunca AB'ye güçlü argümanlarla çağrılar yaptı. Bağış, görüşmelerinde AB ile Türkiye'nin karşılıklı çıkarlarını şöyle anlattı:
Ortadoğu, Arap dünyasında büyük bir değişim yaşanıyor. Bütün Müslüman dünyasının gözü Türkiye'nin AB'yle müzakerelerinin üstünde. Türkiye demokrasi ve kalkınma hamlesiyle AB ile bütünleşirse onlar da başaracaklarına inanıyorlar.
AB ekonomik kriz yaşasa da dünyanın en büyük barış projesidir. Bugün barış için en fazla işbirliği yapmamız gereken dönemden geçiyoruz. Türkiye ve AB dinler ve kültürler arasında uzlaşmayı ve barışı birlikte sağlayabilir.
Türkiye ile AB arasındaki en büyük engel önyargılardır. Nicolas Sarkozy önyargıları kullanıp Türkiye'yi günah keçisi ilan etti. Bu sayede ilk seçimlerde Irkçı Le Pen'den oy alıp başarılı oldu ama ikincisinde kaybetti. Şimdi balık avlıyor. Yeni Fransa Cumhurbaşkanı Hollande'ın Sarkozy'nin yaptığı hatayı süratle düzeltmesini bekliyoruz.
Artık AB'de ve Türkiye'deki önyargıları aşıp ortak çıkarlarımız doğrultusunda hareket etmeliyiz.
Türkiye'de de bana iflas eden bir topluğuna girmek için neden uğraşıyorsun "diyorlar. Ben de onlara AB krizden daha güçlenerek çıkacak" diyorum. AB'nin krizden çıkmak için dinamizme ve yeni pazarlara ihtiyacı var. Türkiye 75 milyonluk dinamik bir pazar olmasının yanısıra tüm Orta Asya ve Ortadoğu'ya açılan kapı. AB,Türkiye'yle ekonomik krizden çıkabilir.
AB, Türkiye için bir diyetisyen gibidir. Reçeteyi uygulamaya devam edeceğiz. Biz AB'ye uyumu sağlamak için tüm yasalarımızı değiştirmeye devam ediyoruz.
'ŞAPKADAN TAVŞAN ÇIKTI'
Egemen Bağış, Lizbon'a giderken uçakta yaptığımız sohbette de Türkiye'nin Rum dönem başkanlığından hiçbir kaybı olmadığını aksine AB Komisyonu'nun Türkiye'yle ilişkileri canlı tutmak için tarihinde ilk kez bir aday ülkeyle "Şapkadan tavşan çıkartırcasına Positif gündem" yarattığını vurguladı. 3 ay sonra Rumların Başkanlığı İrlanda'ya devredeceğini hatırlatan Bağış " AB sürecini Ocak'tan itibaren yeniden canlandırmak istiyoruz" dedi.