NATO Genel Sekreteri Fogh Rasmussen'le tarihi Nato Konseyi öncesi 'Patriotları' konuştuk. Rasmussen, NATO'ya duyulan kaygıları dağıtmaya çalışarak Türk halkına güvence verdi. NATO Genel Sekreteri, "Türkiye topraklarını ve Türk halkını korumak için her türlü adımı atacağız. Kesin güvence veriyorum" dedi. Rasmussen sözlerine Türkiye'ye konuşlandırılacak füze savunma sistemi ile başladı ve Patriotların savunma amaçlı olduğunu, kesinlikle saldırı için kullanılmayacağını, uçuşa yasak bölgelerin de olmayacağını bildirdi.
MÜDAHALE NİYETİ YOK
Rasmussen'e Libya'daki gibi Suriye'ye yönelik bir askeri müdahaleye hangi koşullarda girebileceği sorusunu yönelttim. Genel Sekreter, Suriye'ye askeri müdahale niyetleri olmadığını iki kez tekrarladı ve en iyi çözümün siyasi olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: "Ama Türkiye'yi korumak için gereken adımları atacağız. Bu nedenle müttefikler Türkiye'nin Patriot talebine olumlu yanıt verdi. Türkiye'nin toprak bütünlüğünü ve Türk halkını korumaya kararlıyız. Türk halkına ve Türkiye'ye kesin güvence veriyorum. Türkiye'yi her türlü saldırıya karşı korumak için gereken adımları atacağız."
CAYDIRICI OLACAK
Patriotların Suriye'den gelecek bir saldırıya karşı caydırıcı olduğunu vurgulayan Rasmussen
, "Uçaklara karşı kullanılacak mı?" sorusuna ise "sistemin sadece Türkiye'ye yönelik füze saldırılarına karşı ayarlandığını" bildirerek cevap verdi. Rasmussen bu sözleriyle, Saddam'ın saldırılarına karşı 1990'da Kuzey Irak'ta Kürtleri korumak için oluşturulan uçuşa yasak bölgenin Suriye'de oluşturulmayacağını da kesin bir dille ifade etti. NATO Genel Sekreteri'ne, Patriotların İran'dan gelebilecek bir füze saldırısına karşı kullanılıp kullanılmayacağı sorusunu da yönelttim. Rasmussen, sistemin ilke olarak komşu ülkelerden gelebilecek bir saldırıya karşı kullanılabileceğini ancak bu aşamada İran'dan böyle bir saldırının gelebileceği yolunda herhangi bir planlamanın yapılmadığını söyledi.
SAYI VERMEDİ
NATO Genel Sekreteri Rasmusssen, Türkiye'ye kaç Patriot sisteminin konuşlandırılacağını ise açıklamadı. Sayının askeri değerlendirmelerin ve ülkelerin imkanlarına göre ortaya çıkacağını belirtti. Görüşmemizde, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın Suriye'nin kimyasal silah kullanmasının "Kırmızı çizgi" olacağı yolundaki açıklaması hatırlatılınca, Rasmussen, kimyasal silah stokunun büyük bir endişe kaynağı olduğunun ancak bu aşamada Esad'ın bu silahları kullanacağına ilişkin bir hareket görmediklerini vurguladı.
KARAR NATO'YA AİTTİR
Rasmussen, " NATO toplantısına katılacak olan Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'u, Patriotlar konusunda nasıl ikna edeceksiniz?" sorusuna ise, "Karar NATO'ya aittir. Ayrıca her ülkenin kendisini savunma hakkı vardır. Sistemin tamamen savunma amaçlı olduğunu açıkça anlattım ve anlatacağız" diye cevap verdi.
İTTİFAK ALARM DURUMUNDA
Rasmussen'le göreve başladığı ilk aylarda bir söyleşi yapmıştım. O zaman 53 yaşında olan Eski Danimarka Başbakanı, 40'larında gösteriyordu, ancak NATO Genel Sekreterliği koltuğunda geçirdiği 3 yıl içerisinde oldukça değiştiğini gözledim. Belli ki Afganistan ve Libya krizlerinin ardından gelen Suriye krizi Rasmussen'i çok yormuştu. Yıllardır NATO'ya gelip görüşmeler yaparım. Gündem ya Rusya'yla ilişkiler ya Afganistan ya da uluslararası terörizm olurdu. Bu kez Brüksel'e geldiğim andan itibaren tek gündemin Patriotlar ve Türkiye'yi korumak olduğunu görmek doğrusu çok ilginçti. İttifak adeta Türkiye'yi korumak için alarm durumunda görülüyor.