8'inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın 19 yıl sonra yapılan otopsisinin ardından hazırlanan adli tıp raporunda, "Kesin ölüm sebebi tespit edilemedi" denildi. 382 sayfalık raporda, "ölüm sonrası yapılması gereken otopsi yapılmadığı için kesin ölüm sebebinin saptanamadığı" belirtildi. Ankara Başsavcı Vekili Nuri Yiğit de "Soruşturma savcısı bundan sonraki adımları kendi inisiyatifinde karar verecek. Dosyada yer alan sadece bilirkişi raporudur. Diğer delillerle birleştirilerek bir sonuca gidilecektir" açıklaması yaptı. Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu'nun 382 sayfalık raporundan şunlar aktarıldı:
Travmatik bir tesir ile öldüğünün tıbbi delillerin bulunmadığı
17-04.1993 öncesine ait tıbbi belgelerde akut veya kronik toksit madde maruziyetine bağlı klinik ve laboratuar tanısının tanımlanmadığı
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'ndeki muayene ve yeniden canlandırma işlemleri sonucunda düzenlenen tıbbi belgelerde zehirlenme lehine değerlendirilebilecek patogonomik klinik ve laboratuar verisinin tespit edilmediğini
Radyoaktif madde maruziyeti ile ölümün tıbbi delillerinin bulunmadığı
Anıt mezardaki fethi kabir işleminde mezar ve mezar çevresinden otopsi elde edilen örneklerin yapılan analiz ve bulguların incelenmesinde: Otopsi örneklerinde saptanan DDE düzeylerinin Türkiye'de normal popilasyonda 1976-1996 yıllarında saptanan adipoz (yağ) doku düzeyleri ve çeşitli ülkelerdeki normal popilasyon sonuçları ile literatürde yer alan postmortem (ölüm sonrası) doku düzeyleri ile uyum gösterdiği, DDE (DDT'nin metoboliti olan) maruziyeti ile öldüğünün tıbbi delillerinin bulunamadığı
Otopsi örneklerinde saptanan ağır metal (kadmiyum dahil) düzeylerinin Türkiye'de normal popülasyonda saptanan doku düzeyleri ve çeşitli ülkelerde normal popülasyon sonuçları ile literatürde yer alan postmortem (ölüm sonrası) doku düzeyleri ile uyum gösterdiği bu nedenle ağır metal (kadmiyum dahil) maruziyeti ile öldüğünün tıbbı delillerinin bulunmadığı
Turgut Özal'ın 5.2.1993'de yapılan muayene ve tetkiklerin değerlendirmesinde kardiyolojik risk profilinin düşük olduğu, ancak ani kardiyak ölümün hiçbir zaman dışlanamayacağı, tıbbı antesedani ve ölüm olayı meydana gelişi ile ilgili anlatılan olaylar öncelikle ani kardiyakla ölümü düşündürse de ölüm sonrası otopsi işlemi uygulanmamış ve iç organlarda vücut sıvılarında gerekli makroskobik, mikroskobik, mikrobiyolojik, serolojik, toksikolojik incelemeler yapılmamış olduğundan, kesin ölüm sebebinin tespit edilemediğinin oy birliği ile mütalaa edildiğinin bildirildiği..."
DELİLLER İNCELENECEK
Savcılık açıklamasının sonuç bölümünde ise "Adli Tıp kurumu raporunda gerekli otopsi işleminin ve ölü üzerinden derhal alınması gerekli kan, idrar ve doku örneklerinin alınarak incelemenin yapılmaması nedeniyle kesin ölüm sebebinin saptanamadığının bildirilmiş olması nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından dosyada mevcut Adli Tıp Kurumu raporu diğer bulgu ve deliller ışığında soruşturmaya devam edilerek muktezaya bağlanacaktır" denildi.