TBMM Dilekçe Komisyonu'nun incelemeye aldığı Adnan Menderes'in idam dosyasındaki en önemli usul eksikliklerinden ikisi olan "Son sözün sorulmamış olması" ve "Kararda, 'Türk Milleti Adına' ibaresinin bulunmaması", Yargıtay tarafından mahkeme kararlarının bozulma gerekçeleri arasında. 2009'da görülen bir "adam öldürme" davasında Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gelen dosyaya göre; Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi'nin bozma kararına direnen yerel mahkeme sanığa "son sözü"nü sormadı. Genel Kurul, müebbet hapis cezasını, usul eksikliği nedeniyle bozdu, gerekçesinde "Son sözün sanığa verilmemesinin hükmün bozulmasını gerektiren hukuka aykırılıklardan birisi olduğu, Ceza Genel Kurulu'nun duraksamasız uygulamaları arasındadır" dedi. Yargıtay 10'uncu Ceza Dairesi ise, 2005 ve 2006'da iki uyuşturucu davasında, kararın başında "Türk Milleti Adına" ibaresinin bulunmaması nedeniyle yerel mahkemenin kararını bozdu.
KUZU: YASSIADA BİR CİNAYET
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, 27 Mayıs darbesinin tam bir cinayet olduğunu belirterek Meclis'in eski Başbakan Adnan Menderes'e iadei itibar görevini yapması gerektiğini söyledi. Meclis'te gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kuzu, "Belki zamanaşımı gündeme gelmiş olabilir, ilgilileri bulmak zor olabilir. İade-i itibar bakımından Meclis bu görevi yapmalı. O gün kim yargılansa bugün aynısını söylerdim. Yassıada bir cinayet" diye konuştu. Kuzu, nasıl bir yol izlenebileceği sorusuna karşılık, "Gerekirse bir komisyon kurulabilir. Komisyon rapor hazırlar ve iade-i itibar konusunda adım atılabilir" dedi.