İstanbul Güngören'de 27 Temmuz 2008'de peş peşe meydana gelen iki patlamayla 17 kişinin öldüğü, 154 kişinin yaralandığı terör saldırısıyla ilgili dosya, sivil şehit yakınları için Temmuz 2012'de çıkarılan yasa çerçevesinde yeniden açılıyor. Yasaya göre, "terör eyleminin ortaya çıkarılması, etkilerinin azaltılmasında yardımı olan sivillere" kamuda istihdam gibi haklar tanınıyor. Güngören mağdurları için de bu çerçevede "yardıma koşarken mi yoksa dururken mi" öldükleri yeniden incelenecek. Yardıma koştukları tespit edilirse, "sivil şehit" olabilecekler. Ailelerin verdiği bilgiye göre. Güngören Kaymakamlığı, aileler için bu konuda İlçe Emniyet Müdürlüğü'nden yazılı talepte bulundu. İlk patlamada yaralananlara yardım ederken hayatını kaybettiği tespit edilenler "sivil şehit" sayılacak.
ÖLENE ÖRGÜT ÜYESİ SORGUSU
Öte yandan ailelerden maaş hakkından yararlanabilmeleri için istenen belgeler, bürokrasi işkencesine dönüştü. Özellikle terör saldırısında hayatını kaybedenlerin örgütle bir bağlantısının olup olmadığını saptamak için istenen "adli sicil kaydı" büyük bir problemi de beraberinde getirdi. Ancak ailelere savcılıktan gelen yanıt "Ölenin adli sicili silinir, veremeyiz" oldu. Ölenlerin yakınlarının bu sıkıntısı nedeniyle Güngören Kaymakamlığı ve Diyarbakır Valiliği, savcılıklara ailelerin tek tek isimlerini yollayarak adli sicil belgesi konusunda kolaylık sağlanmasını istiyor. Ancak Adli Sicil Kanunu'nu işaret eden savcılıklar, çoğunlukla "ölenin sicil kaydı olmaz" diyerek geri çeviriyor. Birkaç istisna haricinde şehit yakınlarının büyük bölümü bu belgeyi alamadığı için, başvuru da yapamadı. Son düzenlemede sivil terör mağdurlarına maaş bağlanması için "muhtaçlık ve malullük" şartı kaldırıldı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı "Belge istenemez" derken, SGK tarafından Kaymakamlık ve Valiliklere yolladığı bilgide bu belge de talep ediliyor.
'KAN AĞLIYORUZ'
SABAH'ın ulaştığı Güngören mağdurları "yeni yasadan biz de faydalanmak istiyoruz" diyerek şunları söylediler:
Bengü Güler (Antrenör eşi Hayrettin Güler'i kaybetti): 8 yaşında bir kızım var, başka da kimsemiz yok. Tüm çabam kızımın geleceği için. İstenen belgeler o kadar yıpratıcı ki, kan ağlıyoruz. Adli sicili alamıyoruz. 5 yıllık mücadelemiz yetmezmiş gibi şimdi de bunlarla karşı karşıyayız. Yakınlarımızın örgüt üyesi olup olmadığının tespiti için sabıka kaydı almaya çalışmak bile çok yıpratıcı. Lütfen bu sorun düzeltilsin.
Türkan Öztürk (27 yaşındaki oğlu Furkan'ı kaybetti): Adli sicil ve muhtaçlık belgesi yüzünden yaşamadığımız sıkıntı kalmadı. Her gün ya adliyede ya savcılıktayız. Lütfen bu işkenceye son verilsin. Ölen evlatlarımıza "terörist mi, değil mi" diye sorgulama yapılması bizler için çok incitici. Eğer bizlere bir hak verilecekse "koşulsuz" olarak verilmesini istiyoruz. Sayın Başbakanımız lütfen sesimizi duyun.