"Atatürk heykelimiz ve AKM reklam panosu haline dönüştürülmüştür"
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Taksim Gezi Parkı'nda çevreci bir yaklaşım içerisinde başlatılan girişimlerin neticesi itibariyle alan ve özellikle Cumhuriyet Anıtı ile Atatürk Kültür Merkezi'nin(AKM), pek çok legal veya illegal kuruluşun adeta bir reklam panosu haline dönüştürüldüğünü belirterek, "Taksim Meydanı'ndaki bu görüntüyü normalleştirebilmek amacıyla yapmış olduğumuz çalışma tamamlanmıştır. Bu noktadan itibaren de Gezi Parkı'na yönelik hiçbir müdahalemizin söz konusu olmayacağını teyiden bir kez daha ifade etmek istiyorum" dedi.
Vali Mutlu, Taksim Meydanı ve çevresinde sakin bir bekleyiş içerisinde kontrollü duruşlarının, sadece AKM ve Cumhuriyet Anıtı'na ifade edilen
materyallerin asılmaması için sürdüğünü söyledi.
Kamuoyunun da konuyla ilgili beklenti ve dileklerinin bu yönde olduğunu bilerek hareket ettiklerini anlatan Mutlu, şunları kaydetti:
"Gerçekten Gezi Parkı'nda çevreci bir yaklaşım içerisinde başlatmış olan bu girişimlerin neticesi itibariyle alan ve özellikle Atatürk heykelimiz ve
Atatürk Kültür Merkezi, pek çok legal veya illegal kuruluşun adeta bir reklam panosu haline dönüştürülmüştür. Bu tablo, milletimizin gönlünde fevkalade üzüntüye sebebiyet vermekteydi ve dünya kamuoyu efkar-ı umumiyesi açısından da bu görüntüler ülkemiz imajına, İstanbul'un imajına da ciddi sıkıntı yaratmaktaydı. Bu gerekçelerle bunu toparlayabilmek ve Taksim Meydanı'ndaki bu görüntüyü normalleştirebilmek amacıyla yapmış olduğumuz çalışma tamamlanmıştır. Bu noktadan itibaren de Gezi Parkı'na yönelik hiçbir müdahalemizin söz konusu olmayacağını teyiden bir kez daha ifade etmek istiyorum. Özellikle Gezi Parkı'ndaki kalan gençlerin bu çatışma ortamına çekilmek istenmesi yönündeki kışkırtıcı tahrik ve sözlere gençlerin itibar etmemiş olması, uyarılarımız doğrultusunda Gezi Parkı'nın dışına çıkmayarak orada beklemiş olmaları ve Taksim Meydanı'ndan polisimizle güvenlik güçlerimizle çatışmaya girmek isteyen gruplara bu manada prim vermemiş olmalarını fevkalade anlamlı ve değerli buluyoruz. Bu vesileyle daha önce ifade ettiğim gibi bu yaklaşımlarıyla polisimize yardımcı olan bu tutumlarını dikkatle takip ettiğimizi ve onlara teşekkür ettiğimizi söylemiştim.Bunu bir kez daha kamuoyulma paylaşmak istiyorum."
Mutlu, bu duyarlılığın gerek Gezi Parkı'ndaki gençler gerekse duyarlı yurttaşlar açısından aynı özenle sürdürülmesi gerektiğini vurgulayarak, Bundan sonraki aşamalar da hepimiz açısından, ülkemiz açısından önem arz etmektedir ve süreç bu yönde ilerletilebildiği takdirde ki bu konuda ümitlerimiz fevkalade yüksektir, bundan sonraki tablonun İstanbulumuz açısından ve ülkemiz açısından da rahatlatıcı bir süreç olacağını görmek mümkündür" diye konuştu.
"Gözaltı işlemleri yapılmıştır"
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, çatışmaların getirdiği ufak yaralanmalar olduğunu belirterek, "Bunlar çok önemli nitelikli ifade edebileceğimiz hususlar değil. Bir polis aracımızın molotoflarla yakılmaya çalışılmasına kadar alanda bize karşı sürekli eylem geliştirmeye çalışan kişilere
karşı gözaltı işlemleri yapılmıştır" dedi.
Türkiye'nin huzurunu bozmaya çalışacak ve her zaman varolan bir takım marjinal grupların, bundan sonra da tahriklerini sürdürme ihtimalinin yüksek olduğunu ifade eden Mutlu, "Eylemcilerin kullandığı sis bombaları, molotoflar ve havai fişekler vasıtasıyla özellikle polisin aşırı gaz kullandığı yönünde bir imaj yaratarak, mevcut sis bombalarının gaz bombası gibi bir görüntü içerisinde, toplumda psikolojik algı yaratma suretiyle polise karşı bir direnişi örgütlemek amaçlı olduğunu biliyoruz" diye konuştu.
Mutlu, bu konularda şu ana kadar son derece dikkatli bir duruş sergilendiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Gezi Parkı'ndaki gençler ve etrafında bulunan halk, bu konuda tahrik edici çabalara kesinlikle taviz vermemiştir. Dolayısıyla burada mükemmel bir işbirliği sürdürüldüğünü ve bu işbirliğinin bundan sonraki süreçte de gayet iyi yürütüleceğini umut ediyorum ve bu çalışmada emeği geçen bütün güvenlik güçlerimizi ve bize yardımcı olan Taksim'deki bütün sivil duruşları yürekten tebrik ediyorum. Marjinal grupların bundan sonra yapmaya çalışacakları her türlü provokasyonlara karşı toplum olarak bilinçli, duyarlı duruşumuzu kenetlenerek sürdürmeye devam edelim diyorum."
Mutlu, çatışmalarda, hastanelerde tedavi gerektirecek bir sıkıntı olmadığını belirterek, şunları söyledi:
"Ama tabii ki çatışmaların getirdiği ufak yaralanmalar, berelenmeler söz konusudur. Bunlar çok öneml nitelikli ifade edebileceğimiz hususlar değil ama gözaltılarla ilgili siz de izlediniz, bir polis aracımızın molotoflarla yakılmaya çalışılmasına kadar alanda bize karşı sürekli eylem geliştirmeye çalışan kişilere karşı gözaltı işlemleri yapılmıştır. Dolayısıyla bu tür eylemlere kalkışmaya yeltenenlere karşı elbetteki bundan sonraki süreçte de bu gözaltıları devam ettirebiliriz ama isteğimiz asla bir çatışma ortamı değildir. Memleketimizde günlerdir sürdürülmeye çalışılan bu gergin ortamdan istifa etmek üzere çalışılan, birbirimize karşı kin ve nefreti artırmaya yönelik hareketlere karşı duyarlı olmamız gerekiyor. Bunları hassasiyetle takip edeceğiz. Bundan sonraki süreçte de bu tür eylemlere, ajitasyonlara girişmiş olanlara karşı da elbetteki güvenlik kuvvetlerimiz çalışmalarını sürdürmeye devam edecektir."
"Telsiz kullanıyorlar"
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, eylemcilerin kullandığı telsiz ve benzeri araçlar konusundaki suruyu şöyle yanıtladı:
"Bunlar tabii piyasada bulunabilen, kendi amaçları için kullanabildikleri muhabere cihazlarıdır. Bu marjinal grupların kendi aralarında
haberleşmek amacıyla telsizleri temini ettiklerini ve bundan muhabere yaptıklarını görüyorsunuz. Dolayısıyla mücadele ettiğmizi kişi ve grupların
amaçları çok daha net bir şekilde kamuoyuna yansımaktadır. Karşımızda, 'Benim bir fikrim, sözüm var' diyenlerin ötesinde, 'Benim telsizim, molotofum, havaifişeğim, taşım, eylemim var' diyenlere karşı bir duruşumuz var. Yapılan mücadele bu sözleri söyleyen, bu eylemleri gerçekleştirenlere karşıdır. Telsiz donanımlarına varıncaya kadar basına düşen bu görüntülerin ibretlik pozlar olduğunu düşünüyorum. Yapmış olduğumuz mücadelemizin karşımızdaki eylemci grupların duruşları itibariyle ne kadar hassas ve yer yer zor bir görev olduğunu özellikle
belirtmek istiyorum."