Musul'da, terör örgütü IŞİD tarafından konsolosluğumuza yapılan baskın sırasında Ankara'dan iletilen, "Çatışmayın" talimatı üzerine özel harekat polislerinin IŞİD ile çatışmaya girmemesinin büyük bir faciayı önlediği öğrenildi. Türkiye'nin Musul Başkonsolosluğunda yaşanacak bir facianın önüne "çatışmayın" talimatıyla geçildiği değerlendirmesi yapılıyor. Bununla ilintili gelişmelerin perde arkası şöyle anlatılıyor: Musul'da olaylar başlamadan önce, şehrin karışacağına ilişkin istihbaratlar alındıktan sonra, şehrin farklı yerlerinde bulunan çalışanların konsolosluk binasında toplanması sağlandı. Olaylar başlasa bile ilk durum için en güvenli yerin konsolosluk binası olacağı yönünde değerlendirme yapıldı. Tahliye için ön hazırlıklar başlatıldı. Tüm belgeler ve kriptolu evraklar imha edildi. Güvenli bir tahliye planı için hazırlıklar başladı. Türkiye'ye yakın aşiretlerden gelen ilk bilgilerde Türk elçiliğinin güven altında olduğu ifade edildi. Başkonsolosluk ile yapılan görüşmelerde de konsolosluk binasının, bina dışından çok daha güvenli olduğu ifade edildi. Binadan tahliye çalışmaları devam ederken, şehir düştü. Ancak şehir kısa sürede düşünce şehirdeki tek temsilcilik olan Türk Başkonsolosluğu hedef oldu. Binanın etrafı IŞİD üyeleri tarafından sarıldıktan sonra, özel harekat polisleri hazırlık yaptı, çelik yeleklerini giydi, çatışma pozisyonu aldı. Bina içindeki kadın ve çocuklar öncelikli olmak üzere, tüm sivil personel güvenlikli bölgelere yerleştirildi. Konsolosluğun Iraklı çalışanı aracılığı ile binanın çevresini saran grup ile müzakereler başladı. 250 kişilik gruba ilk gönderilen mesaj kesinlikle teslim olunmayacağı ve Türk toprakları olan elçiliğe girilmesine izin verilmeyeceği oldu. Bu esnada Ankara ile iletişim devam ediyordu. 250 kişilik grup bir anda 900 kişiye çıktı. Ayrıca grubun elindeki silahlar da artarken, ağır silahlar, bixi ve roketler binayı hedef alacak şekilde konuşlandırıldı. Müzakerelere aracılık yapan Iraklı çalışana "Teslim olun yoksa binayı bombalayacağız" denildi. Mesaj konsolosluğa gelirken, Ankara'dan da "Kadın ve çocukların can güvenliğini tehlikeye atmayın. Çatışmayın, müzakere edin" talimatı geldi. Bu talimat geldikten sonra binanın çevresini saran teröristlerle müzakereler devam etti. Müzakereler esnasında polisler, konsolosluktaki grubun kesinlikle ayrılmayacağı, can güvenliği garantisi altında konsolosluk araçları ve kendi silahları ile binadan çıkacakları şartını ilettiler. Şartlar binanın etrafını saran grubun başındaki kişiler tarafından kabul edildi. Binadan önce kadın ve çocuklar can güvenliği altında çıktı. Korumaların o ortamda kurşun sıkmasının faciaya neden olacağı değerlendirmeleri yapıldı.
ARINÇ: SOMUN PEHLİVANI DEĞİLİZ
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Çatışmayın" talimatı için yaptığı değerlendirmede, "Somun pehlivanlığı yapmıyoruz. Eller tetikte beklenmeye başlanmıştır ama kadınlar, çocuklar var" dedi. Arınç muhalefetten gelen eleştirileri yanıtlarken "Can güvenliği tehlikeye düşer, bilmiyor musunuz? Akıl, yöntem, dış politika onlara çatışın talimatı mı verir, yoksa güvenli bir şekilde terk edin talimatı mı" şeklinde konuştu.
