SABAH'a önemli açıklamalarda bulunan yüksek yargı mensubu kripto paralelci hâkimin bu ifşaatları da çok konuşulacak. İşte o hakimin anlattıklarının son bölümü;
Sizin gibi halen cemaatle çalışan, ancak devlete savaş açmış olmaktan rahatsızlık duyan kişiler düşüncelerini ifade edemiyorlar mı? Edemezler, ben de dâhil… Hepsi korkuyorlar aslında. Ama şunu belirteyim bu suskunluk uzun sürmeyecek bana göre, yakında çözülmeler başlayacaktır. Çünkü devletin bazı birimleri bu arkadaşlarla irtibat kurmaya çalışıyorlar.
30 Mart seçimlerinde cemaatin yargı kanadı hangi partiyi destekledi?
Cemaat diğer bürokrasi mensupları ve esnaf tabanına da bizde olduğu gibi seçimlerde AK Parti'ye oy kullanmama yönünde talimat gönderdi. Biz bu talimatları yargı mensubu olarak grup imamlarımızdan aldık. Benim bulunduğum il için bize gelen talimatta Büyükşehir için CHP'nin adayına oy verilmesi istendi. İlçe belediyelerinde de duruma göre CHP veya MHP, BBP'nin desteklenmesi istendi. Yani amaç AK Parti'ye oy vermemekti. Şahsım olarak ben bu talimata uymadım. Birçok arkadaşımın da uyduğunu sanmıyorum.
Size göre paralelciler CHP veya MHP'yi neden destekledi?
Seçimden çok önceleri toplantılarda AK Parti'nin cemaatin boğazını sıkacağını, en azından desteklenen diğer partilerin iktidarlarında belki belli bir süre rahatlama olacağı söyleniyordu. AK Parti iktidarda olmadığı zaman cemaat daha rahat hareket kabiliyeti bulacak, kadrolaşmalar yine takiye ile gizlilikle sürecekti. CHP ve MHP'yi uyutmanın daha kolay olacağı ifade ediliyordu. Örneğin CHP liderinin Meclis'te okuduğu tüm görüşme kayıtları dolaylı yollardan paralel yapı tarafından ulaştırıldı. Bana göre iki muhalefet partisi de tamamen cemaatin çarkına girmiş durumdalar.
CHP ve MHP'ye bakış nasıl peki?
Örgüt her iki muhalefet partisini de zerre kadar sevmez. AK Parti eğer iktidardan düşse idi bu iki partiyle cemaatin dansı ancak 6 ay sürerdi. Bir gecede bu iki partinin koalisyonunu devirirlerdi. Son dönem lerdeki tasfiyelerle gücünü biraz kaybetse de hâla Yargıda ve askeriyede inanılmaz güçlüler. Sayın Başbakan bunları tespit etmeli ve derhal temizlemeli. Yoksa Başbakan Erdoğan'ın işi gerçekten zorlaşacak.
YARGI-EMNİYET AĞINDA KOORDİNASYON
Cemaat yargı yapılanması ile emniyet yapılanması bağlantısı nasıl?
İki birim de çok koordineli çalışırlar. Adeta paslaşırlar. Bu iki çatı en üst düzeyde cemaat imamlarınca koordine edilir. Stratejiler en üst seviyede yapılan görüşmelerde belirlenir. Bu birimlerin temsilcileri düzenli olarak Pensilvanya'ya rapor iletir, oranın talimatını alırlar. Bu birim oldukça kozmiktir. Cemaatin yargı yapılanmasında bulunan birçok meslektaş bu birimi bilmezler. Ergenekon, Balyoz gibi davaların planlamaları cemaatin bu emniyet ve yargı çatısında bulunan cemaat elemanları tarafından yapıldı. Mesela Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) sayın Hikmet Sami Türk Adalet Bakanı iken cemaat mensubu bakanlık bürokratlarınca kuruldu. Cemaat için önem arz eden dava dosyalarının hangi mahkemeye düşeceği bu sistem tarafından belirlenir. Yani bu sistemi kuran cemaat dava dosyalarındaki bilgilere her zaman ulaşabilmekte. Sistem cemaat tarafından öyle kuruldu ki başında kim olursa olsun cemaat bu sistemden davalar ile ilgili her zaman bilgi çekebilmekte bundan da kendilerinden başka kimsenin haberi olmamaktır. Bu planlamalar yapılırken hükümetin bundan hiç haberi olmadı.
HSYK SEÇİMLERİNDE HER YOL DENENECEK
Peki önümüzdeki HSYK seçimlerinde cemaat nasıl bir yol izler sizce?
Cemaat Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) ve Yargı Sendikası denilen dernekleri ele geçirmiş durumda. Bu derneklerin kurucuları sosyal demokrat arkadaşlar kendi içlerindeki cemaatçi yargı mensuplarını kendilerinden biliyor. Cemaat muhtemelen bu dernekler vasıtasıyla seçime girecek. Yani bu derneklerin yönetimi cemaatin kontrolünde olduğundan adayları da cemaat içinden kişilerden seçecek. Diğerleri de kendi adamları seçiliyor sanacak. Cemaat mensubu arkadaşlar cemaatten olmayan, ortada bulunan yargı mensuplarını ağabeylerinden gelen talimatlarla uzun zamandan beri yemek, gezi davetleri gibi yöntemlerle HSYK seçimlerine yönelik olarak markaja almaya çalışıyor. Ağırlama masraflarını da cemaat karşılıyor. Önümüzdeki seçimde cemaatin karşısında değişik fikri gruplarının oluşturduğu yeni oluşturulan Yargıda Birlik Platformu denilen bir oluşum var. Eğer adli ve idari yargıda oy kullanacak cemaat mensubu dışındaki arkadaşlar cemaatin bu oyununu fark edip blok halinde bu platformu destekleyecek olurlarsa cemaatin hiç şansı olmayacak. Bu durumda cemaatin yargıdaki etkinliği büyük ölçüde biter. Ama HSYK seçimlerinde cemaat, etkinliğini kaybetmemek için her türlü oyunu oynayacak, her türlü hileye başvuracaktır.
'TAHLİYE KARŞILIĞI PARA AKTARILIYOR'
Paralel Yapı'nın AK Parti'ye yönelik çirkin yolsuzluk iftiralarına ne diyorsunuz?
Ayakkabı kutusu diyorlar, yargıda cemaat mensubu savcıların, hâkimlerin yaptıkları tahliyelerden cemaate himmet olarak ne kadar para aktardıklarından haberleri var mı bunların? Bazı sınavlarda soruların cemaat mensubu öğrencilere aktarıldığını biliyoruz biz. Benim bazı meslektaşlarımın çocuklarının bu yolla nerelere yerleştirildiğini de biliyoruz. O soruşturmaların savcılıkta nasıl sumen altı edildiğine de şahit olduk. Bu emek hırsızlığı değil de nedir? Hangi dinin kitabında var bu hırsızlık? Tabi hizmetin tabanı bunları nereden bilecek? Onlara sürekli Başbakan yolsuzluk yapıyor nidaları empoze ediliyor. Cemaat halk tabanında meşruiyetini kaybetmiştir. Halk tabanında meşruiyetini kaybeden hiçbir yapılanma âbad olamaz. Bu iş bitmiştir. Artık isyan eder noktaya geldim.
