Sanal Alemde Rahatsız Bir Moda
Editöre: La Republica'nın 9 Kasım'da yayınlanan International Weekly ekindeki yaşam bölümündeki sanal alemle ilgili makaleleri oldukça rahatsız edici buldum. Bizim toplumumuza neler oluyor? İnsanlar sadece bilgisayar adı verilen ruhsuz bir kutunun içinde zaman ve enerji harcayıp ekinleri gübreliyor veya sanal bir ekonomiyi canlandırmaya çalışıyor. İnsanlar artık birbirleriyle iletişime geçmiyor. Ruhen fakiriz çünkü insanlar zamanlarını gerçek yaşam unsurlarının çok uzağındaki bu gibi gereksiz girişimlerle geçiriyor. Bu sorunlar sadece, sanal dünyada Farm Ville'in yaptığı gibi insanlara kendi kendilerine yetebilecekleri gerçek fırsatların sunulmasıyla çözülebilir. İnsanlar zamanlarını harcadıkların farkındalar ("Dijital ortamda geçirilen sürenin kontolü") ("Taming your Digital Distractions") ve ekonomiyi canlandırmak istiyorlar ama insanlara güvenmedikleri için ekonomiye güvenmiyorlar. İnsanların birbirleriyle bilgisayar aracılığı olmadan konuşmaya, bilgisayarlarının başından kalkmaya ve toplumu kalkındırmak için aktif rol almaya ihtiyaçları var.
LAILA CRİSTANI MİLAN
Güç ve Enerjiyi Harmanlamak
Editöre: Observer'da 1 Kasım'da yayımlanan "Danimarka, Enerjisini Rüzgâr ve Tahıldan Alıyor" isimli makalede ileri sürülen önerme bilinen yanlışı tekrarlıyor. Güç ile enerjiyi birbirine karıştırıyor. Aynı şey demek değil. Enerji ve gücün temel fizik kurallarına uymasından dolayı, rüzgâr santralleri ekonomik değil ama devlet desteği nedeniyle kârlılar. Fosil, hidroelektrik ya da nükleer santrallerinden destek olmadığı sürece rüzgâra bel bağlamak elektrik kesintilerini beraberinde getirecektir. Gerekli destek kaynak karbonsuz nükleer enerjiyse eğer, onun düşük masrafı, güvenilmez rüzgâr gücüne ihtiyaç duyulmadığı anlamına gelir.
W.J. HYDE Kent, İngiltere
Küresel Köy
Roger Cohen'in İstihbarat köşesinde 8 Eylül'de yer alan "Erik Ağacının Altından Uzak Yankılar" ("Dİstand Echoes Under the Plum Tree") isimli makalesi, okuması çok eğlenceli bir yazıydı. Tayvan'daki Çin dilindeki yerel gazete ile birlikte verilen haftalık Times ekini Cohen'in haftalık köşesi yüzünden sürekli okuyorum. Doğu ve Batı, Kuzey ve Güney içinde yaşadığımız bu küresel köy ile ilgili yazıları, burada Times'ı okuyan bu New Yorkluyu gerçekten evinde hissettiriyor.
DAN BLOOM CHİAYİ CİTY, TAYVAN
Avrupalı Olmakla Övünmek
Fransa'dan Louis Sallons'un International Weekly'ye İngilizlerin Avrupa fikrine karşı takındıkları genel tutum ile ilgili gönderdiği mektupta yazdıklarının birçoğuna üzülerek katılıyorum. Yine de "İngiltere Avrupa'da değildir ve İngilizler Avrupalı değildir" sözlerine itirazım var. İngiltere kesinlikle Avrupa'dadır ve her zaman öyle olmuştur ve ben hem İngiliz hem de Avrupalı olmaktan gurur duyuyorum.
MICHAEL TONG Kingsbridge, İngiltere
Avcılık Dersleri
1920'lerde John Steinbeck, Monterey'in Cannery Row bölgesinde sardalye avcılığı ile ilgili yazmıştı (Sardalye Sokağı); ben de 1950'li yıllarda okulda, Grand Banks ve Kuzey Denizi'ndeki mezgit yataklarını öğrenmiştim. 60 yıl sonra, siz Japonya, Oma'da ton balıklarını aşırı avlanmaktan kurtarma üzerine çalışmaları bildiriyorsunuz (International Weekly, 25 Ekim). Acaba geçmiş hatalarımızdan bir şey öğreniyor muyuz?
PETER BAKER LONDRA