Geçen yıl bu zamanlarda, bir Apple yöneticisiyle bir konferansa katıldım. Bu konferansta, o yöneticiyle, ana akımmedyanın ilk günahı olan "dijital formatta okunacaksa, içeriğin tamamını bedava yayınlama" konusu ekseninde, elektronik okuyucular ve yazılı basın hakkında konuşuyordum. Ona içeriği paralı programlar halinde gösterecek pratik bir tablet bilgisayarın yazılı basının çoğu problemini çözeceğini söyledim. "Dünyanın beklediği şey, arkadan aydınlatmalı, rahat bir şekilde okuma yapılabilecek büyüklükte dört renkli bir ekrana sahip, dokunmatik ve kablosuz bağlantılı, hafif bir cihaz" dedim. "Bahsettiğin şey bir bilgisayar, elektronik okuyucu değil. Ayrıca bu cihaz daha pahalı olur, muhtemelen fiyatı bin dolara 200 dolardan daha yakın olacak" dedi yönetici ciddi bir şekilde. "Peki" dedim ve "Nereden satın alabilirim bunu" diye sordum. Bu ayın son günlerinde, bahsedilen gelecekle tanışacağız. The Financial Times'a göre Apple, San Francisco'daki Yerba Buena Sanat Merkezi'nde bir sahne kiraladı ve Apple'ın 26 Ocak'ta yeni bir ürünle kullanıcıların karşısına çıkması bekleniyor. Çoğu kişi bu ürünün bir tablet bilgisayar olacağını tahmin ediyor. Web sitesi Gizmodo, cihazın adının iSlate olabileceğini, fiyatının 800 dolar civarında olacağını ve mart ya da nisana kadar raflarda yerini almayacağını ön görüyor. (Sitede ayrıca Microsoft'un Courier isimli bir cihazından ve HTC isimli bir firmanın da Google Chrome üzerine kurgulanmış tabletinden bahsediliyor. Bundan başka cihazlar da var.) Arama motoru devi Google Çin'in eski başkanı Kai-Fu Lee, blogunda Apple tabletin 26 santimlik, çok dokunuşlu, üç boyutlu grafiklere sahip bir ekranı olacağını yazdı. Yayıncılar içerik hazırlarken tablet söz konusu olduğunda önemli olan noktanın içeriğe ihtiyaç duyulup duyulmayacağı değil, ihtiyacın ne zaman ortaya çıkacağı olduğuna inanıyorlar. Apple şirketinin tableti bir hayal ürünü mü yoksa iPhone'un, bir ayağı çukurda olan matbaacıları o yok olmaktan kurtaracak, her şeyi yapabilen bir tablet olarak geri dönmesi mi? Ben iyimser biriyim, bu yüzden ikinci şıkkı seçiyorum. Bir ürünün fark yaratabilmesi için, bir sorunu çözmesi, çok kullanışlı olması ya da her ikisi gereklidir. Çoğu insan bilgisayarların, dijital yayınları okumayı sağlayarak başarılı olduğunu düşünür ama mouse'a tıklamak sayfaları çevirmeye benzemez: Kullanıcılar, tıpkı yüzyıllardır yaptıkları gibi, tarama yapmayı istediklerinde aşağı doğru kaydırma yoluyla metin içinde ilerliyorlar. Kindle'ın kısıtlamalarına rağmen tutmasının bir nedeni, bilgisayarların okumak için değil, bilgiyi alıp çıkarmak için yapılmış olmasıdır. Tablet, basılı dokümanlar ve tüketici arasındaki aşkı tazelemek için bir fırsat yaratıyor. Evinizin oturma odasında, yatağınızda ya da bir uçakta otururken çok sevdiğiniz bir kitabı kucağınızda okuduğunuzu hayal edin. Matbaa ilk icat edildiğinden beri insanların yazıyla, sayfaları dokunma ve çevirmeyle sıcak bir ilişkisi olmuştur. Çözülmesi gereken pek çok sorun vardır. Örneğin cihaz, hem bu kadar enerji tüketen ekranına yetecek büyüklükte bir pile sahip olmalı hem de taşınacak kadar hafif olmalıdır. Fiyat da önemlidir. İyi bir tablet bilgisayar videolar oynatsa ve diğer elektronik okuyucuların yapamadıklarını yapsa bile, üç kat fazla ödemeye değer mi? Ben ödeyebilirim, belki niş bir okuyucu kitlesi de... Peki tablet bilgisayarlar yazılı basın şirketlerine ne kazandırıyor? Dergilere ve gazetelere, tüketicinin ilgisini reklamlarla ölçebilecekleri bir dünyanın kapılarını açıyor. Öyle olsa bile insanlar neden ücretsiz erişebildikleri bir şeye birden para ödemek zorunda kalsınlar ki? İşte burada Apple devreye giriyor. Paralı içeriğe erişimi sağlayan basit, güvenilir bir ara yüzün muhteşem şeyler yapabileceğine inanıyorum: Beş sene önce, kimse internetten şarkı indirmek için para ödemiyordu ama şimdi 9 milyar kadar şarkı satılıyor. İnsanların fiyat makul olduğu ve kolay kullanım sağlandığı takdirde para ödeyebileceğini biliyoruz.
