OFFENBURG, Almanya - Güneybatı Almanya'nın bu küçük kentinde doğup büyüyen sokak sanatçısı Stefan Strumbel, "heimat" (kabaca anavatan veya bölgesel kimlik olarak çevrilebilecek bir sözcük) fikri ve bunun sanatına nasıl yansıması gerektiği düşüncesiyle yıllarca boğuştu. Strumbel, beş yıl önce grafitti yapmayı bırakıp guguklu saatlere yoğunlaşmasının sebeplerinden birinin bu olduğunu belirtiyor. 30 yaşındaki sanatçı, "Hitler'den sonra Almanlar yıllarca heimat'larını sahiplenemediler veya buna izin verilmedi" diyor. Geçtiğimiz günlerde bir öğleden sonra, tek odalı dairesindeki eski püskü bir koltukta otururken ekliyor, "'Heimat nedir?' sorusunu sormak ve bundan yeni, ironik, hareketli bir şeyler çıkarmak istedim." Strumbel, "Grafitti yaptığım zamanlar her şey alanımı işaretlemekle ilgiliydi," diyerek sözünü sürdürüyor. "Fakat sonra düşünmeye başladım. Grafittinin kendisi daha çok New York kökenli. Geldiğim yere, yani Kara Orman bölgesine özgü bir şey yapmam gerekiyordu" diyor. Böylece guguklu saatten daha Alman bir şey olamaz diye düşünen Strumbel, dükkânlardan guguklu saatler alıp sprey boyayla onları sokak sanatından esinlenen yapıtlara dönüştürmeye başlamış. Bir yıl sonra, 2006'da, yerel bir galeride kendi sergisini düzenleyerek birkaç çizim ve duvar resminin yanı sıra saatlerini teşhir etmiş ve en çok ilgiyi çeken bu saatler yok satmış. Çok geçmeden, altı kuşaktır guguklu saat yapan Anton Schneider & Oğulları'yla bir anlaşmaya varıp üretime geçmişler. Geleneksel örnekleri esas alan ama tavşan ve geyik boynuzları yerine el bombaları ve tabancalarla süslü olan Strumbel'in saatleri halen Freiburg kentindeki Springmann Galerisi'nde bin 200 ile 35 bin dolar arasında fiyatlara satılıyor. Münih'li bağımsız küratör Mon Muellerschoen'e göre, saatlerin popülerliği yeni Almanya'nın ruhunu yakalamalarına bağlanabilir. Muellerschoen, "Geçmişinin bilincinde, ama yeni, gamsız ve renkli bir yol tutturmaya hazır olan bir Almanya. Klişelerini kabul edebilen bir Almanya" diyor. Fakat Strumbel'in şaşırtıcı derecede modern dairesinde bu saatlerden eser yok. Ancak çağdaş sokak sanatçılarının yapıtlarından geniş bir koleksiyon görebiliyoruz. Sanatçı, "Ne zaman param olsa sanata harcıyorum" diyor ve ekliyor, "Evde olduğum zaman işi düşünmek istemiyorum." Boş oturma odası, Obama'nın "Umut" posteriyle bilinen grafik tasarımcısı ve sanatçı Shepard Fairey'nin baskıları, Alman ressam Jonathan Meese'nin otoportresi ve İngiliz grafitti sanatçısı Banksy'yle Amerikalı sokak sanatçısı Swoon'un baskılarıyla döşeli. Strumbel şu an oturduğu 19'uncu yüzyıla ait binanın üçüncü katındaki 102 metrekarelik dairesini beş yıl önce bulmuş. Duvar kâğıdını sıyırdığı oturma odasındaki duvarların kaba dokusu ona Doğu Berlin'deki yapıların cephelerini hatırlatmış. Bunu o kadar sevmiş ki, olduğu gibi bırakmaya karar vererek koruma amaçlı sanayi tutkalıyla kaplamış. Strumbel, "Amacım sokağın birazını evime taşımak. Ve biraz da kendi heimat'ımı sokaklara götürmek" diyor. Sanatçı, "Ben doğmadan önce canına kıymış bir ressam" dediği amcasının bir çalışmasını gösteriyor. Çalışmada amcasının çocukluk hali ve Donald Duck yan yana. "Bunun 40 yıldan daha eski olduğuna inanabiliyor musunuz?" diye soruyor. "Daha çocukluğumda bile bundan esinlemişimdir. Amcamla mizah anlayışlarımız birbirine benziyor" diyor.