SEUL, Güney Kore - Güney Kore'de insanların, evlerine, restoranlara ya da cenaze salonlarına girmeden önce ayakkabılarını çıkarma alışkanlıkları can sıkıcı bir sorun oluşturuyor. İnsanlar ya yanlışlıkla ya da bazen kasıtlı olarak başkalarının ayakkabılarını giyip gidiyorlar. Yine de Polis Dedektifi Kim Jeonggu geçtiğimiz günlerde, Seul'da eski bir tutukluya ait bir deponun kapısını açınca şaşkınlıktan küçük dilini yutar gibi oldu. Depoda, 170 tane sandık dolusu, içinde pahalı tasarımcılara ait, markalarına ve numaralarına göre paketlenmiş ve hepsi çalıntı tam bin 700 çift ayakkabı buldu. 28 yaşındaki Kim, "Ayakkabı hırsızlığı buralarda olağandışı bir şey değil" diyor ve ekliyor, "Ancak bu olay bizi şaşırttı." 59 yaşındaki şüpheli, ayakkabı hırsızlığından son beş yıl içinde iki kez tutuklanmış. Sadece soyadı ile bilinen eski tutuklu Park, bir zamanlar kullanılmış ayakkabı satıyordu. Polis, Park'ın ayakkabıları genelde cenaze salonlarından çaldığını söylüyor. Büyük hastanelerle bağlantılı olan bu tesislerin, yas tutan ailelerin yakınlarını kabul etmeleri için 20 ila 40 odası bulunuyor. Bu salonlarda ziyaretçiler yerlere kadar eğilerek ölen kişiye saygılarını gösterirler. Genellikle en iyi ayakkabılarını giyerek gelirler ve daima ayakkabılarını dışarıda çıkarırlar. Aynı zamanda taziyete gelen diğer tanıdıklar ile sohbet eder, yiyip içerler ve biraz zaman geçirirler. Polis, Park'ın hırsızlık modelini "eğer ayağına oluyorsa, çal" sözleriyle tanımlıyor. Geçenlerde Park, siyah giysileriyle yas tutanlardan birisi gibi davranarak, Seul'deki Samsung Tıp Merkezi'ndeki cenaze salonuna sızmış, ucuz ayakkabılarını çıkarmış, taziyesini sunmuş ve çıkarken de pahalı bir çift ayakkabıyı giyerek orayı terk etmiş. Pahalı ayakkabıları bir ağacın arkasına sakladıktan sonra sandaletleriyle tekrar dönmüş. Kim'e yakalanmadan önce bunu iki kez tekrar etmiş. Ziyaretçiler kaybolan ayakkabıları ile ilgili polise şikâyette bulununca, hastanenin güvenlik görevlileri, güvenlik kameralarını incelemeye aldılar. Hastanenin sözcüsü Chung Jae-hong, garip davranışlarda bulunan Park'ı polise bildirdiklerini söylüyor. Kim, "O gün üç çift ayakkabı çaldığını kabul etti" diyor. "Ancak depodaki diğer ayakkabıları kullanılmış ayakkabı satan dükkânlardan aldığını ve onları tekrar satmaya çalıştığı konusunda ısrar ediyor. Fakat onun gibi işsiz, kiralık küçük bir evde oturan birinin nasıl olup da bu kadar fazla sayıda pahalı ayakkabı aldığını açıklayamıyor. Biz hepsini çaldığına inanıyoruz." Park şimdi demir parmaklıklar arkasında olduğu için suçlamalara karşı yorumda bulunamıyor. Polis, 2005 yılında ayakkabı çalma suçundan bir buçuk yıl hapis cezasına çarptırıldığını ancak cezanın daha sonra kaldırıldığını söylüyor. 2008 yılında ise tekrar tutuklandığında, bin 200 çift ayakkabı ile yakalanmıştı. Polis ayakkabıların çalıntı olduğunu ispatlayamadığı için, ayakkabıları elinde tutmasına izin verilmişti. Seul'de kendi restoranını işleten ve ayakkabı kapkaçlığı ile ilgili blog tutan, 53 yaşındaki Cho Chang-hyun, birçok insanın sarhoşken yanlışlıkla giyip gittiği ayakkabıları geri getirme zahmetine katlanmadıklarını söylüyor. "Bu benim mekânımda sıklıkla olan bir şey" diyor. "Ayakkabılarını kaybeden müşteriler tazminat isterken ayakkabıların fiyatını abartıyorlar. Bu konuda pazarlık etmek restoran işinin bir parçası. En kötüsü de kirli spor ayakkabısı ile gelen müşterilerin, pahalı deri ayakkabılarının çalındığını söylemeleri."
