HAYDARABAD, Hindistan - 20 yaşındaki Sai Kumar Meegada, buradaki prestijli bir üniversitede kimya mühendisliği öğrencisiydi. Geçenlerde bir sabah kahvaltı ettikten sonra yurda geldi, boynuna bir çamaşır ipi dolayıp odasının tavanındaki pervaneye bağladı ve kendini astı. Bıraktığı notta, "Telangana halkı için, bu son selamımdır" diyor. Güney Hindistan'ın büyük eyaletlerinden Andra Pradeş'i bölüp ayrı bir eyalet yaratmak için onlarca yıldır süren mücadeleye parmak basıyordu. "Son dileğim naaşımın meclise götürülmesidir. Elveda." Hindistan'ın 29'uncu eyaletini yaratmak için intihar edenlerin sayısı şaşırtıcı bir şekilde artıyor. Çoğu önlerinde parlak bir gelecek olan genç ve eğitimli insanlar. Kimi hesaplamalara göre bu dava uğruna şimdiye kadar 200 kişi intihar etti. Fakat siyasi içerikli görünen bu ölümler aslında karamsar bir eğilimin yalnızca bir yüzü. İntiharlar Hindistan'da, özellikle de ülkenin güneyinde dünyanın en yüksek oranlarından birine ulaştı. Kamu sağlığı uzmanları bu olgudan hem hayrete hem de telaşa kapılmış durumdalar. Medyada sık sık borçlu çiftçilerin intiharlarına ait haberler çıkıyor ve bunlar Hindistan'ın kırsal bölgelerdeki yoksulların umursamadığının bir kanıtı olarak gösteriliyor. Gelgelelim, Hindistan'daki resmi istatistiklere göre bu ülkedeki intiharların yüzde 5'inden azı iflas veya yoksulluktan kaynaklanıyor. Aile içi anlaşmazlıklar, hüsranla sonuçlanan aşklar veya hastalıklar daha büyük oranlarda intihara yol açıyor. Siyaset bundan sonra geliyor. Resmi verilere göre Hindistan'da ideolojik intiharların sayısı 2006 ve 2008 yılları (istatistiklerin mevcut olduğu son yıl 2008) arasında ikiye katlanmış. Ruh sağlığı uzmanları, toplam rakam hâlâ küçük olmakla birlikte, bu ölümlerin gençler üstündeki stresi gösterdiğini ve demokratik seçimlere rağmen kitlelerin kendilerini genelde güçsüz hissettiklerini belirtiyorlar. Hindistan'da ruh sağlığı konusunda kapsamlı yazıları olan ünlü psikanalist ve romancı Sudhir Kakar, "Genç insanlar anlamsız olarak gördükleri hayatlarına bu şekilde anlam katmaya çalışıyorlar. Onlar için bu, kahraman olmanın ve bir konuda duruş almanın yolu" diyor. Ancak modern, demokratik Hindistan'da böyle trajik olaylar birçok ailenin dağılmasına yol açıyor. Sayıları artan siyasi gerekçeli intiharları anlamak bazen güç olabiliyor. Andra Pradeş'in sevilen Valisi Yeduguri Sandinti Rajasekhara Reddy geçen yıl bir helikopter kazasında ölünce, medyada onlarca taraftarının intihar ettiği haberleri çıkmıştı. Fakat bu tip haberleri doğrulamak zordur. Bazı intihar salgınlarının siyasetle hiçbir ilgisi yok. Örneğin, ülkenin güneybatısında konuşulan Kannada dilindeki filmlerin en büyük yıldızlarından biri olan Hintli oyuncu Rajkumar 2000 yılında kaçırılınca, kahramanlarının sağlığından endişelenen onlarca hayranının intihar ettiği bildirilmişti. Telangana bölgesi eyaletin iç bölgelerinde ve bölge insanları kıyıdaki elitlerce dışlandıklarını düşünüyor. Bölgenin eyalet olma mücadelesi açlık grevi yapan ayrılıkçı hareketin lideri Chandrasekhara Rao'nun geçtiğimiz Aralık ayında ölümün eşiğine gelmesiyle ulusal gündeme taşındı. O gün bugündür süren siyasi tartışmalarsa bölgenin umutlarını sürüncemede bıraktı. Mühendislik öğrencisi Meegada gibi onlarca genç insan sorunun duygusal boyutuna yenik düştü. Onlardan biri olan 25 yaşındaki Sunil Kumar, taşra kenti Warangal'daki yerel bir gazetede muhabirdi. Eyalet olma amacı güden hareketle yakından ilgilenerek yerel bir eylemci grubunun her toplantısına katılmaya başladı. Mart başında ailesi uzaktaki bir tapınağa gitti. Fakat Kumar onlara katılmamıştı. Dönüşte onu annesi buldu. Şallarından biri boynunda olduğu halde bir tavan kirişinden sarkıyordu. İntihar notunda, "Hayatımı Telangana için, büyüklerimizi uyandırmak için feda ediyorum" diyordu. Ailesiyse yalnızca bir oğlunu değil, eve en çok ekmek getiren üyesini de yitirmişti. Annesi Swarupa, "Telangana yüzünden oğlumu kaybettim" diye ağıt yakıyordu. Eyalet yanlılarının intihar etmemesi için yalvararak, "Siz de analarınızın yüreğini dağlamayın" diye feryat ediyordu.