LAMONGAN, Endonezya -Java adasının pirinç yetiştirilen Lamongan bölgesinin yöneticisi bir resmi delegasyonla beraber Çin'e ilk gittiği zaman ülkeye hayran kaldı. Gökdelenler, fabrikaların uğultuları ve büyük otobanlar ona geleceğin burada olduğu düşündürdü. Şimdi yönetici Masfuk sorumlu olduğu bölgeyi o geleceğe taşımaya çalışıyor. 1,5 milyon nüfusu olan Lamongan'daki tüm okullara talimat verdi. Gençlerin Çin'de iş yapabilmesi için okullarda artık Mandarin Çincesi öğretilecek. Buradaki sınıflarda, beyaz başörtülü kızlar ve düğmeli gömlekli erkek öğrenciler biraz bocalayarak da olsa Çince kitapları okumaya ve tahtaya Çince karakterlerle yazı yazmaya çalışıyor. Son 2 yıldır, yerel hükümet Mandarince konuşma yarışması düzenliyor.Masfuk, öğrencilerin yarışma sırasında Mandarince konuşmasını duymanın, "Kung-fu filmi seyretmek gibi bir şey" olduğunu söylüyor. Çoğu Endonezyalı gibi o da sadece tek isim kullanıyor. Dünyanın en büyük Müslüman ülkesi olan Endonezya'da on yıllardır Çin düşmanlığı sergileniyordu. Ancak yeni politikalarla beraber toplum değişim geçiriyor. Bugünlerde Çin ülkeye yüzlerce öğretmen yolluyor. Bir tanesi de Lamongan'da öğretmenlik yapıyor. Çin'in ekonomik gücü büyüdükçe, dünyada Mandarin öğrenenlerin sayısı da artıyor. Endonezya'da Çince konuşanların sayısındaki bu artış, Çin etkisinin en yüksek engelleri bile aşarak nasıl yayıldığına dair güzel bir örnek oluşturuyor. Ülkenin eski liderleri Çin'i 1965'deki başarısız komünist darbeden sorumlu tutuyorlardı. 1967 ile 1998 arasında ülkeyi yöneten Devlet Başkanı Suharto'nun otoriter rejimi boyunca okullarda Çince öğretmek ve Çin kültürünün her boyutu yasaklanmıştı. Lamongan'da şimdi Çince öğreten Javalı bir öğretmen bu dili 1997'de kilise gruplarında gizlice öğrenmek zorunda kalmış. Suharto'nun politikaları Endonezya'nın çeşitli etnik grupları ile burada nüfusun yüzde 4'ünü oluşturan ancak ekonomideki varlıkları oldukça güçlü olan Çin kökenli Endonezyalılar arasındaki gerilimin yükselmesine neden oldu. 1998'de ekonomik sorunlar yüzünden başlayan halk ayaklanması sırasında bin kadar Çinli öldürüldü. Ayaklanmalar Suharto'nun istifasıyla sonuçlandı ve Çin kültürü üzerine konulan yasak kaldırıldı. Bu dilin öğretilmesi de son yıllarda ivme kazandı. Mandarince öğrenen Endonezyalı öğrencilerin çoğu kendi kültürleriyle tekrar bir bağ kurmak isteyen etnik Çinlilerden oluşuyor. Ancak Lamongan'daki gibi Endonezya ile Çin arasında gelişen ekonomik bağa yatırım yapmak isteyen diğer etnik gruplardan da öğrenciler var. İki ülke arasında ticaret 2009'da 28,4 milyar dolar seviyesindeydi. Ayrıca bu yıl Çin ile Güneydoğu Asya ülkeleri arasında açılan serbest ticaret bölgesi, Çin Ticaret Bakanlığına göre çok büyük bir ticaret patlamasına yol açtı. Lamongan'da öğrenci olan 16 yaşındaki Andresya Bargiyyatul, "Çincenin benim için çok önemli olduğunu düşünüyorum çünkü Çin ile Endonezya arasındaki serbest ticaret ile ilgili çok şey duydum" diyor. "Endonezya'ya gelen Çin işadamları olacağını düşünüyorum ve ben onlarla konuşmak isterim" diye ekliyor. Bu tutum tam da Çin'in burada ve birçok diğer ülkede Mandarin programlarının yayılmasını destekleyerek yerleştirmek istediği şey. 2008 yılında Çin'den gelen 29 yaşındaki Wang Kairui, "Bunun çok önemli bir karar olduğunu düşünüyorum" diyor Masfuk'un politikaları için. "Ancak kesinlikle onları bekleyen bazı engeller var. Yeterli sayıda öğretmen yok. Yeterli kitapları yok. Bütün bunlar birer sorun. Bu gerçekten onların ne kadar ciddi olduklarına bağlı" diyor.