Siyasetçilerin ve kamuoyunun dikkatini yönelttiği başka krizlerin ortaya çıkışı, küresel ısınmayla mücadeleyi gevşetti. Ulusal Bilimler Akademisi'nin yeni raporları, sorunla mücadeleyi ertelemenin büyük bir hata olacağını gösteren ikna edici kanıtlar sunuyor. Umarız bu raporlar, ABD Senatosu'nu sarsarak onu bir enerji ve iklim yasası konusunda harekete geçirir. Raporlar Senato'daki ve sanayi çevrelerinden eleştirenlerin tezlerini inandırıcı biçimde çürütüyor. Şüpheyle yaklaşanlar, Birleşmiş Milletler Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin 2007 tarihli raporundaki bazı ufak hataları bahane ederek, her şeyin aldatmaca olduğunu söylemişti. Akademinin vardığı sonuç net: "Yaşanan iklim değişikliğine insan faaliyetleri neden oluyor ve bu süreç çok sayıda doğal ve beşeri sisteme yönelik ciddi tehlikeler yaratıyor." Raporlar tehlikelerin boyutunu, yani deniz seviyesinde yükselme, kuraklık, hastalık, deniz ve kara ekosistemlerinin tahribatını tahmin etmenin zor olduğunu vurguluyor. Ancak toplumun bu tehlikeleri en aza indirmek için hızlı ve etkin hareket etmesinin akıllıca olacağını belirtiyor. Akademiye göre, ABD 2012 ile 2050 arasında en fazla 200 milyar ton sera gazı salmalı, ideal olarak bunun da altına inmeli. Yıllık 7 milyar tonluk mevcut gaz salınımıyla, ABD bu sürede önlem alınmazsa 266 milyar ton sera gazı üretecek. Akademi ayrıca, gaz salınımını azaltmaya ne kadar geç başlarsak, hedefi tutturmanın da o kadar zor ve masraflı olacağını belirtiyor. Akademi gaz salınımına vergi getirilmesini, enerji verimliliği, alternatif yakıtlar ve temiz teknolojiler geliştirmek için yatırım yapılmasını tavsiye ediyor. ABD'nin bu amaçları gerçekleştirmesine uygun bir yasa tasarısı geçen yıl Temsilciler Meclisinden geçti. Bunu desteklemek için yakın zamanda Senato'ya sunulan bir diğer tasarı ise ortada kaldı. Aslında Senato, Alaska Senatörü Lisa Murkowski'nin yasa teklifiyle uğraşıyor. Çevre Koruma Ajansı'nın sera gazlarıyla ilgili yetkisini tırpanlayacak bu teklif, geriye gidiş anlamına geliyor. Kongre eyleme geçmezse, kurumun bu yetkisi daha da önemli hale gelecek. Senatonun bu yetkiyi kısmayı düşünmesi bile hayret verici.