Kasım ayında Lizbon'da yapılan NATO zirvesine dikkat etmediyseniz, muhtemelen Avrupa füze savunmasındaki önemli değişimi fark etmemişsinizdir. NATO liderleri kısa ve orta menzilli füzeleri durdurmak için ortak bir füze kalkanı geliştirmek konusunda anlaştı. Rusya da istihbarat ve radar desteğiyle işbirliği yapacak. İran'dan en yakın tehlike olarak söz edilmese de, bu konuda kimsenin kafasında bir şüphe yok. Hâlihazırda İran'ın Şahap-3 füzesinin menzili Avrupa'daki hedeflere ulaşıyor, ama neyse ki henüz nükleer başlığı yok. Tahran dünyanın sabrının tükenmekte olduğunu anlamalı. Yeni START anlaşmasını onaylamamakta direnen Cumhuriyetçi senatörlerin, Lizbon zirvesinde olanları dikkatle takip etmesi gerekirdi. Onlar yanlış bir şekilde, anlaşmanın gelecekte füze savunma sistemlerini kısıtlayacağını söylemekle meşguldü. Bu yüzden, mevcut teknolojinin izin verdiği en etkili sistemin kurulmasına yönelik gerçek ilerlemeyi göremediler. ABD'nin sorunlu füze savunma programından farklı olarak Avrupa füze kalkanı, zaten test edilmiş olan sistemlerle ve düşük bir maliyetle kurulabilir. Obama'nın ABD'nin nükleer silahlarını ihmal ettiği iddiası da asılsız. Yönetimin gelecek on yılda, nükleer silahların bakımına ve modernizasyonuna harcamayı düşündüğü 85 milyar doları aşkın miktar, bize göre gerekenden de fazla. Cumhuriyetçiler son zamanlara kadar partinin favorileri olan Doğu Avrupalı liderlerin arka arkaya yaptıkları açıklamalarda, anlaşmanın hemen onaylanmasının Avrupa'yı daha güvenli kılacağını söylediklerini de fark etmemiş olmalı. Bu onayın, "ülkesinin, Avrupa'nın ve en önemlisi" transatlantik ittifakının çıkarına olduğunu söyleyen Macaristan Dışişleri Bakanı Janos Martonyi haklı. Anlaşma, konuşlu ABD ve Rus stratejik savaş başlıklarının sayısını biraz azaltmayı ve yerinde denetimi tekrar getirmeyi içeriyor. ("Güven ama denetle" ilkesine ne oldu?) Anlaşmanın onaylanmaması, İran ve Kuzey Kore'nin nükleer hırslarını dizginlemeye çalışan ABD'nin itibarını zedeler. Cumhuriyetçilerin Avrupa füze savunması konusundaki ilerleme nedeniyle Obama'yı kutlamalarını beklemek, galiba aşırı iyimserlik. Ancak Lizbon'da yaşananlara yönelik ilgisizlikleri, Yeni START anlaşmasına olan muhalefetlerinin basit bir engelleme politikasından öteye gitmediğine yeni bir kanıt.