Oyun oynamanın, kanal değiştirmekten ya da fırını çalıştırmaktan daha eğlenceli bir şey olması gerekiyor. Ancak oyun oynamanın fiziksel olarak düğmelere basmayı gerektirmesi hem sıkıntılı hem de bunun ekranda yansıttığı hareketlerle hiçbir alakası yok. Ancak artık bu değişiyor. Power Gig ve Rock Band 3 gibi müzik oyunları, gerçek müzik aletlerini oyunun içine katmaya başladı. Microsoft'un yeni Kinect sistemi odanızda sizi görüyor ve duyuyor. Zıplamanızı, dönmenizi, tekme atmanızı takip ediyor. Gerçek ile sanal arasındaki fark yavaş yavaş kayboluyor. "Tron" filminde elektronik dünya gelişirken bizi içine çekiyordu. Ancak burada gerçekleşen tam tersi. Elektronik dünya bize uyum sağlıyor. Cihazlar gerçek insan hareketini ve davranışını anlamayı ve kolaylaştırmayı öğreniyor. Bilgisayar ile gerçek kişisel tecrübe arasında bir köprü oluşuyor. Ve bence bu da tam olarak sanatın sunması gereken hizmet. Yaklaşık bir yıl önce kendimi bilgisayar oyunlarının, sanatsal ifadenin geleneksel, enteraktif olmayan türleriyle nasıl bir benzerliği olduğunu anlamaya çalışırken buldum. Derken bir arkadaşım, John Dewel'in sanatın felsefesi üzerine yeni ufuklar açan 1934 çalışması "Art as Experience"ı (Tecrübe olarak sanat) tavsiye etti ve her şey bir anda açıklığa kavuştu. Dewey'e göre, "Tapınaklar, resim, heykel, şiir sanat eseri değil. Asıl sanat, bu ürünlerin insanla etkileşime girip zevk veren ve özgürleştiren tecrübeyi yaşatınca doğuyor." İnsanların bilgisayar oyunlarından daha yakın etkileşime girdiği bir şey yok. Ayrıca sosyal olarak daha anlamlı ve fiziksel olarak daha yakın bir şekilde etkileşime girmemizi sağlayan araçlar geliştirildikçe bu tecrübe çok daha zengin bir hale geliyor. Müzik aletleri firması First Act'in Başkanı Bernard Chiu, bu gerçeğin farkında. Chiu'nun firması ilk gerçek gitar kullanan bilgisayar oyunu "Power Gig: Rise of the SixString"i geliştirmek için 30 milyon dolar harcadı. Oyun geçen Ekim ayında piyasaya sürülmeden Boston, Boylston Street'teki ofisinde konuştuğumuz Chiu, "Buradaki ana fikir, gitar çalmayı daha eğlenceli ve zevkli bir hale getirmek. Benim amacım gerçek bir gitarla eğlenceli bir oyun yaratmaktı. Oyuncular, gitar çalmanın temel kavramlarını da öğrenebilecekti" diyor. Power Gig'den 5 yıl önce Massachusetts, Cambridge'deki Harmonix Müzik Sistemleri'nin geliştirdiği Guitar Hero'da bilgisayar oyunlarının kültürel bağlamda bir anlam kazanmasına yol açmıştı. Guitar Hero ve Rock Band bazı insanların küçük gördüğü ürünler oldu. Sonuçta oyuncuların kullandığı cihaz gerçek bir gitar değil ancak zaten üzerinde düğmelerin olduğu plastik gitar şeklindeki aletin de anlamı buydu. Amaç sanatçıyı gerçek anlamda kopya etmeden ve gerçek anlamda müzik yapmadan müzik yapma ve gitar çalmaktı. Bir bakıma Power Gig'in sorunu fazla gerçek olması. Çalarken parmaklarım zorlanıyor, bileğime kramplar giriyor, omuzum sızlıyor. Bu arada Power Gig programı birkaç temel akordun dışında gerçek bir gitar nasıl çalınır onu bile öğretmiyor. Rock Band 3, bir oyun ile gerçekten gitar çalma arasındaki uçurumu daha başarılı bir şekilde kapatıyor. Rock Band'in marifetli gitarı gerçek teller kullanıyor. Düğmeler analog bir gitardaki perdede olması gereken yerde. İleri seviyede elinizi gerçek bir gitarda yapılması gerektiği gibi oynatmak zorundasınız. Sadece perdeli tellere basarken hissedilen acıyı duymuyorsunuz. Kolay seviyelerde ise yapmanız gereken tek şey doğru ritimde 4 düğmeye basmak. Harmonix'in Başkanı Alex Rigopulos, Rock Band 3'ün bile henüz kendi müziğinizi yapmanızı sağlayamadığını kabul ediyor. Firmanın kurucu ortaklarından olan Rigopulos, firmasının oyunlarıyla ilgili olarak, "Onlar performans taklitçileri" diyor. "Onlarda gerçek yaratıcı bir boyut yok. Birçok insan için yaratıcı olmak çalışmak anlamına geliyor ve yaratıcılık dürtüsü birçok tüketicinin motive olacağı bir şey değil" diye ekliyor. Peki ya sizin vücudunuz oyun kontrol cihazı olsaydı? Düğmelerden ilk kurtulmaya çalışan konsol üreticisi Nintendo oldu. Wii'nin harekete duyarlı kumandaları aileleri ve kadınları oyun oynamaya teşvik etti. Bu sonbaharda Microsoft ve Sony, doğal insan hareketlerini oyunlara taşıyan bir sistemler satmaya başladı. Sony'nin PlayStation 3 için çıkardığı Move, Wii'nin kontrol çubuğuna göre çok daha hassas ve kusursuz. Ama Microsoft'un Kinect'i elektronik kumandaları tamamen ortadan kaldırıyor. Kinect'le ekranda bir şeylerin olmasını sağlamak için vücudunuzu sadece hareket ettiriyorsunuz. Gerçekten dans ediyor, fırlatıyor ve tekmeliyorsunuz.