Doğaları gereği toplu halde yaşayan insanlar, kendilerini dışlanmış gibi hissetmekten nefret eder. Işık yılı uzaklığındaki bir yerde yapılan partiden bile haberdar olmak isteriz. Ancak radyo teleskoplarının akıllı bir "bip" sesi yakalamak için yarım asırdır gökyüzünü didik didik taramasına rağmen, galaksideki tek bir sosyal ağ bile Dünya ile arkadaşlık kurmadı. Yine de bu kozmik sessizlik bilim insanlarının cesaretini kırmıyor. İlginç ve yeni bazı keşiflerin teşvikiyle, Dünya dışı yaşamı keşfetme ve hakkında kuram geliştirme (yosun tabakası mı, uçan daireyle gezen canlılar mı) çabaları hızlanıyor. Önce emlakla başlayalım: Astrofizikçiler 1995'te Güneş Sistemi dışında keşfedilen ilk gezegenleri buldu. Bunlar, Jüpiter benzeri gaz devleri olduğu düşünülen gezegenlerin çekim gücüne kapılan yıldızların küçük titreşimlerinin ölçülmesiyle bulundu. Sonraları, 600 milyon dolarlık Kepler teleskobu daha çok kanıt buldu. NASA Şubat ayında, bazılarının Dünya gibi katı olduğu düşünülen bin 235 muhtemel gezegen keşfettiğini açıkladı. Bunların çoğu, Merkür kadar yakıcı veya Plüton kadar dondurucu görünüyor. Toronto Üniversitesi'nden Astronom Ray Jayawardhana, "Astronomlar gelecek birkaç yılda uzayda, kabaca gezegenimizle eşit büyüklükte dünyalar bulmayı umuyor. Bunların kimi, muhtemelen sıcaklıkların suyun sıvı halde kalmasına elverişli yaşanabilir kuşakta bulunacak" diye yazdı. Bu arada, koşulların yaşam için "tümüyle uygun" olduğu yaşanabilir "Goldilocks Kuşağı"nın tanımı da tekrar ele alınıyor. Derin denizdeki yanardağ ağızlarında ve Antarktika'nın kurak vadilerinde yaşam bulunmuştu. California'daki Mono Gölü'nün tabanındaki bir bakteri ise, yaşam için vazgeçilmez olarak görülen fosfor olmadan ve zehirli olduğu düşünülen arsenik yiyerek büyüyor. California'daki Scripps Araştırma Enstitüsü'nden Moleküler Biyolog Gerald Joyce, the New York Times'a "Bu keşif bizi, başka bir dünyada neyin mümkün olabileceğini düşünmeye sevk ediyor" dedi. Bu yüzden, 2,5 milyar dolarlık Curiosity adlı bir robot aracın bu sonbaharda Mars'a doğru yola çıkmasının beklendiği bir dönemde kimi bilim insanları, yaşam arayışının Satürn'ün buz gibi metan çamuruyla kaplı uydusu Titan gibi dünyalara odaklanması gerektiğini düşünüyor. Metan içinde yaşayan mikroplar, Yıldız Yolu dizisinden Mr. Spock'a hiç benzemeseler de yaşamın evrende yaygın olduğunu göstererek insan bilinci üzerinde büyük etki yaratırdı. Ya ileri bir uygarlık bulunması hedefine ne oldu? SETI (Dünya Dışı Akıllı Yaşam Araştırması) sıfır başarıya rağmen bitirilmedi. California'daki Allen Teleskopları, yakın gelecekte genişletilip 350 radyo teleskop çanağını içeren bir ağa dönüşebilir ve uzaktaki yıldız sistemlerine yönelik çok daha kapsamlı bir araştırmaya izin verebilir. Bilim insanları Dünya'dan ışık yılları uzaklıkta bulunan akıllı varlıkların mesajlarının veya ziyaretlerinin sonuçlarını şimdiden düşünüyor. Kozmolog Paul Davies "Uğursuz Sessizlik: Dünya Dışı Zekâ Arayışımızı Tazelemek" adlı kitabında, "Sosyal kargaşa hatta panik yaşanır mıydı? Dünya liderleri ne tepki verirdi? Haber korku mu yoksa merak mı yaratırdı?" diye yazmıştı. Bilim insanları geçen yıl Birleşmiş Milletler Uzay İşleri Ofisi'nden, çok zeki dünya dışı varlıkları karşılamak için plan hazırlamasını istedi. Ofisin yöneticisi Malezyalı Astrofizikçi Mazlan Osman bu isteği pek ciddiye almadı. The New York Times'a, "Ben uzaylıların elçisi değilim" dedi.
KEVIN DELANEY