Haiti depreminin ardından hayat, evlerini kaybetmiş kadınlar ve genç kızlar için bilhassa zor. Evsizlik ve kolera gibi süregiden krizlerin yanında, yüz binlerce insanın felaketin üzerinden bir yıldan fazla süre geçmesine rağmen yaşamayı sürdürdüğü yerleşimleri saran kronik bir cinsel şiddet tehlikesi söz konusu. Haitili kadınlar kendilerini savunmak için gruplar halinde mücadele ediyor, saldırıları önlemek için bir araya geliyor ve son olarak da dertlerini dünyanın gündemine taşıyorlar. Washington merkezli sivil toplum kuruluşu Amerika İnsan Hakları Komisyonu'nda 25 Mart'ta yapılan bir toplantıda Kofaviv (Haitili kadınları koruma grubu), diğer insan hakları örgütleri savunucularına tecavüz salgını diye nitelediği durumun sona erdirilmesi için birlikte çalışma çağrısında bulundu. Haitili kadınlara göre polis ışıklandırılmayan kamplarda nadiren devriye geziyor veya saldırıları nadiren soruşturuyor. Saldırganlar ceza almazken, kurbanlar sürekli korku ve utanç içinde yaşıyor. Kofaviv'in geçen sonbaharda komisyona sunduğu iç burkucu raporda yer alan kanıtlar, komisyonu Haiti hükümetinden kadınları ve genç kızları korumak için acilen harekete geçme talebinde bulunmaya sevk etti. Siyasi karışıklık ve diğer krizlerin kuşatmasındaki Haiti hükümeti görevini yerine getirebilmiş değil. Fakat diğerleri, sözgelimi BM, ABD ve başka uluslararası bağışçılar ve yardım kuruluşları, daha fazlasını yapabilir ve yapmalı. Kamplarda daha fazla polis ve daha iyi aydınlatma gerekiyor. Kamu kuruluşlarının kurbanları koruyup saldırganları tespit etmek için eğitime ve kaynağa ihtiyacı var. Kadın gruplarının yardım ve yeniden inşa planlamasına tam anlamıyla dâhil edilmesi lazım. Dünyanın dikkati başka yerlere kayarken, Haiti'nin çektiği acıda bir değişiklik yok. BM Mart ayında, süregiden acil yardım taleplerine verilen karşılığın azaldığını ve temiz su ve kanalizasyon gibi temel hizmetler için oluşturulan fonların bile kurumakta olduğunu belirten bir rapor.