ABD'deki Katolik piskoposlar Haziran'da bir toplantı düzenleyecek. Amaç, çocuk taciziyle suçlanan rahiplere "sıfır tolerans" göstermek konusunda ortaya çıkan eksikleri gidermek. Şubat'ta bir soruşturma kurulunun yayınladığı rapor, Philadelphia başpiskoposluğunun, ilan ettiği bütün güvencelere rağmen 37 şüpheli rahibin kilisedeki görevlerinde kalmasına izin verdiğini ortaya koydu. Kilise dışındaki bir kişi ile dört kilise görevlisinin (ki aralarında tacizi örtbas ettiği öne sürülen kıdemli bir rahip de var) suçlanması, piskoposluğun yerel ve ulusal denetim kurulu sisteminin yeterince güçlü olmadığının kanıtı. Kurul üyelerinin, her piskoposluk bölgesinin sıfır tolerans talimatına riayet etmesini denetleme yetkisiyle donatıldığı düşünülüyor. Fakat Philadelphia'daki soruşturma kurulu buradaki hiyerarşinin tekrarlanan skandallara ve ısrarlı reform taleplerine rağmen suçlanan rahipleri korumayı sürdürdüğünü tespit etti. Soruşturma kurulunun başkanı büyük bir zayıflığa dikkat çekiyor. Şüpheli rahiplerle ilgili iddialar ilk önce piskoposluk bölgesinin idari bürosu tarafından inceleniyor. Oysa iddiaların doğrudan denetleme kurullarına sunulması gerek. Bu her yerde kolayca uygulanabilmeli ve koruma programları daha güçlü dış denetime tabi tutulmalı. Başta her ikisi de zorunluluktu ama piskoposlar bunu gevşeterek üç yılda bir "kendi kendine rapor verme" politikasına dönüştürdü. Kafaları meşgul eden soru, Philadelphia'ya benzer daha kaç örneğin olabileceği. 2002'de oluşturulan bir denetim kurulu, rahiplere yönelik sıfır tolerans uygulamasını inceledi ve vakaları örtbas eden piskoposların "yaptıklarının hesabını vermesi gerektiğini" söyledi. Üç yıllık dönemde 700 rahibin işten çıkarılması gerekiyordu. Ama tacizci rahipleri koruyan ve şikâyetleri örtbas eden piskoposlardan hesap sorulmadı. Haziran toplantısında piskoposların şok edici soruşturma kurulu raporunun ortaya koyduğu bu gerçek üzerine epey kafa yoracaklar.