KABİL, Afganistan Taliban'ın gizli kerpiç yuvalarından NATO'nun Brüksel'deki merkezine ve Pentagon'a kadar savaşan tüm taraflar şimdi aynı soruyu soruyor: Üsame bin Ladin'in ölümü, Afganistan'daki hâkimiyet mücadelesini nasıl etkileyecek? Taliban'a göre kendi hareketleri hiçbir zaman yalnızca bin Ladin'e bağımlı olmadı, o yüzden de bunu atlatabilirler. Fakat bin Ladin'i öldüren Amerikan baskını şimdi Taliban liderinin de Pakistan'da güvende olmayabileceği ihtimalini akla getiriyor. Öte yandan birçok Avrupalı lider bin Ladin'in ölümünü üç yıl içinde zaten bırakacaklarını söyledikleri bir savaştan çekilmek için yeni bir fırsat olarak görüyor. Washington'da da bürokratlar, bin Ladin'in ölümünün Taliban liderleriyle siyasi bir pazarlığa oturmak için bir imkân sunabileceğini belirtiyor. Nitekim Başkan Obama'nın başdanışmanlarından biri, hareketi Pakistan'dan idare eden Taliban'ın ruhani lideri için, "Molla Ömer'in yerinde siz olsanız helikopterlerin sizin de peşinize düşeceğinden endişe etmez misiniz?" diye soruyor. Gizemini koruyan şimdiki soruya gelince, köktencilerle Batı arasındaki savaşın merkezinde olan bin Ladin'in ortadan kalkması, Beyaz Saray'ın umduğu gibi, dengeleri gerçekten değiştirecek mi? Dengeler ancak şimdi olacaklara göre değişebilir. El Kaide, liderinin ölümü için intikam alacak mı? Amerika'nın Afganistan'daki askeri varlığı bugünkü şekliyle korunacak mı? Afganistan'ın kendi ordusu, ülkenin çatışma bölgelerindeki kabiliyetini artık artırabilecek mi? Cevabı belki de bu sorular belirleyecek. Geçen hafta boyunca Obama ve yardımcıları, amaçlarının El Kaide'yi yenmek olduğunu belirtti. Ayrıca yetkililer 2009'dan beri Taliban'ın bir güç olarak "zayıflatılması" gerektiğini, böylece onlarla Afganların savaşıp ABD'nin çekilebileceğini belirtiyor. ABD için El Kaide'yle Taliban'ı ayrıştırmak başından beri her tür pazarlığın önkoşulu olagelmiştir. Oysa Kâbil'de kulaklara farklı bir senaryo daha çalınıyor. Buna göre, Bin Ladin'in ölümü (ve El Kaide içindeki anlaşmazlıklar) dolayısıyla Amerika'nın bölgeden çekilmesinin hızlanacağı sezilirse Taliban bundan cesaret alabilir. Taliban'la El Kaide her ne kadar iç içe olsalar bile amaçlarının farklılık gösterdiğine inanılıyor. Çünkü Taliban Afganistan'ı denetim altına almak istiyor, El Kaide'yse dünya çapında bir terör ağı kurmak. Öyleyse ABD'nin sorması gereken soru, artık bin Ladin diye biri olmadığına göre bölgesel sayılabilecek bir isyan hareketiyle baş etmek için ne kadar kaynak ayrılması gerektiğidir. Pakistan'ın desteği, Molla Ömer'in sağlığı ve Taliban savaşçılarının şimdiye kadar Afgan hükümetinde yer almak istemeyişi hesaba katılırsa, hareketin kısa sürede güçten düşmesi zor görünüyor. Aynı şekilde Taliban liderleri, Pakistanlı hamilerine ters düşmeden, Cumhurbaşkanı Hamit Karzai'yle masaya oturup anlaşmaya varacak kadar serbest değil. Batılı ve Afgan istihbarat analistlerine göre, Afganistan'da eşit yayılım göstermediği bilinen isyan hareketi için El Kaide'nin önemi (özellikle de mali açıdan) zaten azalıyordu. 2001'den beri El Kaide üyelerinin izini süren, fakat işinin hassasiyeti gereği adının açıklanmasını istemeyen Afgan bir güvenlik yetkilisi, bin Ladin'in yalnızca birçok savaşçıya ilham veren karizmatik bir şahsiyet değil, Arap ülkelerindeki zengin destekçilerden finansman sağlayan anahtar kişi de olduğunu belirtiyor. Aynı yetkiliye göre, Arap Baharı'nın bir sonucu olarak Taliban para sıkıntısı çekmeye başlamıştı bile. Taliban için önemli olan bir başka konu da Pakistan'ın neredeyse denetimsiz olan aşiret bölgelerindeki sığınak ve eğitim kampları. Dolayısıyla bu hareketin varlığı büyük ölçüde Pakistan'ın elinde. Kandahar'da Taliban üyesiyken Mart'ta Afgan hükümetinin uzlaşma programına katılan Tur Can, Taliban gruplarına akıl hocası olarak yabancıların eşlik ettiğini belirtiyor. "Her Taliban grubunda bazı yabancılar oluyordu. Nasıl mühimmat kullanılacağını, el yapımı patlayıcıların nasıl yerleştirilip patlatılacağını öğreten iki-üçer yabancı vardı" diyor. Can'ın sözlerini Batılı ve Afgan istihbaratçılar da doğruluyor. Bçlgedeki üst düzey istihbarat yetkililerine göre, Afganistan'daki El Kaide savaşçılarının sayısı genelde 100'ün altında kaldı. Onların bin Ladin'in ölümünden nasıl etkilenecekleri ise yetkililer için henüz bir muamma ve kısa dönemin en önemli bilinmezlerinden.
ALISSA J. RUBIN ve DAVID E. SANGER