ABD ordusu geçmişte gençleri çekmek ve eğitim için bilgisayar oyunları kullanıyordu. Ancak artık sanal dünyada da deneyler yapmaya başladı. Kısa süre önce en iyi akıllı telefon uygulamasını geliştirecek ordu mensubunu bulmak için bir yarışma düzenlendi. Şu an mevcut olan uygulamalar arasında şunlar bulunuyor: Borazan sesi, Ordunun ilkeleri, nişancı alarmı ve tutsaklık önleme. Ordunun Araştırma ve Geliştirme Mühendisliği biriminden Tuğgeneral Harold J. Greene, genç askerlerin elektronik cihazlara aşinalığıyla ilgili olarak, "Onlara ayak uydurmamız gerekiyor" diyor. Fakat savaş bölgelerindeki kablosuz cihazlarla ilgili güvenlik endişeleri var çünkü iletilen mesajlar şifrelenmek zorunda. Bazı üst düzey yetkililer ise oyunlar, elektronik cihazlar ve avatarların orduda yeri olmadığını düşünüyor. Askeri eğitimde bilgisayar oyunları ve akıllı telefonlara ayrılan bütçe şimdilik çok küçük. Örnek vermek gerekirse ordu oyunların geliştirilmesi, ruhsatları ve değişiklikler için yılda yaklaşık 10 ila 20 milyon dolar arasında para harcıyor. Ancak oyunların kullanımı ve etkinliği git gide artıyor. Kültür ve dil eğitimi, tıbbi eğitim ve atış talimi yaptıran cihazlar da var. Ordu için yapılan ilk oyun olan "Full Spectrum Warrior"ın Creative Technologies'in Başkanı James Korris, "1999 yılında bu işe başladığımda 'oyun' kelimesini kullanamazdınız. Onlar eğitim kılavuzları, bilişsel gelişim araçlarıydı" diyor. Bi lgisayar oyunu sektörünün büyümesinin bir nedeni de aslında ordu. Ordu zamanında simülatör ve bilgisayar tabanlı savaş oyunları geliştiriyordu. Ancak bu yazılımları geliştirenler daha sonra oyun sektörüne geçti. Oyun sektörü hızla gelişince de ordu onların fikirlerini ödünç almaya başladı. Örneğin 1990'ların ortalarında bazı askerler popüler video oyunu Doom'u kendilerine göre değiştirmeye başladı. Hayali silahları gerçekleriyle, canavarları da askerlerle değiştirdi. Ordu daha sonra bir savaş sahnesini canlandırmak üzere tasarlanan Full Spectrum Warrior'u yaratmak için akademisyenler ve oyun geliştiricilerle de işbirliği yaptı. Ordu yetkilileri sanal ortamda yapılan talimlerin askeri eğitimin olmazsa olmazlarından gerçek talimlerin yerini asla alamayacağını söylüyor. Ancak sanal eğitimler askerlerin büyük ekipmanlara para harcamadan ya da gerçek mühimmatları kullanmanın getireceği riskler olmadan defalarca pratik yapmalarını sağlıyor. Dizüstü bilgisayarlarda çalışan oyun tabanlı bir simülatör olan VBS 2, iki Çek erkek kardeş ve Avustralyalı bir heavy metal grubunun solisti tarafından ordu için geliştirildi. İnternet platformu da olan VBS 2, askerlerin bir operasyonun detayları gibi ek bilgiler girmesine izin veriyor. Bu sayede olası durumlarla ilgili oluşturulan veritabanı sürekli gelişiyor. Son 14 aydır kullanıcıların girdiği bilgiler yüzde bin 200 arttı. Oyunun son versiyonu deniz subaylarının konuşlanacakları yerlerin 3 boyutlu sanal görüntüsü üzerinde pratik yapabilmeleri için detaylı hava ve uygu görüntülerini kullanabiliyor. Afganistan'da görev yapan 34 yaşındaki Teğmen Roy Fish, "Simülasyon, Kuzey Carolina'da yaşarken Afganistan'daki ortamı öğrenmenizi sağlıyor" diyor. Sanal simülatörün savaş alanında hayat kurtardığını söylüyor. "Tel örgülerin dışına çıktığımız anda bombalara veya silahlı saldırıya karşı hazırlıklı olmamızı sağlıyor" diyor. Simülasyondayken kan ter içinde kaldıklarını söylüyor. "Bu kadar gerçekçi olması inanılmaz. Arazi neredeyse tıpatıp aynı" diyor. Askeriyeyle çalışan özel bir firma olan Katmai'den Jeff Mills, sanal dünyaların Afganistan'daki eğitmenlerin ABD'deki askerleri eğitmesini sağladığını ve onlara araziyle ilgili fikir verdiğini söylüyor. Akıllı telefonlar da ordu için yararlı olabilir. Yetkililer kısa süre önce subayların temel vazifelerini sıralayan Ordu'nun "Mavi Kitap" projesi için yaratılan bir uygulamadan bahsediyordu. Uygulamayı geliştirmek üç gün sürdü ve maliyeti nispeten azdı. Orijinal Mavi Kitap'ın yani baskısının basımıysa 135 gün sürmüş, 750 bin dolara mal olmuştu. Teğmen Fish sanal simülatörlerin oyun olmadığını söylüyor. "Eğitimi eğlenceli hale getirmemeye çalışıyoruz. Ciddiye almazsanız, biri ölebilir" diyor.
ANDREW MARTIN ve THOMASLIN
