Havanın bir uçtan diğerine geçmesi artık Kuzey Yarımküre'de yaşayanlar için olağan bir hale geldi. Mart ayında ABD'nin bazı kesimleri beklenmedik bir sıcak hava dalgasının ardından buz kesti. Avrupa'da Şubat ayında dondurucu bir soğuk hava dalgası sırasında yüzlerce insan hayatını kaybetti ancak bir hafta sonra Paris sakinleri kısa kollu tişörtlerle ChampsÉlysées'de dolaşmaya başladı. Bilim tüm bu olanları açıklayabiliyor mu? Pek değil. Araştırmacılar, uç hava koşullarının bir kısmını küresel ısınmayla bağdaştırmaya çal ışan teori ler geliştiriyor. Şüpheler, insanların yaydığı sera gazları yüzünden eridiği düşünülen Kuzey Kutbu'ndaki deniz buzuluna yoğunlaşıyor. E riyen buzullar Kuzey Yarıküre'deki aşırı sıcak veya soğukların arkasındaki neden olabilir. New Jersey'deki Rutgers Üniversitesi'nden iklim araştırmacısı Jennifer A. Francis, "Sorulması gereken soru, eriyen buzulların atmosferdeki hava dolaşımını büyük çapta etkileyip etkilemediği değil. Sorulması gereken soru, bunu nasıl yaptığı ve bu süreçteki mekanizmanın ne olduğu" diyor. Bilim insanlarının çoğu, dünya ısındıkça atmosfere daha çok enerji ve su buharı girdiğini ve bunun hava sistemlerini değiştirdiğini söylüyor. ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi'nden araştırmacı Thomas C. Peterson, "Hava ısındıkça buharlaşan su miktarı da orantılı bir şekilde artar" diyor. Birleşmiş Milletler Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin Mart ayında yayınladığı bir rapor, küresel ısınmanın sıcak hava dalgalarının, şiddetli yağmurların ve diğer yağış türlerinin artmasına ve kıyı bölgelerinde sellerin sıklaşmasına neden olduğunu doğruladı. İklimdeki dengesizliklerin bir kısmı inanılmaz boyutlara ulaştı. Amerikalı bilim insanları Şubat'ın küresel hava sıcaklıklarının uzun dönem ortalamanın üzerine çıktığı 324'üncü ay olduğunu açıkladı. Ortalamanın altında hava sıcaklığı en son Şubat 1985'de kaydedilmişti. ABD'deki meteoroloji istasyonları, hava sıcaklıklarında sürekli yeni rekorlar kaydediyor. New Jersey'deki Climate Central isimli bir araştırma kurumunun The New York Times için yaptığı bir analize göre, ABD'de bu yıl her 17 "en yüksek sıcaklık" rekoruna karşılık sadece bir tane "en düşük sıcaklık" rekoru kaydedildi. Geçen yıl yapılan benzer araştırmada oran 3'e 1'di. Küresel ısınmanın önemine karşı çıkan araştırmacılar, mevsim normallerinin üzerindeki sıcaklıkları sera gazlarına bağlama girişimlerini yıllardır hafife alıyor. Hu nt s v i l le'dek i Al a bama Üniversitesi'nden iklim araştırmacısı John R. Christy, geçen yıl ABD Kongresi'nde yaptığı açıklamada, "özellikle yerel ölçekte hava çok dinamiktir. Dolayısıyla gezegenin herhangi bir yerinde her yıl sıra dışı bir hava olayı yaşanabilir" diye konuştu. Buna karşın ana akım bilim insanları, sıra dışı hava koşullarının hangilerinin insanlar yüzünden meydana geldiğini bulmaya kararlı ve Kuzey Kutup denizindeki buzullara git gide daha fazla odaklanıyorlar. Sera g azları K uzey K utbu'nun dünyanın geri kalan kesimlerine kıyasla daha hızlı ısınmasına yol açtığı için deniz buzulu 1980'lerden bu yana yüzde 40 azaldı. Bu, Kuzey Buz Denizi'nde Avrupa büyüklüğünde bir alanın yaz aylarında yansıtıcı buz kütleleri yerine karanlık, açık sularla kaplandığı anlamına geliyor. Bu sular, fazladan ısı emip sonbaharda ve kış aylarının başında atmosfere salıyor. Francis'in araştırmalarına göre, Kuzey Kutbu ile orta enlemler arasındaki ısı farkının azalması, doğu ile batı arasındaki deniz akımlarının yavaşlamasına, bu sa türlü hava değişimlerine neden oluyor. Francis, "Bu, ister yağmurlu, ister kuru, ister karlı olsun, bugünkü hava durumunun eskiye kıyasla daha uzun süre devam edeceği anlamına geliyor. Hava koşulları uzun süre değişmezse, sıra dışı bir hava dalgasının, kuraklığın ya da dondurucu soğukların ortaya çıkma ihtimali artıyor" diyor. Fakat ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi'nde iklimsel olayları inceleyen Martin P. Hoerling, bazı araştırmacı ların hava olaylarını insanlara atfetme konusunda fazla aceleci davrandığını söylüyor. Yaptığı bi lgisayar anal izlerinin, Kuzey Kutbu'nda meydana gelen değişimlerin başka bölgeleri etkilemediğini gösterdiğini söylüyor. Hoerling, "Kuzey Kutbu'nda olanlar Kuzey Kutbu'nda kalıyor" diyor. Hoerling'e göre gelecekte yapılacak analizler, Mart'taki sıcak hava dalgasının, doğal nedenlerden kaynaklandığını gösterecek. Ancak yine de Hoerling, "Çok tuhaf bir Mart'tı" demeyi de ihmal etmiyor.