YENİ DELHİ - İş dünyasındaki rakipleri, sık sık güçlü siyasetçilerle bir arada olması dışında, Manoj Jayaswal'ın nasıl bu kadar hızlı zengin olduğunu hiç anlayamadı. Ancak şu sıralar Jayaswal, Hint siyasetinin ve ekonomik yaşamının çirkin bir yüzünü ortaya çıkaran 34 milyar dolarlık bir kömür madeni skandal ına karışmış durumda: Siyasetçiler ve dostlarının ülkenin engin doğal kaynaklarını kontrol ederek büyük gelirler elde etmesini sağlayan bir eş-dost kapitalizmi. Bir başka maden projesini soruşturmuş olan eski bir Yüksek Mahkeme yargıcı Santosh Hegde, "Bugün Hindistan'da siyasetçiler çok güçlü. Birlik olup ülkeyi yağmalıyorlar" diyor. Coalgate adı verilen skandal, bağlantıları kuvvetli olan iş adamları ve siyasetçilerin, işletmeye açılmamış kömür yataklarından hak elde etmesini sağlayan paylaşım sürecine dayanıyor. Müfettişler Jayaswal ve milletvekili Vijay Darda'nın, kendilerine kömür yataklarında kazanç potansiyeli yüksek olan beş yer tahsis edilmesi için gizli bir anlaşma yapıp yapmadıklarını araştırıyor. Öte yandan ülkenin en zengin işadamlarından olan milletvekili Naveen Jindal'ın da soruşturulduğu belirtiliyor. Da ha önc ek i Hedge' in soruşturmasında adı geçtiği için savunmaya geçen muhalefetteki Bharatiya Janata Partisi, son skandaldan siyasi kazanımlar etmeye o kadar hevesli ki, protestolarıyla Parlamentoyu haftalarca kapalı tuttu. Bu tarz bir siyasi çıkmaz, yeni bir şey değil. Ancak analistler işlevini yerine getiremeyen bir hükümete artık Hindistan'ın tahammülü olmadığını belirtiyor. On yıl önce Hindistan'ın liderleri, kömürle çalışan elektrik santrallerini genişleterek ülkenin dört bir yanına elektrik götürmeyi vaat etti. Hindistan'da halen elektriksiz yaşayan 300 milyon insan var ve bu yaz ülke tarihinin en büyük elektrik kesintilerinden birini yaşadı. Bununla birlikte kömür sektöründeki skandal ülkenin ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli miktarda elektrik üretmesini daha da zorlaştırdı. Mumbai merkezli Anand Rathi Finans Hizmetleri'nin CEO'su Praveen Chakravarty, "Yeterince elektrik üretememek, ekonomik büyümenin önündeki en büyük engel" diyor. Hindistan, elektriğinin yüzde 57'sini kömürden karşılıyor. 1970'lerde Hindistan kömür işletmelerini kamulaştırdı ve şu anda dünyanın en büyük kömür şirketi olan devlete bağlı kömür devi Coal India'yı yarattı. Hindistan'in bir zamanlar sosyalist olan ekonomisi 1990'larda serbestleşti ve hükümet bazı şirketlerin (çoğunlukla çelik ve alüminyum fabrikaları için) kömür tedarikini garanti etmesi için bir dizi kömür madenini özelleştirdi. Ancak 2004'e gelindiğinde Coal India yeterince hızlı kömür üretememeye başlamıştı. Hindistan Ulusal Kongre Partisi'nin önderliğindeki yeni seçilen koalisyon hükümeti, elektrik sektörünü geliştirmeye söz verdi ve bu da kömür yatakları için çok sayıda başvuru yapılmasına yol açtı. Ancak Devlet Başkanı Manmohan Singh rekabete dayalı bir ihale ortamı yaratmayınca bulanık bir pay dağıtımı süreci ortaya çıktı. Müfettişler şimdi kayırılan başvuru sahiplerinden bazılarının, kömür madenlerini bedavaya alıp milyonlarca dolara çelik ya da elektrik şirketlerine sattığını söylüyor. Diğerleriyse kömür madenlerini mal varlığı olarak ellerinde tutuyor. Eski enerji bakanlarından E.A.S. Sarma, "Siyasiler bu tür bir kömürün altından değerli olduğunu fark etti" diyor. İşadamı Jayaswal, milletvekili Darda ile sıkı bir ilişki kurduğu Nagpur'da yaşıyor. Şirketi tarafından yapılan bir açıklamada, Jayaswal'ın herhangi bir suç işlediği reddedildi. "Gerçek er ya da geç ortaya çıkaracak" dendi. Jayaswal'ı uzun süredir tanıyan Nagpurlu bir işadamı, pek çok kişinin sadece k üçük b ir e lektrik s antrali kurmasına rağmen Jayaswal'ın nasıl bu kadar hızlı zengin olduğuna şaşırdığını söylüyor. Nagpur'da büyük bir ev yaptıran Jayaswal, iki çocuğunun düğününü de Tayland'ın kuzeyindeki Phuket adasında yaptı. Jayaswal kızının düğünü için 350 arkadaşını, iş adamını ve siyasetçiyi, Hindistan'da yayınlanan "My Big Fat Indian Wedding" isimli bir televizyon programı için uçakla taşıdı. Kendisine kömür madeni tahsis edilen bir diğer iş adamı da, siyasetçilerle kurulan ilişkilerin işadamlarının doğal kaynaklara erişimini sağlayan "sihirli bir anahtar" olduğunu söylüyor. Jayaswal'ın sadece kurallara uygun davrandığını belirtiyor. "Bu ülkede ayakta kalmak çok zor. Anahtarı olan herkes, Hindistan'ın tüm kaynaklarını sömürmek istiyor. Anahtarı olmayanlarsa ayakta kalmakta zorlanıyor" diyor.