1962'de Türkiye'nin ilk yerli otomobili Devrim'i linç eden zihniyet yine işbaşında. O dönemde bürokrasi, sanayici ve gazetecilerin oynadığı linç senaryosu bugün de aynen tekrarlanıyor. Aradan tam 50 yıl geçmesine rağmen düşünce yapısının değişmediği yine yazılanlardan ve söylenenlerden görülüyor. Oysa otomotiv sektörüne hemen hemen Türkiye ile aynı anda başlayan birçok ülke bugün sektörde söz sahibi oldular. Güney Kore, Çin, Malezya hatta Romanya bile kendi otomobilleriyle pazarda aslan payını ülkelerine kazandırmayı başardı. Örneğin, 1967'de kurulan ilk markasını 1974'te yola indiren Hyundai o dönemde 70 bin satarak başladığı yolculuğuna, bugün 120 ülkede yılda 5.2 milyon otomobil satışıyla devam ediyor.
PEKİ 50 YIL ÖNCE NE OLDU?
Türkiye'de yerli otomobil macerası 1961'de başladı. Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'in talimatıyla Devrim adı verilen ilk yerli otomobilin üretim kararı verildi. Dönemin şartlarına göre 1.4 milyon liralık ödenek ayrıldı. Yerli otomobil üretimi lafını duyan lobi hemen harekete geçti. Dönemin 20'ye yakın bürokrat ve işadamı projenin gerçekleşmesinin mümkün olmadığını yazılı bir dilekçeyle Ulaştırma Bakanlığı'na iletti. Basın da boş durmadı. Gazetelerde hemen hemen her gün bugün olduğu gibi Devrim'i küçümseyen yazılar yer aldı. Ancak tüm engellemelere rağmen dönemin hükümeti yerli otodan vazgeçmedi. Bir grup idealist mühendisle üretim için düğmeye bastı. Lobi ise bugünkü adıyla Tülomsaş tesislerinde yapılan Devrim banttan inene kadar çalıştı.
HURDAYA 900 BİN TL
"Bu hurdalara 400 bin lira harcandı" manşetleri atan gazeteler kamuoyunu yanıltarak üretimi engellemeye çalıştı. Projeye en fazla zararı ise o dönem Akşam Gazetesi verdi. Gazete atölyeden görüntüler yayınlayarak çalışmaları 'hurda' diye nitelendirdi. Lobiye rağmen Devrim 4.5 ay sonra tamamlandı. Cumhuriyet Bayramı'na yetiştirilen Devrim 29 Ekim 1961 sabahı Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'e sunuldu. Yerli motoru, yerli tasarımı ve yüzde 100 yerli üretimiyle Devrim lobiyi şoke etti.
BENZİNİ FIRSATA ÇEVİRDİLER
Nedense Gürsel'e sunulan Devrim'in içinde sadece 1 litre benzin konulduğu için araç 100 metre sonra durunca lobiye de gün doğdu. Ertesi gün bütün gazetelerin söz birliği etmişçesine "100 metre gidip bozuldu" başlıkları attı, harcanan paranın boşa gittiğini yazdı. Ancak Devrim daha sonra defalarca sorunsuz şekilde çalıştı.
TÜRKİYE'NİN GÜCÜ YETMEZ
Devrim 1962'de seri üretime geçeceği sırada da bazı bürokratlar ve gazeteciler bu projenin Türkiye'yi batıracağını söylediler. O dönemde birçok yazar köşesinde "4 otomobil için 900 bin TL harcandı seri üretime Türkiye'nin gücü yetmez" yorumu yaptı.