İsviçre deyince çok yakın zamana kadar akla isimsiz banka hesapları gelirdi. Gerek şaibeli sermayelerin, gerekse finans dünyası zenginlerinin paralarını stokladığı ülke olmakla kalmaz, her türlü casusluk, uluslararası kaçakçılık roman ve filmlerinde de hesap aklama, hesap saklama ülkesi olarak anılırdı. İsviçre bankaları hâlâ güçlü... Ancak İsviçre, dünyanın çeşitli köşelerinden turist çeken bir ülke olma özelliğinin yanı sıra artık dünyanın yaşanacak yerlerinin de ön sıralarında sayılıyor. İsviçre'de ister kayak, ister göl ve dağ tatili, isterseniz alışveriş yapmak, bu küçük ülkeyi kısa zamanda heyecan verici bir tren yolculuğu ile gezmek mümkün. İsviçre'nin popülerliğinde w
allpaper dergisinin Zürih şehrini Avrupa'nın en moda ve en popüler kenti seçmesinin de rolü var. İşte boydan boya kısa sürede katetmenin mümkün olduğu bu küçük ama etkisi büyük ülkeye gitmek isteyebilecekler için notlar halinde İsviçre:
* Zürih, yenilenen mimarisi, çok iyi bir şehir plancılığı, 100 galerisi, 50 müzesi olan ve en önemlisi istediğiniz yere zamanında ulaşmanın yüzde 96 oranında garanti edildiği modern bir kent. Her ne kadar yabancı güvensizliklerini tam anlamıyla gidermemiş olsalar da, İsviçreliler Zürih'in ilk lezbiyen belediye başkanını seçerek, hoşgörü ve güven konusunda da ilerleme kaydetmiş kabul ediliyorlar. Alışveriş için de mükemmel imkânlar var tabii Zürih'te.
* Dünyanın önde gelen bazı mimarlarının İsviçre'yi mekân tutmuş olmasının da bu ülkenin popülaritesinde rolü var. İsviçre ne de olsa bize geçen yüzyılın en etkin mimarlarından kabul edilen Le Corbusier'yi sundu. Kara giysileriyle ünlü ikili Herzog ve de Meuron, Beijing Olimpiyat Stadı'nın ve Tate Modern'in yeni imajının mimarları bütün tasarımlarını Basel'da yapıyor. Burada yaptıkları projeler arasında 2008 Eurosport için yenilenen stad ve St Jakop Parkı var. Fotoğraf müzesi projesi de onların elinden çıkma. Basel, dünyanın en büyük sanat fuarlarından Art Basel'ın da yapıldığı yer. Zaha Hadid'in tasarladığı Vitra İtfaiye İstasyonu da bu kentte görülmesi gereken yerler arasında. Klasik tarzdaki otteleriyle dikkat çeken Basel da feng shui ilkelerine göre düzenlenmiş modern bir otel de var.
* İsviçre Alpler'i çok uzun zamandır kayak ve spa cenneti olarak kabul ediliyor. Ancak Alpler deyince akla gelen guguklu saat ve kuru çiçek aranjmanlarından sıyrılıp modern bir dağ tatili sunan mekânların en ünlüsü şimdi Zürih'e yaklaşık 200 km uzaklıkta bulunan Therme Vals Spa. Gstaad ve St Moritz'in ünü ise sürüyor. Verbier ve Arosa bu ikisi kadar ünlü olmasa da tercih edilen kayak ve spa merkezleri ararsında.
* Gölüyle meşhur olan Lugano'nun sunduğu en büyük keyifler alışveriş ve lezzetli yemek sunan restoranlar. Yemek demişken, İsviçre'de bol bol hamur işi, et, peynir ve ekmek yiyebilirsiniz. Çünkü Fransız, İtalyan ve Alman mutfaklarının karışımından söz ediyoruz ne de olsa. Lugano civarındaki ilginç yerleri görebilmek için en uygun yollardan biri de vapur. Kıyıdan biraz açıldıktan sonra Lugano'nun olağanüstü konumunu izleyebiliyorsunuz. San Salvatore ve Bre dağlarının eteğindeki şehri gölden seyretmek gerçekten çok keyifli. Ayrıca Lugano'daki Fox Town outlet merkezinden Avrupa kökenli hemen hemen tüm markaların ürünlerini yüzde 80'e varan indirimlerle almak mümkün. (Sabah Cuma ekinde Alışverişkolik köşesi Fox Town'ı ayrıca anlatacak.) Dağın ve gölün yeşilinin birbirine karıştığı bu küçük ve modern şehir çikolata ve kahve meraklılarının seçim yapmakta çok zorlanacağı bir yer.