Kış aylarında, gündüzleri gri, kapalı havalarda pek çoğumuz evden dışarı çıkmak bile istemiyoruz. Oysa gece öyle değil! Hava ne kadar soğuk olsa da karanlık her şeyi örtbas etmeye yetiyor. Hele İstanbul gibi kozmopolit ve hareketli bir kentte geceleri daha da farklı yaşanıyor. Uykusu kaçanlar, efkâr dağıtmak isteyenler ya da sadece biraz macera veya eğlence arayanlar... Herkesin gece dışarı çıkmak, şehri keşfetmek için farklı bir bahanesi var. Biz de karanlık çökünce kendini sokağa atanlar için şehirde 'gece hayatı'nı araştırdık.
GÜNBATIMI ANADOLU'DA
Karanlığın bir sis perdesi gibi her yeri kaplaması güneşin batışıyla başladığına göre bu ana şahitlik etmek de ayrı bir keyif. İstanbul'da izleyebileceğiniz en güzel günbatımının arka fonunda Ayasofya ve Sultanahmet olmalı. Salacak sahilinde oturup Eski İstanbul'u güneş batarken karşıdan seyretmenin keyfini başka hiçbir yerde bulamazsınız. Buradaki çay bahçeleri arasında en popüleri
Korcan Aile Çay Bahçesi. Genelde İstanbul'u iyi tanıyanlar, yazar-çizer tayfası nostalji yapmak için günbatımında, kış da olsa, dışarıdaki sandalyelerden birine kurulur. Oraletini, çift kaşarlı tostunu söyler ve Sultanahmet siluetinin arkasından batan kızıl güneşi izler.
Harem sahili,
Çamlıca Tepesi ve
Kuzguncuk günbatımını en iyi seyredebileceğiniz yerler.
TAVERNADA EĞLENME MODASI GERİ DÖNDÜ
Yıllarca burun büktük, hatta biraz da kıro gördük tavernaları. Oysa çok da özlemişiz. Artık pazartesiden pazara haftanın her günü taverna programları yapılıyor. Aslında taverna programlarının geri döneceğinin ilk sinyalini Saba Tümer'in televizyon programına katılan Ümit Besen vermişti. Program izlenme rekorları kırmış, her arayan istek şarkı talebinde bulunmuştu. Besen haftanın her günü Yenikapı'daki
Yeni Mercan Restaurant'da sahne alıyor. Program 23.00'te başlıyor, 02.00'ye kadar devam ediyor. Yemek ve sınırsız içki dahil fiyat 70 TL. Ajda Pekkan, İpek Tuzcuoğlu gibi isimlerin taverna tercihi ise Arnavutköy'deki
Neşemore oluyor. Burada program 22.30'da başlıyor, gece 02.00-03.00'e kadar devam ediyor. Yunan müziği eşliğinde eğlenmek isteyenler Nişantaşı'ndaki
Lipsi'yi, Rum ezgileri dinlemek isteyenlerse
Levendiz'i tercih ediyor. Cengiz Kurtoğlu hafta sonları Tarabya'daki
Palet 3'te sahne alıyor; racon kesip efkâr dağıtmak isteyenlere duyurulur.
ŞARAP EVLERİ HER DERDE DEVA
Keder dağıtmak için gidilen yerlerin başında şarap evleri gelir. Erkek erkeğe de kız kıza da gidilir buralara. Özel kavlardan seçtiğiniz şarabı yudumlarken kendinizi Fransa'da hissedebilirsiniz. Şarap evlerinde genelde âdet, kırmızı şarap içmektir. Galatasaray'da, İngiliz Konsolosluğu'nun karşısındaki
Victor Levi gece 02.00'ye kadar açık bir şarap evi. Burada peynir tabağı eşliğinde şarap içmenin tadı bir başka. 150 yıllık bir tarihin içinde hizmet veren
Hazzo Pulo Şarap Evi de meze ve peynir eşliğinde çok özel şaraplar içebileceğiniz bir yer. Burada zaman zaman fasıl ve canlı gitar performansları da gerçekleşiyor. Çiçek Pasajı'nın girişindeki
Şarabi de 100'ün üzerinde şarap çeşidiyle şarapseverlerin gözdesi...
İÇKİ İÇİN NEREYE GİTMELİ?
Geceyi uzun uzun yaşamayı sevenler, akşam yemeğini de geç yer. Yemek öncesi zaten 'iki tek atma' vakti; ister bir kadeh rakı, ister şarap, ister günümüzün popüler kokteyllerinden biri... Genelde üniversite öğrencileri Nevizade, Bostancı Barlar Sokağı'nda Havelka ve Benzin'de ve İstiklâl'deki kafelerde takılıp bira-patates yapmayı tercih ediyor. Yönetici ve patron tayfasının tercihi ise Bebek Bar ve beş yıldızlı otellerin barları oluyor. Bebek sahildeki Lucca, dışarıdaki ısıtıcılarıyla içki içmek için her kesimin tercih ettiği bir mekân. Burada âdet, 25 TL'ye votka satsuma söyleyip ayakta takılmak. Kafe Pi grubunun açtığı Küçük Beyoğlu da üniversite öğrencilerinin gece en çok takıldıkları yerlerden biri. Burası uygun fiyatlarıyle da dikkat çeken bir yer. Caddebostan'daki The House Cafe ve Bir Buçuk da gençlerin içki içmek için gittikleri yerlerin başında geliyor. Bir Buçuk'ta bira-kanat söylemek, The House Cafe'de ise limonatalı votka içmek moda. Yeni açılmasına rağmen Akaretler'deki W Kitchen da gece içki içmek için gidebileceğiniz bir yer. Dışarıdaki ahşap masaları ve ısıtıcıları sayesinde bir taraftan sigaranızı tüttürürken, diğer taraftan kendinizi müziğin ritmine kaptırabilirsiniz.
SABAHA KADAR DANS
Kışla birlikte gece eğlencesi Boğaz hattından Beyoğlu'na taşınır. Rock, latin, pop, 80'ler... Taksim'deki kulüplerde her zevk için farklı bir eğlence bulmak mümkün. Sabah 05.00'e kadar eğlenebileceğiniz mekânların başında
Nu Pera ve
Moreish geliyor. Moreish'te cumaları eski She Bar'ın sahibi Tarık Koray çalıyor ve mekân hıncahınç doluyor. Asmalımescit'teki
Nova da son günlerin gözde yerlerinden. Burası 60 kişilik ufak bir bar. Arada elinde içkisi tek başına takılanlar bile oluyor. Mimari yapısıyla dikkat çeken
X Large'ı ise ilk kez Bienal'in açılış partisinde keşfetmiştik. Gay bar konseptiyle açılan mekânda inanılmaz şovlar ve partiler oluyor.
Ghetto,
Otto ve
Babylon ise Taksim'in olmazsa olmazları. Bilgi Üniversitesi Silahtarağa Kampusu içindeki
Tamirane ve
Otto Santral de gece takılmak için gidebileceğiniz mekânlar. Otto Santral'de ise kapı biraz sorunlu, girerken problem yaşayabilirsiniz.
Cuba da iki sezondur oldukça ilgi görüyor. İçeride Kübalı garsonlar servis yapıyor, Kübalı bir grup sahne alıyor.
İKİNCİ DURAK ARAYANLARA
Eskiden ekonomik kriz henüz boy göstermemişken, kulüp kulüp gezme modası vardı. Geceyi erken sonlandırmak istemeyenler bu modayı devam ettiriyor. Sabaha karşı kulüpten çıkanlar ama eğlenceye doymayanlar genelde
Crystal,
Supper Club,
Lokal gibi ikinci bir yere gitmeyi tercih ediyor. Ama genelde içerisi fazla sigara kokuyor. Nişantaşı'nda yıllardır aynı yerde hizmet veren
Scotch da sabaha karşı gidilen bir başka mekân. Sahipleri 'değil,' dese de içerisi pavyonu andırıyor. Kırmızı kumaş koltuklar, yerde halılar... Ama içeride kimler yok ki... Müzik ise her telden çalıyor. Yeri geliyor herkes Ankara Havası oynuyor, yeri geliyor Serdar Ortaç ile coşuyor.
ESAS EĞLENCE SOKAKLARDA
Sigara yasağıyla eğlence kulüplerden sokaklara taşındı. Özellikle Beyoğlu'nda, Asmalımescit'te sigara içen kalabalık yüzünden sokaklarda yürümek neredeyse imkânsız hale geldi. Bu durum kuşkusuz en çok sosyalleşmek isteyenlerin, bedavacıların hoşuna gitti. Bedavacılar diyorum çünkü Tünel'de artık yeni bir moda başlamış. Tekel bayiinden birasını alan Tünel Meydan'da takılıyor. Yürürken kalabalığı görünce yeni bir bar açılmış sanıyorsunuz, oysa ucuza bar muhabbeti yapmak isteyenlerle karşılaşıyorsunuz. Dilerseniz bu gruba takılmak da size kalmış. Bazen evsizler de aralarına katılıp içki içiyor, uyarmadı demeyin. Yine de tekelden bira alma fikri çok da kötü değil. Ne de olsa sürpriz bir hesapla karşılaşma derdiniz yok.
GECE ATIŞTIRMASI İÇİN
Gece sabaha karşı acıktınız. Ne mi yiyeceksiniz? Pizzadan waffle'a, hamburgerden uykuluğa pek çok seçeneğiniz var. Ne de olsa burası İstanbul! Taksim'deyseniz ve oralarda bir şeyler atıştırmak istiyorsanız
Kızılkayalar'ın yolunu tutun ve ağır gelmezse ıslak hamburgerlerden mideye indirin derim. Ama keyfine vara vara işkembe çorbası içmek isteyenler Dolapdere'deki
Apik'e gidiyor. Burada Ajda Pekkan'a bile rastlamanız an meselesi.
Şayan ve
Lale, her an ünlü bir simaya rastlayabileceğiniz modern işkembeciler. Gecenin bir vakti beyin söğüş salatanın da tadı bir başka oluyor. İzmirliler bunun için Ortaköy'deki
Kırçiçeği'nin yolunu tutuyor. Mantı için
Casita, Çökertme Kebabı içinse
Bodrum Mantı'nın yolunu tutabilirsiniz. Yıllar önce seyyar kamyonette kaşarlı dürüm satan Ali Baba ise Arnavutköy'de
Villa Köfte adında bir yer açtı. Kaşarlı dürümü müthiş.
UYKUSU KAÇANA UYKULUK
Halıcıoğlu'ndan Sütlüce'ye doğru sahilde ilerlerken seyyar satıcıların el arabalarından ve restoranların dışarıda duran ızgaralarından uykuluk kokusu yükselir. Fransa'da Michelin yıldızlı restoranların mönüsünde olan ve porsiyonu 20 avroya satılan uykuluğu, Sütlüce'de 5-10 TL arasında yiyebilirsiniz. Halıcıoğlu ve Sütlüce'de peşpeşe 30 uykuluk restoranı var. Ama aralarında en meşhur olanı,
Sadrazam Mahmut'un Yeri.