Kışla birlikte İstanbul'da yemeiçme ve eğlence hayatı Boğaz hattından Taksim civarına taşınır. İstiklal Caddesi, Tünel, Galata derken şimdi bir de Şişhane bölgesi hareketlenmeye başladı. 20 Kasım'da Beyoğlu Belediye binasının hemen karşı çaprazında açılan Public, kısa sürede popüler buluşma noktalarından biri haline geldi. Şu sıralar İstanbul'da özellikle de perşembe, cuma ve cumartesi günleri önce Public'e ardından da 11.11'e gitmek moda oldu. Public için resto-bar tanımını yapabiliriz. Önce yemek düzeninde lezzetli yemekler yeniyor. Ardından tüm masalar kalkıyor ve bar düzenine geçiliyor. Canlı DJ performanslar eşliğinde eğlence saat 02.00- 03.00'e kadar da aralıksız devam ediyor. Public'in sahipleri Bebek'te kahvaltıları, cookieleri ve muffinleriyle ünlü Happily Ever After'ın da sahibi olan Ayşe Kucuroğlu ve eşi Taner Kucuroğlu. Bebek'teki mekân başlarda taptaze ekmeklerin, lezzetli keklerin, kurabiyelerin ve pancakelerin bulunduğu ufacık bir dükkândı. Akşam olmadan da kepenklerini kapatırdı. Daha sonra hemen yanındaki Milagro Cafe'yi de alarak işi genişletti ve Bebek'in gözde kafelerinden biri haline geldi. Bebek'teki yer ahşap beyaz ağırlıklı dekorasyonu ile dikkat çeken oldukça sıcak bir mekân. Kucuroğlu çiftinin yeni mekânları Public ise daha maskülen ve sadece yemek değil aynı zamanda içki ve müzik odaklı bir yer. Public'in kısa sürede bu denli tutmasında lezzetli yemek mönüsü kadar kaliteli müzikleri de büyük rol oynuyor. Mekânın müzik koordinatörlüğünü Radyo Oksijen'in eski ortağı Engin Yelkenci yapıyor. Cem Salman, Murat Uncuoğlu da DJ'lik yapıyor. Cumartesi akşamları ise yurtdışından yabancı DJ'ler geliyor. Public'in dekorasyonu oldukça rahat. Gözü yormuyor. Hatta sanki tam bitmemiş bir havası var. Duvarların bir kısmına tadilat yapılmamış. Tuğla duvarlar sadece fırçalarla temizlenmiş. Ağırlıklı olarak bej rengi kullanılmış. Girişte upuzun pirinç bir bar var. Masalar kalkınca mekân 500 kişi alıyor. Ama bir de alt katta 130 kişilik ayrı bir kulüp bölümü var. Burada daha deep müzik çalıyor. Doğum günü partileri için ideal. Ancak oturma düzeni yok, hatırlatmamda yarar var. Gerçekten dans etmek istiyorsanız tercih etmelisiniz. Public saat 10.30'da açılıyor. Öğlen ve akşam iki farklı mönüsü var. Öğlen mönüsünde kahvaltı tabağı, menemen, çılbır gibi lezzetler de mönüye eklenmiş. Pancake ve sandviç çeşitleri de unutulmamış.
ÖĞLEN ESNAF YEMEKLERİ
Public'in olduğu yerde eskiden bir esnaf lokantası varmış. Mönüde esnaf lokantalarından aşina olduğumuz örnekler de karşımıza çıkıyor. Kısacası buraya gelenler öğlen pizza, salata ya da alafranga yemeklerden seçmek zorunda kalmıyor. Kuru fasulye pilav, tavuklu pilav, mantı, karnıyarık gibi yemekleri bulabilirsiniz. Ortalama fiyatları da 15 TL. Tabii "İlla salata isterim," diyenler için salata çeşitleri de var.
NE YEMELİ?
Akşam mönüsünde her zevke göre bir şeyler var. Evlerde pişen yemeklerin modern sunumları akşam mönüsünde göze çarpıyor. Köfte-patates en çok rağbet görenler arasında. Patates kızartması küçük kovalarda üzerine eritilmiş peynir dökülerek servis ediliyor. Kısacası burada biraz Meksika dokunuşları var. En popüler yemeklerinden biri ise levrekli risotto. Elle bir şeyler atıştırmak istiyorsanız da flat bread'lerden deneyebilirsiniz. Pizzaya benziyor ama pide hamurunun üzerine yapılıyor. Görüntüsü eğlenceli, tadı oldukça lezzetli. Hamsi tava, somon füme salatası, çıtır somon da mönüde öne çıkan diğer tatlar. Happily Ever After'ın popüler tatlıları burada da mönüye girmiş. Ayşe Hanım'ın annesinin tarifi olan 'annemin mozaik pastası'nı tatmanızı şiddetle tavsiye ederim. Ama Ayşe Kucuroğlu gelenlerin özellikle red velvet keki tatmasını istiyor. Kırmızı renkte bir kek ve üzerinde dondurmayla servis ediliyor. "Tipik bir Amerikan tatlısı ama her yerde bulabileceğiniz bir lezzet değil," diyor.
FINDIKLI ROZE ŞARAP
Public'e hiç gitmeyenler için biraz da buranın popüler kokteyllerinden bahsedeyim. Bu yaz her yerde roze şarap, özellikle de Blush fırtınası vardı. Kışın da roze trendi devam ediyor. Public'in barmeni Özer'in roze şarap ile hazırladığı Public kokteyli en çok içilen içki. İçinde buz parçaları, fındık, taze nar ve votka var. Kulpsuz şarap kadehlerinde servis ediliyor. Kucuroğlu, "Biz daha çok kadınlar sever sandık ama erkekler de en az onlar kadar rağbet gösteriyor," diyor. Ayrıca isterseniz burada bir ve bir buçuk litrelik cam şişelerde shotlar ve kokteyller servis ediliyor. Müzik ağırlıklı olarak 80'ler olunca içkilerde de 80'lere dönüş olmuş. Öyle ki bir zamanların popüler içkisi olan Malibu modası Public'te yeniden doğmuş...
HAFTA İÇLERİ APERİTİVO ZAMANI
Happy hour ve aperitivo konsepti ülkemizde hâlâ oturamadı. Ama Public bu durumu da yıkmayı başarmış. Pazartesi, salı, çarşamba ve perşembe günleri burada saat 17.00'den 20.00'ye aperitivo uygulaması var. Girişteki barın üzeri yiyeceklerle donatılıyor. Küçük pizzalar, dana şişler, cherry domates ve beyaz peynirler... Herkes barın etrafında toplanıyor ve barın üzerinden istediğini atıştırıyor. Herhangi bir ücret de ödemiyor. Sadece içtiği içkinin parasını ödüyor. Pazartesi günleri bile aperitivolar dolu oluyor, benden söylemesi. Hafta içi iş çıkışı 'nereye gitsek?' diye düşünenlere iyi bir alternatif olabilir.
VALE SERVİSİ DE VAR
Taksim civarındaki mekânlarda en büyük problem otoparktır. Vale servisi ile bu soruna da çare bulmuşlar. Aracıyla gelmek isteyenlerin kapıda otomobili alınıyor. Ardından içkiyi kaçırıp taksiyle eve gitmek isterseniz de kapıda Murat'la Suat size yardımcı oluyor. Aracınız da ertesi gün istediğiniz saatte hazır ediliyor. Her akşam kapıda dört-beş taksi de hazır bekliyor. Kısacası mekândan ayrıldıktan sonra 'nasıl eve döneceğim?' endişesi yaşamanıza gerek kalmıyor.
KİMLER GİDİYOR?
Herkes... Her kesimden birilerine burada rastlamam mümkün. Teoman'a da, Eda Taşpınar'a da, 50 yaş üstü gruplara ve üniversite öğrencilerine de rastlayabilirsiniz. Mekân payet elbiseli, yüksek ökçe ayakkabıyı da kaldırıyor jean ve tişörtü de... Kısacası burada bir giyim kodu yok. Canınız o güne ne giymek istiyorsa, kafanıza göre takılabilirsiniz.