İstanbul önümüzdeki hafta milyonerlere ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Nasıl mı? 2008 Kasım ayında düzenlenen, Türkiye'nin ilk Milyonerler Fuarı'nın ikincisi 4-8 Mart tarihleri arasında yine CNR Expo Center'da gerçekleştiriliyor. Bilmeyenler için kısaca anlatayım; Milyonerler Fuarı bir marka aslında. Fuar ilk kez Hollandalı GMG Grubu tarafından Amsterdam'da 2002'de düzenlendi. O zamandan bu yana da 'franchise' yöntemiyle Moskova, Şangay, Münih gibi şehirlerde düzenli olarak organize ediliyor. Daha önce de belirttiğim gibi firma, Türkiye'de CNR Expo Fuarcılık ile işbirliği yapıyor.
200 BİN AVROLUK GELİNLİK
Bakmayın fuar denildiğine, burada amaç lüks markaların en son ve özel ürünlerini zenginlere ilk ve en kolay şekilde sunmak. Hayal edebilmeniz için anlatayım: Fuarda mücevher, moda, gayrimenkul gibi alanlarda en gösterişli olanlar satışa çıkıyor. Fuar boyunca, şampanya gibi pahalı içkiler, havyar gibi lüks lezzetler eşliğinde sunumlar yapılıyor. Mesela bu yıl modacı Hacer Günday'ın tamamı elde dokunan, gümüş sırma ile süslenen 200 bin avro değerindeki kaftan gelinliğin dikkat çekeceğini söyleyebilirim. Ayrıca ziyaretçilerin ulaşımı için kapıda limuzinler bekletiliyor. CNR'cılar, en 'exclusive' yani özel marka ve ürünlerini etkinliğe katabilmek için çalışmalarını hâlâ sürdürüyor.
20 BİNDEN FAZLA DOLAR MİLYONERİ VAR
Bu yoğunluğunun arasında benimle görüşen CNR Holding Satış Koordinatörü Selçuk İçinsel'e fuarı kimler için hazırladıklarını soruyorum. Malum, birçoğumuzun gündemini mücevherler ve yatlar değil global kriz oluşturuyor. İçinsel, Türkiye'de 20 bini aşkın dolar milyonerinin olduğunu, Azerbaycan, Ukrayna, Rusya gibi komşu ülkeler de katıldığında hedef kitlelerinin 300 bin kişiyi bulduğunu söylüyor. Eh, bu kesimin krizle alakası da haliyle farklı oluyor. Önceki sefer 9 bin kişinin katılmış olduğu fuarın, bu defa sadece VIP listesinde 10 bin kişinin bulunduğunu da öğreniyorum İçinsel'den. Bunun 2 bin kadarının komşu ülkelerden geleceği belirtiliyor. Yine geçen seferki etkinlikle 500 milyon dolarlık bir ticaret hacminin yakalandığını hatırlatıp, "Bu yıl bunu geçeceğimizi sanıyorum. En kötü, bu rakamı yakalarız," diye de ekleyerek... Konuşmamız sırasında bir gelişme daha dikkatimi çekiyor. O da sanatın yani sanat eserlerinin lüks ürünlerle aynı platformda boy gösterecek olması. İçinsel, bunun paranın dünya genelinde el değiştirmesinin doğal bir sonucu olduğunu anlatıyor. "Aristokrasinin olmadığı yerlerde sanat alınır," tezinden yola çıkarak... Bizde ilk kez oluyor, ancak dünyada lüks ürün fuarlarında sanat eserlerinin satıldığı görülmüş. İçinsel ismini vermiyor ama iki yerli antikacının fuarda yer alacağını saklamıyor. Bu aracıların Ayvazovsky gibi daha klasik eserleri sergileyip satışa sunacaklarını da... Ancak İçinsel'den asıl hedefin Berlin merkezli bir galeriyi fuara getirmek olduğunu öğreniyorum. Henüz anlaşma sonlanmamış ancak bu galerinin portföyünde çok önemli çağdaş sanatçıların orijinal eserlerinin olduğunu söylüyor İçinsel. Büyük uğraşlar sonucu, Andy Warhol'un da bu sanatçılardan biri olduğunu öğreniyorum.
* * *
FUARDAN SEÇTİKLERİMİZ
- Ünlü bir saat firmasının Double Tourbillon modeli. Satış fiyatı 300 bin avro. - 1894 yapımı Faberge yumurtalarının bu mine ayaklı, pembe kuvarts reprodüksiyonu Prestige standında bulunabilir. Yumurtada iki karat ağırlığında 51 adet yakut var. Fiyatı 16 bin 500 avro. - Distribütörlüğünü Ogem'in yaptığı Solemar Turcia, fuarda 350 bin avro.
* * *
ÖMRÜ UZUYOR
Markalar ürünlerini estetik olduğu kadar, daha kaliteli yapabilmek için senelerce emek ve çokça da para harcıyor. Başarılı olunduğunda zaten ortaya çıkan ürünlere 'lüks' diyoruz. Tüm bu sıfatlara bir de 'çevreye duyarlılık' eklendiğinde, bu da 'sürdürülebilir lüks' oluyor. Ve bu kavram artık daha sık karşımıza çıkıyor. Uzun uzun anlatmayayım ama ekonomik kriz başta olmak üzere, küresel ısınma tehlikesi gibi konular bu kavramın gelişmesinde hayli etkin rol oynadı. Ve 'sürdürülebilirlik' pazarlamanın baş koşullardan biri oldu. Lüks ürünlerde dahi... Geçenlerde katıldığım bir basın toplantısını dinlerken bunları düşündüm. Sıvı çamaşır deterjanı Perwoll'ün yeni ürünü 'siyah sihir'di tanıtılan. Markanın bu ürünle tüketiciye vaadi ise, çok sayıda yıkamadan sonra bile, giysileri 'yeni gibi' göstermek. Dikkatinizi çekerim 'daha temiz' değil, 'daha yeni'! Temizliğin yanı sıra ortaya konan bu yeni vaat, lüks tekstil markalarının da dikkatini çekmiş olacak. Perwoll dünyada Triumph (iç çamaşırı), Max Mara (kadın giyim) gibi markalarla işbirliği yapıyor. Türkiye'de şimdilik Mudo ile ortak çalışmaları var. Yakın zamanda bu işbirliklerinin sayısının artacağını, herhangi bir ürünün ömrünü uzatan yan ürünlerin çoğalacağını, hep birlikte göreceğiz.
* * *
İLK SAYI 1 MİLYON DOLAR
ComicConnect.com çizgi roman meraklılarını bir araya getiren 'online' bir platform. Alım-satım yapılan bu platformda, geçenlerde bir rekora imza atıldı. Superman'in Action Comics tarafından ilk 1938 baskısı açık arttırmada 1 milyon dolara alıcı buldu. 'İyi durumda' olduğu belirtilen çizgi romanın o zamanki satış fiyatı 10 sent. Bu arada haberi veren İngiliz gazetesi Mirror, 1 milyon dolarla başka neler satın alınabilir, belirtilmiş. İşte arasından seçtiklerim: - Geçen ay hayatını kaybeden Alexander McQueen'in dairesi. Değeri 640 bin sterlin . - Amerikalı oyuncu Rob Lowe'un anılarının telif hakları 2008'de 1 milyon dolara alıcı bulmuş. - John Lennon'ın Beatles'ın unutulmaz şarkısı All You Need Is Love'ın sözlerini elle yazdığı belgeler 2005 yılında açık arttırmayla 1 milyon dolara satılmış. - Son olarak: Hillary Duff'ın 14 karatlık nişan yüzüğü...