Geçen hafta sinemacılarla buluşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bu ülkenin otoriteleri Yılmaz Güney'in filmlerine kulak vermiş olsalardı, Türkiye bugün çok farklı bir yerde olabilirdi," dedi. Yıllarca devletin kara listesinde bulunan, filmleri yasaklanan, yakılan, önüne sürekli engeller çıkartılan ama sinemacı olarak birçok yönetmeni etkileyen Yılmaz Güney, eğer yaşayıp bu sözleri duymuş olsaydı, 'Sonunda!' diyebilirdi. 47 yıllık ömrü boyunca oyuncu, yönetmen ve senarist olarak 100'den fazla filme imza atan Güney, ülkenin sosyal gerçekleriyle ilgili birçok film çekti ya da senaryo yazdı. Bireysel özgürlük, töre, gelenekler, hapishane, feodalite, ahlâki ve toplumsal çözülme, emek mücadelesi, kadınların ezilmesi Güney'in sinemacı olarak ilgi alanına giren temalar arasındaydı. Başbakan'ın da hatırlatmasıyla Güney'in filmografisinde bulunan sosyal gerçekçi yedi filmini seçtik ve bu filmler gösterildiğinde dönemin hükümetlerinin, filmlerin ele aldığı meseleye yaklaşımını araştırdık. Karşımıza Bülent Ecevit, Süleyman Demirel, Turgut Özal gibi yakın tarihimizin önemli siyasi liderleri çıktı ve gördük ki bu liderler Güney'in filmlerinde verdiği mesajlara pek de kulak vermemiş.
Umut
1970
Süleyman Demirel
FİLMİN MESELESİ
Faytonculuk yapan Cabbar'ın yaşadıkları üzerinden Türkiye'de yaşanan gelir dağılımındaki adaletsizlik ve fakirlik resmedilir. Emeğiyle para kazanmaya çalışan dar gelirli bir insanın çaresiz kalınca yaşayacağı dram gözler önüne serilir.
HÜKÜMETİN KARNESİ
Türkiye'de o dönem hükümet sendikal örgütlenmeyi güçleştiren yasayı yürürlüğe koydu. Cabbar ile aynı kaderi paylaşmak istemeyen işçiler sokağa çıkarak yasaya karşı çıktı. '15-16 Haziran Olayları' olarak tarihe geçen eyleme yaklaşık 75 bin kişi katıldı. Hükümet eylemi bastırmaya çalıştı. Eylem sonrasında sıkıyönetim ilan edildi.
Arkadaş
1974
Bülent Ecevit
FİLMİN MESELESİ
12 Mart metaforu olarak beliren filmde Yılmaz Güney, düzene teslim olan ve olmayan iki arkadaşın hikâyesini anlatır bir anlamda. Düzene teslim olan müteahhit olarak zenginleşirken, diğeri emek mücadelesini sürdürür.
HÜKÜMETİN KARNESİ
Ekonomik krizin hüküm sürdüğü 1974'te Ecevit ilk defa başbakan oldu. 12 Mart'a karşı çıkan siyasilerden biri olarak, tavrını emek mücadelesinden yana koydu. Ancak 12 Mart'ın üzerine o da sünger çekti. Ama yıllar sonra o da Güney'e kulak tıkayanların arasında yerini de aldı.
Bir Gün Mutlaka
1975
Süleyman Demirel
FİLMİN MESELESİ
Bilge Olgaç'ın yönettiği ve Güney'in senaryosunu yazdığı filmde, bir grup devrimci gencin 70'li yılların politik ortamında yaşadıkları siyasi mücadele üzerinden, insanların hayatının nasıl darmadağın olduğu anlatılır.
HÜKÜMETİN KARNESİ
31 Mart 1975'te işbaşı yapan Milliyetçi Cephe hükümeti döneminde toplumsal huzursuzluğun önüne geçilemedi. 23 Kasım 1975'te basına yansıyan 'bilançoya' göre MC hükümeti döneminde yaşanan olaylarda onlarca kişi hayatını kaybetti. 'Bilanço'da yürüyüşsüz, direnişsiz, boykotsuz ve çatışmasız bir günün geçmediği belirtiliyordu.
Sürü
1978
Bülent Ecevit
FİLMİN MESELESİ
Türkiye'nin doğusunda yaşayan bir aşiretin çözülme süreci anlatılır. Türkiye'de feodal yapının halen hüküm sürdüğünü bir kez daha hatırlatan film, kan davası, töre ve ağalık düzeninin sakıncalarını dile getirir.
HÜKÜMETİN KARNESİ
Türkiye'de feodal yapıyı yıkmak köklü toprak reformu yapmak için çeşitli girişimler oldu. Lakin 1980'lere kadar da pek başarı sağlanamadı. Ecevit hükümeti de bu sorunu çözecek politika üretemedi. 12 Eylül'den sonra, Milli Güvenlik Konseyi'nin hazırlattığı raporda 743 köyün hâlâ bir kişinin ya da ailenin mülkiyetinde olduğu belirtildi.
Düşman
1979
Süleyman Demirel
FİLMİN MESELESİ
Yılmaz Güney'in senaryosunu yazdığı, Zeki Ökten'in yönettiği filmde, ahlâki ve toplumsal çözülme anlatılır. Bunun sebebinin de sistem olduğu vurgulanır.
HÜKÜMETİN KARNESİ
Ülkenin siyasi ikliminde müthiş bir kutuplaşma yaşanıyordu. Bu kutuplaşma sonucu siyasi sistem tıkanma noktasına gelmişti. Toplumdaki huzursuzluk ve çözülme kimi değerlerin hızla aşınmasını neden oldu. Ama siyasiler, bunu pek de fark edecek durumda değildi.
Yol
1981 - 1999
Bülent Ulusu Bülent Ecevit
FİLMİN MESELESİ
Şerif Gören'in yönettiği Güney'in senaryosunu yazdığı filmde bayram iznine çıkan beş mahkûmun yaşadıkları üzerinden Türkiye'nin protresi çizilir. İnsanların hem içeride' hem de dışarıda' özgür olamadığına vurgu yapılır.
HÜKÜMETİN KARNESİ
12 Eylül askeri darbesiyle -ki film hemen darbe sonrası çekilir- Türkiye darbeciler tarafından yönetilmeye başlanmış, tüm kişisel özgürlüklere ambargo koyulmuştu. Yıllar sonra film Türkiye'de gösterime girdiğinde ise ülke demokratikleşme sancıları yaşıyordu.
Duvar
1983 - 2000
Turgut Özal Bülent Ecevit
FİLMİN MESELESİ
Türkiye'deki hapishanelerinde yaşanan zulüm anlatılır. Yılmaz Güney'in son filmidir.
HÜKÜMETİN KARNESİ
Film, yurtdışında gösterildiği 1983'de Diyarbakır, Mamak ve Metris cezaevlerinde işkenceler yaşanmaktaydı. Özal hükümeti bu sorunu çözemedi. Film Türkiye'de 2000'de gösterime girdikten bir yıl sonra F Tipi uygulamasına geçildi. Ecevit artık Güney'e kulak vermekten vazgeçmişti anlaşılan. Başbakanlığı sırasında 'Hayata Dönüş' operasyonu düzenlendi.