- Spiker Ahu Tanrıkulu ile birliktesiniz. 'Yemekler ondan' diyorsunuz. İlişkinizi sorabilir miyim?
- Sorun; 'Ben niye yokum,' demesin.
- Nasıl tanıştınız?
- Tesadüflere inanırım. Karaköy'deki köprüyü bir ara Haliç'e almışlardı; köprünün üzerinde karşılaştık. Londra'dan dönüyorum, yorgun argın. Üzerimde bir pantolon, bir tişört. Asistanım aradı, 'Burada bir organizasyon var, konuşmacı olarak adınız yazılı,' dedi. Hiç istemiyorum, arabanın içinde kıyafetleri değiştirdim. Erken ayrılmak için uğraşırken, arkamdan bir ses geldi; 'Röportaj yapabilir miyiz?' diye. Terslendim önce. Röportajın beşinci dakikasında fark ettik birbirimizi. Sonra bir ay, iki ay ses yok. Bir bahaneyle aradım. 'Avrupa'dan parlementerler geliyor; ilgilenir misiniz?' diye. Başladık.
- Ne kadar zamandır birliktesiniz?
- Üç dört yıl var.
- Evlenecek misiniz?
- Valla o bir tek benim kararımla olmuyor. Teklif ettim. Biraz o aşamadayız
.
- Kabul mu etmedi?
- Kabul etti canım. Kabul etmeme şansı var mı? Bizim ilişkimize çevremizdeki herkes de onay verdi.
- Aşk mı yani sizinkisi?
- Aşk da var, daha fazlası da. Sevgi, saygı var. Heyecan var. Heyecanın olması lazım.
- Yaptığınız en özel ş
ey neydi?
- Bundan iki yıl önce, yılbaşında Ahu yayında. Bir yere gidemiyoruz. Geri sayımda canlı yayında olduğu için, yeni yıla ben kanalda, Ahu'nun odasında yalnız başıma girdim.