"Mustafa
Kemal Atatürk aslında saat dokuzu beş geçe değil üçü on yedi geçe öldü. Resmi törenlerin daha kolay yapılabilmesi için ölüm saati dokuzu beş geçe olarak ilan edildi." Bu iddianın sahibi, Türkiye'nin yaşayan en yaşlı gazetecilerinden biri olan Selahattin Canka. Geçtiğimiz günlerde yayımlanan
Bitpazarı adlı kitabında iddiasını son nefesini verdiğinde Atatürk'ün başında olan Doktor Celal Ramazanoğlu'na dayandırıyor. Selahattin Canka Adanalı. Gazeteciliğe de 1942 yılında Adana'daki
Türksözü gazetesinde Abidin Dino'nun yanında başlamış. 1946 yılında Demokrat Parti'nin kurucuları arasında yer almış. Ondan sonraki sekiz yıl boyunca
Vatan gazetesinin Güney ve Güneydoğu temsilciliğini yapmış; dönemin Menderes ve İsmet İnönü dahil bütün ileri gelenleriyle tanışmış, bazılarıyla çok yakın ilişkiler kurmuş. Menderes ne zaman bölgeye gelse, konuşmalarını Selahattin Canka ile birlikte hazırlayıp önce
Vatan gazetesine verirmiş. Diğer gazeteler de haberi ancak bir gün sonra
Vatan'dan alıp kullanabilirmiş. Canka, 69 yıllık meslek hayatı boyunca gazeteciliğin yanı sıra Adana Belediye Başkan Yardımcılığı, Adana Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanlığı, Adana Kızılay ve Çocuk Esirgeme Kurumu Başkanlığı gibi birçok görevde bulunmuş. Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan, Turgut Özal gibi politikacılarla birlikte çalışmış. Dönemin bakanlarını ve üst düzey bürokratlarını tanımış, onlarla birçok ortak hatırası olmuş.
70 SENE BU PAZARLARDA DOLAŞTIM
Canka'nın tanıdıkları arasında yalnızca gazeteciler ve politikacılar yok. 23 yıl boyunca bir zamanların en büyük tekstil şirketlerinden biri olan Güney Mensucat'ın CEO'luğunu yapmış. Sabancı ve Sapmaz ailelerinin yükselişine ve düşüşüne şahit olmuş. Ahmet Sapmaz ve Sakıp Sabancı ile ahbaplık etmiş. Selahattin Canka, Karahan Kitabevi tarafından yayımlanan kitabına
Bitpazarı adını vermesini şöyle açıklıyor: "Yakın tarihimizin olayları artık eski eser muamelesi görüyor ve onların da bit pazarları var. Bugünlere ışık tutacak eserleri bu pazarlarda bulmak çok kolay artık. Ben 70 senedir bu pazarlarda dolaştım, gördüm, okudum, duydum ve pek çok malzeme topladım siz aziz okuyucular için." Gerçekten de Canka'nın bu kitabı yakın tarihin belirsiz kalmış bazı olay ve kişilerine ışık tutacak nitelikte.