Türkiye'de
en çok okunan yazarlar arasında Ömer Seyfettin, Ayşe Kulin, Orhan Pamuk, Elif Şafak, Yaşar Kemal ve Dostoyevski ile birlikte yazar Canan Tan da var. Tan dışındaki diğer yazarların ismine ve yüzüne aşinayız ama Tan için bunu söylemek biraz zor. Bunun da nedeni medyada sıklıkla görünmemesi ve İzmir'de yaşaması. Tan,
Piraye'yle birlikte her yazdığı kitapla çoksatarlar listesine girdi. Her romanı 100 binden fazla satıyor. Öyle ki korsan kitapçılar onu, emeğinden çok faydalandıkları için 'korsancıların kraliçesi' ilan etmişler. Aslında okurları Tan'ı ziyadesiyle tanıyor. Çünkü o, medyada sıklıkla görünmek yerine söyleşi, panel ve imza günleri ile okuruyla direkt iletişime geçmeyi tercih ediyor. Ama Canan Tan, edebiyat dünyasının biraz da yok saydığı yazarlardan. Ezcacıyken yazıya gönül veren ve Türkiye'nin en çok okunan yazarlarından biri olmayı başaran Tan'la başarısını konuştuk.
- Size olan bu ilginin sırrı nedir?
- Sır diye bir şey yok aslında. Okurla bütünleşebilmek yeterli. Bunun için de okur kitlesine değer vermek, onları ve beğenilerini asla küçümsememek gerekiyor. Anlaşılır olmayı, arı dille yazmayı edebiyatla bağdaştıramayanlar, halka inememekten yakınırlar. Oysa beylik laftır, halka inilmez, onun seviyesine çıkılır.
- Yazar olmaya karar verdiğiniz zaman bu başarıyı öngörebiliyor muydunuz?
- Kendime hedefler koyarak, büyük iddialarla çıkmadım yola. Eserlerimin başyapıt olduğunu asla iddia etmedim. Karınca kararınca, doğru bildiğim yolda yürüdüm. Geniş kitlelerce kabul görmeyi amaçlamadan yazdım. Ama o kitleler benden cesur çıktı, kucaklayıverdiler beni.
-
Yazarlığa geç başladığınızı düşünüyor musunuz?
- Eczacılığı seçmem, yazın hayatımda çok zaman kaybettirdi. Liseden beri yazıyordum. Öykülerim, roman projelerim vardı ama hiçbir yayınevinin kapısını çalmadım. Eczacı olmak, edebiyatçı olmak yolunda yadsınamayacak bir engeldi benim için. Ancak eczacı olmasam ne
Eroinle Dans'ı yazabilirdim, ne de
En Son Yürekler Ölür'ü.
- Medyada neden ender yer alıyorsunuz?
- Daha ne kadar saklanabileceğimi bilmiyorum. Özgür hissediyorum kendimi. Tanıyan tanıyor zaten. Gitmediğim üniversite kalmadı neredeyse. Okurlarla yüz yüze buluşmak daha sıcak geliyor bana.