Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethi sırasında gemileri Tophane-Tepebaşı- Kasımpaşa güzergahında Haliç'e indirdiği yazar kitaplarda... Günümüzde bazı tarihçiler "Bu olay gerçekten oldu mu, olmadı mı?" diye tartışsa da bizim konumuz karada giden tekneler değil, uçanlar... Fatih Sultan Mehmet'in gemileri karadan yürüttüğü bölgede, bu hafta sonu uçan tekneler var. Hem de bunu motor gücüyle değil, tamamen rüzgarla yapıyorlar. Belki tam anlamıyla uçmuyorlar ama seyrederken, hele hele içindeyken uçuyorlarmış gibi geliyor insana... Extreme Sailing Series'in bu yılki üçüncü etabına İstanbul ev sahipliği yapıyor. Haliç'te düzenlenen organizasyon bugün final yarışlarıyla sona eriyor. Saat 15:00-16:30 ve 18:00-19:30 arasındaki dörder yarışla İstanbul etabının birincisi belli olacak.
YARIŞ AMAÇLI TASARLANMIŞ TEKNELER
Dünyanın en özel katamaranları olarak nitelendirilebilecek teknelerin nefes kesen yarışlarına tanık oluyor İstanbullular günlerdir... Ve bugün onları izlemek için son fırsat. "Bu teknelerin özellikleri ne?" derseniz, kısaca özetleyelim. Son derece hafifler. Özellikle ağırlıklarına göre çok büyük bir yelken alanına sahipler. Katamaran oldukları için suya temas eden yüzeyleri de karbonfiberden çok ince iki sandal gibi düşünülebilir. Dolayısıyla sürtünme de çok düşük. Bu özellikleri sayesinde rüzgardan bile daha hızlı gidebiliyorlar. Örneğin; 15 millik rüzgarda 25 millik sürate çıkıyorlar; uygun rüzgarda 40 mili aşabiliyorlar. Haliç'te o kadar sert rüzgarı ve dalgayı bulmaları imkansız ama şartlar uygun olduğunda, kısa bir süre de olsa suyla teması tamamen kesip uçabilen bu teknelerin her birinin değeri 300 bin avroyu buluyor. Gezmek için değil; tamamen yarış amaçlı tasarlanmış tekneler bunlar... Katamaran özelliğini veren o iki ince karbonfiber gövdede oturuyorsunuz. Bu gövdeler birbirlerine özel alışımdan yapılmış boruyla bağlı. Bir gövdeden diğerine geçerken aradaki filenin üzerinde yürüyor veya acemiyseniz ana yelken direğini kafanıza yememek için emekliyorsunuz. İşte bu teknelerden birinde, Luna Rossa'daydım geçtiğimiz perşembe günü... Can yeleğini giyip, kaskı da kafamıza takıp servis motoruyla tekneye ulaşınca hemen bir brifing verdiler. Nerede durulur, nasıl oturulur, nasıl seslendiklerinde ne yapılır; hepsi anlatıldı. En önemli tembih "İplere karışma, otururken üstüne basma, hatta olabildiğince uzak dur!" idi. Yıllar öncesinden biraz windsurf deneyimine sahibiz ama bizimkisi mobilet ehliyetiyle Formula 1 aracına binmek gibi... Ne derlerse yapacağız elbette! 11 teknenin aynı hizada start almaları bile akıl alır gibi değildi. Bunun sağlanması sırasında teknelerin manevra kabiliyetini net görebildik. Ardından start... Ok gibi fırladık. Ama bizden de hızlıları vardı. Bir şamandıradan diğerine adeta uçarcasına gidiş... Dönüşlerde ana yelken direğinden sakınarak bir taraftan diğerine geçiş...
45-50 DERECELİK YATIŞLAR HEYECAN YARATTI
Bütün acemiliğimizle emekleyerek tabii ki... Arada balon yelkenin açılışı... Ve hemen bir sonraki şamandırada süratle kapanışı... Skipper dışında üç kişiden oluşan ekibin bir makine düzeninde işleyişi... Ve tabii en unutulmazı zaman zaman 45-50 dereceyi bulan yatış... İyi tutunmazsanız teknenin diğer tarafından denize uçmak işten bile değil... Ve her güzel şey gibi maalesef son. Finişi belirleyen iki şamandıranın arasından geçiş ve yeniden karaya dönme vakti... Lunaparkta çarpışan arabalara üç-dört jetonla binip, süre dolduğunda koşarak gelenlere jetonunu gösterip devam edersin ya... Burada ne yazık ki; öyle bir şans yok. Çünkü servis motoru bir sonraki misafiri getiriyor. Bize de ekibe teşekkür edip, karanın yolunu tutmak kalıyor.
120 ülkede yayınlanıyor
Sekiz ülkeden 11 takımın katıldığı Extreme Sailing Series, şubat ayında Umman'da başladı. Aralık ayında Singapur'daki son etapla tamamlanacak Extreme Sailing Series'in en önemli özelliği, son derece hızlı teknelerin sahil şeridine yakın parkurlarda yarışması. Seri, bu sayede ciddi bir hayran kitlesi toplamayı başarıyor. 2011'de Kuzey Amerika'dan Avrupa'ya, Ortadoğu'dan Asya'ya dokuz yarış noktası var; biri de İstanbul. Seri, CNN (Intl), UK Terrestrial Station Channel 4, Bloomberg (Intl), Sky Sports (İngiltere, Yeni Zelanda), Fox Sport (Avustralya), Sport + (Fransa) ve ESPN (Brezilya) dahil olmak üzere 13 dilde 120 ülkede yayınlanıyor. Bugünkü yarışları TRT canlı verecek ve bu bir ilk olacak. Diğer yelken yarışlarındaki gibi protesto komitesi yok. Anında ceza veriliyor ya da hakemler cezalık durum görmüyorsa yaptırım uygulamıyor. Yarışlara katılan 44 yelkencinin kariyerlerinde 29 olimpiyat ve 69 America Cup katılımı bulunuyor.
EMRAH KAYALIOĞLU
