Krizlerden sağlam çıkar; tarih bize bunu gösterdi. En belalı işlerden sıyrılmasını bilir, başkasının tepetaklak olacağı nice durumdan güçlenmeyi becerdi. Ama gene de boşanma başka bir şey. En prensiplilerin darmaduman, en hesaplıların un ufak olabileceği bir süreç; Defne Samyeli ile Eren Talu'yu gördük, ötesi var mı?.. Gülben Ergen, bir zor dönemden daha gözlerimizin önünde kuvvetlenerek çıkıyor. Tek kaybettiği, gözlerinin feri. Mutlu değil, çok belli. Işığı, menevişi kaçtı gözlerinin ama geri gelir bir vakit sonra. Onun dışında hiçbir kaybı yok. Pişman olacağı laflar etmedi, dalga geçeceğimiz hallere düşmedi. Bir şov şöhretinden beklenmeyecek kadar az, öz, usturuplu konuştu, ne bir eksik ne bir fazla. Hafta içinde bir ödül töreninde sıkıştırmışlar; Mustafa Erdoğan bir şans daha mı istedi diye. "O bir şarkı, 'Bir şans daha istiyorsun da bence ben dönmem geriye' şarkının sözleri," demiş: "Mustafa barışmak için şans istemedi, haberler asılsız. Öyle bir şey yok." Kalbi çatlak, gururu çizik, egosu ezik bir kadın için ne şahane pas halbuki. Ama bu kolay pası değerlendirmeye bile yeltenmemiş; hazır fırsat geçmişken eline Mustafa Erdoğan'ı pişman bir paspasa çevirebilirdi, yapmamış. Takdirlik hal. Kriz verin Gülben Ergen'e, yönetsin! Böyle garip bir mahareti var. Çince'de kriz, fırsat anlamına da geliyor ya, insan onun dedelerinin Çinli olduğundan şüpheleniyor!